İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Sekiz derste herkes için sihirbazlık sanatı

Sekiz derste herkes için sihirbazlık sanatı

Onat BAHADIR

Harry Potter filmlerinin danışmanı, ünlü illüzyonist Paul Kieve çocuklar için bir sihir kitabı yazdı. İllüzyonu bir sanat dalı olarak ele alan Hokus Pokus adlı kitabın sayfaları okunmaya değer bir gösteriye açılıyor. Kitabın önsözünde ise sürpriz bir imza var; Daniel Radcliffe!

İllüzyonist Paul Kieve, Harry Potter serisinin üçüncü uyarlama filmi Azkaban Tutsağı’nın ekibinde yer almış. Filmin başrol oyuncusu Daniel Radcliffe ve Emma Thompson gibi kadrodaki pek çok kişiye sihirli numaralar öğretmiş ve sihir efektleri kullanılan sahnelerin gerçekçi olması için danışmanlık yapmış. Kieve, bu serideki filmlerin herhangi birinde görev alan ilk illüzyonist aynı zamanda. Ve tabii bizi bu yazıda özellikle ilgilendiren bir uğraşa daha sahip; Hokus Pokus adlı fantastik bir romanın da yazarı Paul Kieve. Akla gelebileceği üzere öykü bol bol sihir, illüzyon içeriyor.

Roman şöyle açılıyor: “Sihre bayılıyorum; çocukluğumdan beri de bu böyle. Annem ve babam bana onuncu yaş günümde bir sihir seti armağan ettiklerinde, kutunun içinden garip şekilli malzemeleri çıkarırken hissettiğim heyecanı daha dünmüş gibi hatırlıyorum.” Çocukların dünyası zaten bir parça sihirlidir. Ama hayal güçlerini gıdıklayan anılara da sahip oldular mı, içlerindeki heyecanın sönmesi iyice zorlaşır. Hokus Pokus’un ana karakteri de bu türden biri. Başta çocukluğunu ve ilk sihirbazlık deneyimlerini anlatıyor. Profesyonel bir sihirbaz olarak hayata atıldığını öğreniyoruz sonra. Yalnız yaşıyor. Oturma odası sihir sanatının en büyük ustalarının posterleriyle dolu ve asıl heyecan verici hikâye de bu noktada başlıyor.

“Bu posterler konusunda şanslıydım; çoğu bana çocukluğumda birkaç tozlu kitapla birlikte yaşlı bir sihirbaz tarafından verildi. Verirken şöyle demişti: ‘Bu eski şeylerde göründüğünden daha fazlası var, tıpkı sihirde olduğu gibi. Sen onlara iyi bakarsan onlarda sana bakar.’ ” Tabii karakterimiz bu cümlelerin neye işaret edebileceğini tam olarak anlayamıyor, ta ki bir gösteri sonrası akşam evine gelip telefonda arkadaşına, “Seyirci gösterime bayıldı! Eski ustalardan bazıları orada olsaydı da sihir nasıl yapılırmış görselerdi!” diyene kadar.

Gözleri bir yandan duvarlardaki posterlerde gezinir ve başarısıyla övünürken hafifçe ürperdiğini hisseder genç sihirbazımız. Önce pencerenin açık kaldığını zanneder. Kontrol edince evde hava akımına neden olacak bir aralık bulamaz. Henüz farkında olmadığı bir, hatta sekiz gizli pencere vardır evde ve biri açık kalmıştır!.. O daha ne olduğunu anlayamadan evden tuhaf sesler gelir, dolapta kilitli olduğunu bildiği bir kitap halıya fırlar ve ensesine bir şey dokunur.

Yüreği ağzında, gözleri korkuyla büyümüşken yerdeki kitaba uzanır ve adına bakar. Bu Claude Alexander’ın yazdığı kitaptır. Duvarda posteri olan usta sihirbazlardan biridir Alexander. Karakterimiz elinde kitap, iyice ürkmüş sağa sola bakınırken, “Kendini çok beğeniyorsun, öyle değil mi?” der biri! Arkasına döner ama kimseyi göremez. İyice korkar! Gizemli ses devam eder: “Sesin nereden geldiğini anlayamayacak kadar büyük bir sihirbazsın demek!” Artık evi hayaletlerin bastığına iyice emin olan karakterimiz panikle nereye kaçacağını düşünürken, “Hayaletler mi!” diye çıkışır ses. “Ben hayalet falan değilim; ama olsaydım, sıradan bir hayalet olmazdım! Ve evet, zihnini okuyabiliyorum!”

Bu noktadan sonra kafasını Alexander’ın posterine çevirir genç sihirbaz ve görmekten korktuğu şeyi görür. Alexander posterin içinden onunla konuşmaktadır! Fakat tüm bu olup bitenlerde kötü niyet yoktur. Çünkü büyük usta aslında ona sihrin derin sırlarını öğretmeye karar vermiştir. Hatta sadece o değil, diğer ustalar da sırayla onu ziyaret edecek ve sanatlarını sergileyip kendini geliştirmesine yardım edeceklerdir. Böylece ortaya sekiz derslik muhteşem bir sihirbazlık kursu çıkar. Karakterimizse korkusunu unutur, mutluluktan ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırır.

Ustalar birbiri ardına salona gelip giderken sergiledikleri gösterilerle genç sihirbazı büyülerler. Hepsi illüzyon sanatının tarihe geçmiş isimleridir. En ünlü gösterileri yazarın kaleminde yeniden canlanırken ortaya fantastik bir şölen çıkmış diyebiliriz. Bir önemli nokta da şu; Kieve asla illüzyonla sihri birbirine karıştırmamış ve gizemli görünen her gösterinin altında bol çalışma, zekâ ve heyecan yattığının altını çizmiş.

Hokus Pokus
Paul Kieve
Resimleyen: Peter Bailey
Çev: Arif Cem Ünver
Tudem Yayınları / 324 sayfa
Show More