İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Büyümek; herkesin çıktığı korkutucu bir yolculuk

Büyümek; herkesin çıktığı korkutucu bir yolculuk

Kutlukhan KUTLU

Derek Landy’nin Dedektif Kurukafa serisi, yazar amcasının ölümüyle birlikte önünde gizemli bir dünyanın kapıları açılan Stephanie ile akıl hocası ‘iskelet dedektif ’ Skulduggery’nin maceralarını korku ve düş gücünü harmanlayarak anlatıyor.

Kim bilir kaç kere çıkmışızdır böyle serüvenlere? Kim bilir kaç kere hayatının sıkıcılığından, daha da önemlisi o hayatı nasıl yaşayacağını belirleme konusunda hiçbir güce sahip olmamaktan usanmış bir çocukla birlikte, ‘ev’in kapısından dışarı, büyüleyici ve fırtınalı bir yabancı dünyaya adım atmışızdır? Bu yolculuğun seyrini gayet iyi biliyoruz: Gizemli bir ‘bilge’ kişi çıkagelecek ve kahramanımızı o ana dek tamamen bihaber olduğu olağanüstü bir dünyayla tanıştıracak… O dünyada çocuk kahramanımız sadece hayatı üzerinde daha çok söz sahibi olmakla kalmayacak, yeni dünyasının kaderini tayin eden biri haline de gelecek…

Önemli, güçlü, tanınmış biri; bunlarla beraber de kaçınılmaz bir şekilde sorumluluk sahibi biri, çünkü biliyoruz ki nihayetinde bu yol, alttan alta, yetişkinliğe uzanan yol aslında. Nitekim kahramanımız bu yolda hayatın sadece büyüleyici taraflarıyla değil, kasvet, hatta dehşet verici taraflarıyla da tanışacak. Evet, sayısız genç ve çocuk fantazi öyküsü kahramanınca arşınlanmış bir yol bu, ama o klasik destanların üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, çocukluğumuzun masalları ne kadar geride kalırsa kalsın, şaşırtıcı bir şekilde ilk günkü gibi cazip görünebiliyor.

Yeter ki onu yeniden döşemeye girişen yazarın hayal gücü elversin. Dedektif Kurukafa’nın yazarı İrlandalı Derek Landy de bu tanıdık yoldan tamamen kendine has, merak uyandıran, sihirli ve epey de komik bir yolculuk çıkarıyor. Dedektif Kurukafa’nın dünyası, biraz Harry Potter kitaplarınınkini andırırcasına, bir şekilde gündelik hayatın kıyısında köşesinde saklı kalmayı beceren ve ‘normal’ insanların tamamen habersiz olduğu bir sihir katmanıyla örülü. Büyüler var; su,
hava, ateş ve toprak gibi doğanın temel unsurlarına hükmedebilen büyücüler var; büyücüler arasında çok eskiden beri süren savaşlar var… Ancak elbette hikâyenin başında kahramanımız Stephanie bunu bilmiyor.

Korku yazarı amcası Gordon Edgley’nin cenazesine katılmaya geldiğinde ‘normal’ hayatından sıkılmakla meşgul. Annesiyle ve babasıyla yaşadığı hayat olaysız ama ne yaşıtlarıyla anlaşabiliyor, ne de öğretmenleriyle (otoriteyle ve sorgulamadan söyleneni yapmakla arası iyi değil). Hoş, amcasının vasiyetinde koskoca malikâneyi ve kitaplarının yayın haklarını ona bıraktığı ortaya çıkınca dünyası epey bir renkleniyor, ama sağanak yağış sonucu söz konusu malikânede kendi başına geçirmek zorunda kalacağı ilk gecenin yanında, doğrusu bu değişiklik bile epey soluk kalacak.

MERAK UYANDIRAN KARANLIK
O ürpertici gecede Stephanie, öfkeli bir adamın camı kırıp içeri girerek ona saldırması, ardından da pardösülü ve şapkalı bir iskeletin yetişip onu kurtarmasıyla, bambaşka bir gerçeklikle tanışıyor. Söz konusu iskelet, bu romana (ve romanın ait olduğu seriye) orijinal adını veren Skulduggery Pleasant (Bomba Gibi Geliyor). Kendisi büyü de dâhil çok sayıda beceriyle ve yakıcı bir alaycılıkla donanmış bir dedektif. “Bay Pleasant, siz bir iskeletsiniz,” diyerek malumu ilam ediyor Stephanie -yani bayılmadan az önce.

Dedektif Kurukafa, ‘çocuklara yönelik fantastik bir hikâye’ denince zihninizde uyanacak resme kıyasla hayli karanlık bir dünyaya sahip. Baksanıza, kahramanı bile bir iskelet! Elinin bir hareketiyle insana tarifsiz acılar çektirebilen kötü büyücülere, içleri feci gazlarla dolu Kâğıt Adamlar’a, zaten ölü oldukları için öldürülemeyen yardımcılara rastlayabilirsiniz bu seride.

Daha önce korku filmi senaryoları yazmışlığı olan Landy, besbelli o türün geleneklerinden ve popüler unsurlarından epey faydalanmış. Mesela Dedektif Kurukafa’nın dünyası, bir köşede uyandırılmayı bekleyen kadim gaddar tanrılarını hesaba katmasanız dahi, H. P. Lovecraft’ın klasik korku öykülerinin evrenini epey andırıyor. Ancak tabii ki bu kitapta Lovecraft’ın o insanın iliklerine işleyen dehşet verici atmosferini bulmayı beklemeyin; onun yerini, çocuklara göre yeniden yoğrulmuş, dehşetten çok merak uyandıran bir karanlık dünya alıyor. Zaten Dedektif Kurukafa’nın kendine has dokusu, biraz da bu korku unsurlarıyla dolu dünyasına oyunbaz yaklaşımından geliyor.

Bunun sonucunda, Landy’nin kitabı genelinde heyecanlı ve komik, ama yeri geldiğinde ürpertici de olabilen bir çocuk romanı. Hiç şüphesiz ‘çocuklara yönelik fantazi serileri’ arasında da dikkate değer bir örnek.

Dedektif Kurukafa: Bomba Gibi Geliyor
Yazan-Resimleyen: Derek Landy
Çeviren: Barboros Bostan
Artemis Yayınları / 424 sayfa
Show More