İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Benim de haklarım var(mış)!

Benim de haklarım var(mış)!

İnci ÖZGÜR

23 Nisan vesilesiyle tanıştığı Avrupalı çocuklar merakını gıdıklayınca, bizim İnci çocuk hakları meselesini araştırmaya karar verdi bu ay. Böyle ciddi bir meselenin ardından da kafasını rahatlatmak için eğlenceli fen okumalarına ve sinemaya verdi kendini.

23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarını tamamladık, misafirlerimizi gönderdik. Dünyanın farklı yerlerinden gelen arkadaşlarımla hem çok eğlendim hem de uzun uzun sohbet ettim. Önceleri oyuncaklarımızı, okullarımızı, yemeyi içmeyi sevdiğimiz şeyleri anlattık. Sonra yavaş yavaş başka şeyler konuşmaya başladık. Finlandiya’dan gelen arkadaşım İstanbul’da sokaklarda ayakkabı boyayan birçok çocuk gördüğünü ve çok şaşırdığını söyledi. Onun sözlerine Macaristan’dan gelen arkadaşım da katıldı, kâğıt mendil ya da başka şeyler satan ne kadar çok çocuk olduğunu söyledi. Sokakta bir şeyler satan çocukların bu kadar çok olduğunu
hiç fark etmemiştim, onların ülkelerinde sokaklarda çocukların bir şeyler satmadığını öğrenince bu kez de ben şaşırdım. “Neden?” diye sordum. “Sizin ülkenizde neden çocuklar sokaklarda bir şey satmıyor?” İkisinin de yanıtı neredeyse aynıydı. “Çocukların hakları var, ve bu haklara göre onların çalışmasına izin verilmez. Anne babaları onları çalışmaya zorlarsa çocuklar koruma altına alınır.” Kafam daha da karıştı. Biz yoksul bir ülke miyiz? Ya da bazı aileler çok yoksul oldukları için çocuklarını çalıştırmak zorunda mı kalıyor? Bu soruların hepsini arkadaşlarım ülkelerine döndükten sonra anneme ve babama sormaya başladım.

ÇOCUK HAKLARI EĞİTİMİ
Babam da bana çocuk haklarından söz etti. Bununla ilgili bir araştırma yapabileceğimi de söyledi. Ben de sözünü dinledim. Öğrendiklerime göre çocuk hakları, dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların evrensel adıymış. 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler’de 193 ülke tarafından onaylanmış ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ortaya çıkmış.

Evin içinde haklarımı sayarak dolaşıyorum. Bir adımın olması hakkı, barınma, beslenme, dinlenme, oyun oynama, tedavi edilme hakkı. Çocuk Hakları Bildirisi’nde buna benzeyen on madde var. Doğrusu dünya üzerinde en temel haklarından uzak kalan çocuklar olduğunu ve o çocukları korumak için yasaların çıkarıldığını duyunca da çok üzüldüm. Neyse ki bazı çalışmalar varmış.

Bu konu canımı hayli sıktı. Arkadaşlarımı bu konuda bilgilendirebilirim. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Ne yapabilirim diye düşünmeye başladığımda annem bir kitap getirdi. Balıklara Yüzmeyi Öğreten Deniz: Öykülerle Çocuk Hakları. Çocukların başından geçen olayların anlatıldığı bir öykü kitabı bu. Tekerlekli sandalyede yaşayan ve sınıfı üçüncü kata taşındığı için okula gelemeyen Hakkı’nın başından geçenler, Doğu’da bir köyde babası izin vermediği için okula gidemeyen Zehra’nın okuma isteği, annesi Fransızca bilmediği için ondan ayrılmak zorunda kalacak çocuğun acı bekleyişi… Bütün bu öykülerde çocukların bir
hakkı anlatılıyor aslında. Okuma hakkı, tedavi ve eşitlik hakkı, anne ve babasıyla birlikte yaşama hakkı.

