İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Minik tırtıl kelebek olunca!

Minik tırtıl kelebek olunca!

Tuğba ERİŞ

Baharda kelebekler başkadır… Rengârenk bir kanat sürüsü havada çırpındığında içinizi havadan daha ılık bir ferahlık kaplar. Kanatlı gökkuşağı da denilebilir onlara yani… Eric Carle’ın minik bir tırtılın öyküsünü anlatan resimli kitabı Aç Tırtıl kelebek severler için!

Hayvanlar âleminin en nahif türü ne diye sorulursa, hiç düşünmeden kelebek diye yanıtlarım. Kelebeklerin yaşamları hep şaşırtır ve heyecanlandırır beni. Küçüklüğümde okuduğum Ömer Seyfettin’in bir öyküsündeki torunuyla sohbet eden ninenin kelebeklerle ilgili söyledikleri gelir aklıma. Bahar geldi mi bahçeye koştuklarından ve ilk görecekleri kelebeğin onlara bir yıl boyunca şans getireceğine inandıklarından söz eder nine.

Kelebeklerin anlamları olduğuna inanan nine ilk kelebeğin beyaz ya da pembe olması için maniler söylediklerinden, dalların üzerine beyaz ve pembe kumaş parçaları attıklarını da anlatır torununa. Beyaz kelebeğin mutluluk ve şans, pembe kelebeğin sağlık getireceğine inanan ninenin söylediklerinden etkilenerek ben de çocukluğumda pembe ve beyaz kelebek görebilmek için can atardım.

Nineye göre üzüntü ve hastalık demek olan sarı kelebek ve felakete işaret eden siyah kelebek görmemek için de, boşuna olsa da, çabalardım. Açıkçası şimdi bu inancın doğanın bir harikası olan sarı ve siyah kelebeklere haksızlık ettiğini düşünüyorum. Yazın başında İstanbul’daki kahverengi kelebek gösterisi de felaketten çok bir doğa harikasıydı gerçekten de. Binlerce, belki milyonlarca kahverengi kelebek tüm sokaklarda, bahçelerde, parklarda arzı endam etti.

BAHAR MÜJDECİLERİ
Kelebeklerdeki artışı deprem habercisi, kuraklık ve aşırı sıcaklık belirtisi
olarak gören de oldu tabii ki. Ama böcek bilimcilerin açıklamasına göre, gece kelebeği ya da gece güvesi denen bu kelebekler, on yılda bir, aynı insanlar gibi nüfus patlaması yaşıyormuş sadece. “Bunları anlatmanın nedeni nedir?” diye soracak olursanız da, elimdeki Mavibulut Yayınları’ndan çıkan Eric Carle’ın hem yazıp hem resimlediği, güneşli bir pazar günü yumurtasından çıkan minicik bir tırtılın hikâyesini anlatan Aç Tırtıl kitabı diye yanıtlarım.

Kahramanımız minicik ama karnı çok aç bir tırtıl. Pazartesi günü kocaman bir elma, salı günü iki kocaman armut, çarşamba günü üç erik, perşembe günü dört tane çilek, cuma günü beş portakal yiyen minik tırtılımız karnını bir türlü doyuramıyor. Cumartesi günüyse âdeta dünyaları yiyor: bir çikolatalı pasta, bir dondurma, bir salatalık, bir dilim kaşar peyniri, bir dilim salam, bir lolilop, bir dilim meyveli kek, bir sosis, bir üzümlü kek ve bir karpuz. Ve o gece karnı çok ağrıyor. Minik tırtılımız bir haftada, artık kendisine koza örebilecek kocaman ve şişman bir tırtıl; iki hafta kaldığı kozasının içinden çıkınca da çok güzel bir kelebek oluyor.

İlk kez 1969 yılında yayımlanan Aç Tırtıl Eric Carle’ın üçüncü ve en çok satılan kitabı. Eric Carle 1969 yılından bu yana yetmişten çok kitap resimlemiş ve bunların çoğunu da kendisi yazmış. Aç Tırtıl’ın kanımca en ilgi çekici yanı bir kelebeğin kanatlarını andıran rengârenk resimleri. Okurken insana, buradan gerçekten bir tırtıl geçmiş galiba dedirten, tırtılımızın karnı çok açken yediği yemeklerde açtığı deliklerin kitapta da görülmesi kitabın alameti farikası âdeta. Sadece okumayı yeni sökmüş çocuklar için değil doğanın bir harikası kelebeklere bayılan herkesin okumasını önerebileceğim bir kitap Aç Tırtıl.

Aç Tırtıl
Yazan-Resimleyen: Eric Carle
Çeviren: Fatih Erdoğan
Mavibulut Yayınları/ 28 sayfa
Show More