İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çekirgeler, salyangozlar, fareler…

“Çekirgeler, salyangozlar, fareler…”

İnci ÖZGÜR

Çocuk yazarımız İnci Özgür, Şiirsel Taş’ın bol böcekli kitabı Börtü Böcek Güncesi’ni yazdı bu ay. Bu kitap bizi hayvanlar arasında, öldürülmeyi ve beslenmeyi hak edenler diye yaptığımız ayrıma ve insan olarak kendimizde bulduğumuz “öldürme hakkına” yeni bir gözle bakmaya davet ediyor.

Hayvanlara olan düşkünlüğümü sanırım artık herkes biliyor. Üstelik ben hayvanları pek birbirinden ayırmıyorum. Kiminizin içinin kaldıramayacağını
bile bile yazıyorum; salyangozları da, böcekleri de, fareleri de seviyorum. Elbette onları kedim gibi sevmiyorum, ama onların başına bir şey gelmemesi için dikkat ediyorum.

Bahçemizde yağmurdan sonra salyangoz şöleni oluyor. Bence aralarında yarış bile yapıyorlar. Bu eve ilk taşındığımız günleri hatırlıyorum da, annem
ne kadar endişelenmiş ve salyangozları yok etmek (daha doğrusu öldürmek)
için elinden geleni yapmıştı. Kimyasal bir ilaç bulmuştu, ama üzerinde “Evcil
hayvanlar için ölümcüldür” yazdığını görünce (sanki diğerleri hayvan değil;
olsa olsa evcil değiller sadece), kedimize bir şey olur korkusuyla vazgeçmişti
kullanmaktan. Sonra akşamları bahçeye çıkıp salyangoz toplamaya başladık.
Bazen bir kovaya dolduruyoruz, bazen ağzını çok sıkı bağlamadığımız bir torbaya ve sonra da yakındaki boş bir arsaya döküyoruz. Bütün bunlar dışarıdan bakınca çok yorucu gelse de, bence yapılması gereken bu.

Böyle düşündüğüm için olsa gerek, bir arkadaşımın ablası bana bir kitap verdi. Adı Börtü Böcek Güncesi. Kahramanımız, 12 yaşında yazar ve böcekbilimci olmaya karar vermiş ve lakabı Çekirge olan biri. Konuşmaya başladığında söylediği ilk söz “çekiyge” olduğu için bu lakabı almış.

Babası biyoloji öğretmeni. Bir de kardeşi var: Ada. Onlar da bizim gibi hayvanlara düşkün bir aile. Ya da ben Çekirge’ye benziyorum. Çünkü Çekirge’nin sıradışı bir annesi var. Evde karınca nüfusu artıp da Çekirge karıncayiyen beslemeye karar verince, önce onu tanımadıkları bir türü besleyemeyeceklerine ikna ediyor, ama ardından, hızla çoğalan karıncaları yemeleri için örümcekler getirip mutfağa bırakıyor. Sanırım benim annem
böyle bir şeyi asla yapmaz. Sonuç olarak, kısa bir süre sonra, önce karıncalar, ardından da örümcekler yok oluyor ve bir damla kimyasal ilaç bile kullanılmamış oluyor. Demiştim size, Çekirge’nin annesi çok sıradışı bir
anne, diye.

MERAKLI ÇEKİRGE
Çekirge’nin bir de matematik öğretmeni var: Bay Pi. Başlangıçta sadece arkadaşları onu bu isimle çağırırken, Çekirge ağzından kaçırdığı için artık bu adı herkes biliyor. Bay Pi de çok sıradışı bir öğretmen. Kılık kıyafetinden tutun da, dersteki davranışlarına varana kadar, başka hiç kimseye benzemeyen biri. Kısa zaman içinde Çekirge’yle dost oluyorlar.

Çekirge’nin ne kadar meraklı bir çocuk olduğunu sanırım anlatmama gerek yok. Ama merak ettiği şeyler gerçekten merak edilesi. Örneğin, neden sadece dişi sivrisineklerin kan emdiğini düşünüp duruyor. Sizce de bu çok merak edilesi bir şey değil mi? Yanıtını yazmamı bekliyorsanız hiç boşuna beklemeyin, kitabı okuyunca bulacaksınız yanıtı.

Evin içinde elimde Börtü Böcek Güncesi’yle dolaşıp sorular sormaktan çok mutluyum. Bu durumdan annemle babamın pek memnun olduğunu söyleyemesem de, benim keyfim yerinde. Börtü Böcek Güncesi çok güzel bir kitap, çok yalın ve kolay anlaşılır bir dille yazılmış. Üstelik çok eğlenceli. Okurken neredeyse kendimi Çekirgelerin evinde gibi hissettim. Çekirge’nin
halası Hibiskus Hala’nın hemen burnumun dibinde bitip bana hibiskuslu
bilmen ne çayı demleyeceğini düşünmeye başladım.

Börtü Böcek Güncesi’ni okuyup bitirdikten sonra da çok düşündüm. Doğanın dengesini, insanların istekleri ve bencillikleri nedeniyle ne kadar bozduğumuzu, bize zarar veriyorlar diye pek çok hayvanı rahatça öldürdüğümüzü, kimyasal maddelerle bütün doğayı zehirlediğimizi, bütün bunların sonucunda ise geleceğe çok kirli bir dünya bıraktığımızı fark ettim. Doğanın bize miras olmadığını, onu çocuklarımızda ödünç aldığımızı söyleyen ne kadar doğru söylemiş değil mi?

Yine bugünlerde yapmayı istediğim şeylerden biri bulmaca çözmek. Okulda öğretmenimiz bulmaca çözmenin zihnimizi açacağını söyledi. Ama en önemli sorun, çocuklar için hazırlanmış bulmaca kitaplarının olmaması. Kim bilir, büyüklerin test kitabı hazırlamaktan bulmaca hazırlamaya fırsatı olmuyor sanırım.

Bu ayki yazımı bir soruyla bitirmek istiyorum: Kutup ayılarının solak olduğu bilinmektedir. (Eskimolar öyle söylüyormuş.) Karda görünmemek için sağ pençeleriyle burunlarını kapatır, gözlerini kısar ve sol pençeleriyle de avlanırlarmış. Ama bugüne dek hiç kimse sol pençesiyle penguen avlayan bir kutup ayısı görmemiş. Neden acaba?

Yanıtlarınızı bana e-postayla gönderir misiniz?

Börtü Böcek Güncesi
Şiirsel Taş
Resimleyen: Gökçe Akgül
Hayy Kitap / 160 sayfa
Show More