Kitap oldukça etkileyici, çok da kolay okunuyor. Sokakta ayakkabı boyayan çocukla yeni futbol ayakkabısı almış çocuğun öyküsünü okuyunca bu konuyu düşünmemi sağlayan arkadaşlarımı anımsadım. Ve kitabın son öyküsünü, ‘Gökyüzünü Paylaşan Çocuklar’ı okuyunca çok şanslı olduğumu düşündüm. Ailemin bana sağladığı tüm olanakların başka çocuklar için de gerçek olacağı bir dünya istiyorum.

Babamın da bu konuda bana önerdiği bir internet sitesi var. Bilgi Üniversitesi’nin Çocuk Çalışmaları Birimi’nin internet sitesi: http://cocukcalismalari. bilgi.edu.tr/ Belki siz de bakmak istersiniz…

ÖĞRENMEK ÇOK EĞLENCELİ
Bu ay yazımı yazmak için kitapçılarda dolaşmaya karar vermiştim. Bugünlerde nasıl kitaplar yayımlanıyor bir bakayım istedim. Farklı farklı yayınevlerinin benzer kitaplar yayımlaması ilgimi çekti. Bunlar eğlenerek öğretmeyi hedefleyen kitaplar: Eğlenceli Bilgi, Afacanlar Okulda. Afacanlar Okulda serisinin İnsan Vücudu Dersleri’ni (Beyaz Balina Yayınları) aldım ve kahraman Simon’un yediği sandviçin vücudunda nasıl dolaştığını gördüm. Koklayarak başladığımız yeme işinin her ayrıntısı anlatılmış, dişlerimizin, tükürüğün ne işe yaradığı, sandviçin mideye gidene kadar başına gelenler, midemizde nasıl öğütüldüğü… Üstelik bütün bunlar oldukça eğlenceli. Sanırım bundan sonra fen bilgisi derslerini daha kolay anlayacağım. Sakın Bana “Sakin Ol” Deme (Timaş Çocuk) adını taşıyan kitabı da bir çırpıda okudum. Ama okuduklarıma çok sinirlendim. İnsanların doğaya ne kadar zarar verdiğini başımıza gelecek felaketlerle eğlenceli bir biçimde anlatan kitap çok komik ama aslında çok korkunç. ‘Rezil Tatiller İftiharla Sunar’ başlığı altında bir zamanlar çok güzel olan yerleri nasıl yaşanamaz kıldığımız anlatılıyor. Kitabın en güzel yanı ise pek çok keşif yapmamızı sağlaması. Örneğin: Evde enerji tasarrufu yapmanın yolları tek tek anlatılıyor ve bunu ebeveynlerimizden biriyle test edebileceğimiz bir düzenek kurulmuş. ‘Bahse Girerim Bilmiyorsun’ bölümlerinde de çok ilginç bilgiler var. Sanırım bu serinin diğer kitaplarını da alacağım.

Geçtiğimiz hafta sonu sinemaya gittik. Alice Harikalar Diyarında. Çok güzeldi. Kitabı okuduğumda hiç fark etmediğim ayrıntılar gördüm, okuduğum zamankinden daha çok eğlendim. Hatta biraz korktum bile. Filmi seyrettikten sonra kitabı bir kez daha okumak istedim. En kısa zamanda bir kez daha okurum.

Alice Harikalar Diyarında kitabına çok benzettiğim bir kitap var: Ağaç Zamanı. Çocuklarla ağaçların tuhaf karşılaşması. Ağaçlar kendilerine zarar veren çocuklardan intikam almak için bir plan yapıyorlar. Ağaç zamanı gelince dünya üzerindeki her şey değişiyor. İnsanlar hiçbir şey yapamıyor, sadece ağaçlar konuşabiliyor ve karar veriyorlar. İnsanların hiçbir şey yapamadığı bu dünyada sadece küçük çocukların yapabileceği bir şey var. Ne mi? Söylemeyeceğim. Okuyunca göreceksiniz. Okuyunca bu kitaptaki Alan’in Alice’e çok benzediğini de…

Balıklara Yüzmeyi
Öğreten Deniz
Şule Tankut Jobert
Resimleyen: Necdet Yılmaz
Kelime Yayınları / 80 sayfa
Ağaç Zamanı
Roger Norman
Çeviren: Betül Kadıoğlu
Yapı Kredi Yayınları
104 sayfa

 

Show More