İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Mustafa Ruhi Şirin: “Ben hep çocuklara oy verdim.”

Başta şiir olmak üzere masal, hikâye, deneme türlerinde toplam 14 çocuk kitabına ve çocuklara
dair birçok derleme, yıllık ve antolojiye imza atmış olan Mustafa Ruhi Şirin’den tam 3 şiir kitabı…
Çocuklar sözlerin büyüsüyle tanışsın diye…

Şeref BİLSEL

Kendilerini bir yola, bir davaya adamış insanlar vardır. Orada bir karınca gibi sessiz ve yoğun çalışırlar. Bir de coğrafyayla, milletle, dille sınırları çizilmemiş bir alana, uçsuz bucaksız çocukluğa
kendilerini adayanlar vardır. Bunların serüveni bambaşkadır; yanınıza çocukluğunuzla birlikte yetişkinliğinizi almadan anlayamazsınız nasıl bir çabanın içinde olduklarını. Mustafa Ruhi Şirin de bu kişilerden biri. Çocuk Vakfı’nın (1990) kurucusu; başta şiir olmak üzere masal, hikâye, deneme türlerinde toplam 14 çocuk kitabına ve çocuklara dair birçok derleme, yıllık ve antolojiye imza atmış bir şair/ yazar. Ben onu yetişkinler için kaleme aldığı Rüya Saati (1997) adlı şiir kitabıyla tanıdım. İnsanın içine işleyen, sentetik duyarlılıktan uzak, rüyalar, masallar, iyilikler arasında salınıp duran mısralar üzerinden söz alan bir kitaptı Rüya Saati. Çocuklar için yazdığı bazı şiirlerde de “rüya” karşımıza çıkar. Sudaki rüya, rüya ve eldiven, rüyada horon oynamak… ve birçok yerde “saat” de eşlik etmektedir bize. Şimdi elimde 2012 tarihli, çocuklar için yazılmış üç şiir kitabı var: Okula Giden Kedi (53 şiir), Dünyanın En Güzel Yeri (53 şiir), Harflerin Kardeşliği (45 şiir). 151 şiir, az şey mi?

HARFLERİN KARDEŞLİĞİ
Şairin doğduğu (Trabzon, 1955) coğrafyada demlenmiş bir mâniyi hatırlatarak sözlerimizi sürdürmeye çalışalım: “Dereler akar gider / Taşları yıkar gider / Bu dünya bir pencere / Her gelen bakar gider”. Bu mânide pencereden dışarıya (dünyaya) bakanları çocuk olarak düşünürüm; fakat yaş kemale erince, dünyadan toplanıp gelenler, son demlerinde dışarıdan evin içine −bir vakitler çocuk gözleriyle dışarıya baktıkları yere− bakarlar en sonunda. Bu iki (çocuk-yaşlı) bakış arasındaki mesafeyi şairler harflerle doldurmaya yeltenir sanki. Mustafa Ruhi Şirin de bunu yapıyor. Harflerin
Kardeşliği’ne güveniyor. Azınlık ve ayrımcılık sözcüklerini sözlüklerden silmek için çocuklara çağrıda bulunuyor. Ana dil hakkını kutsal sayıyor. Güzel günler görme özleminden yoksun bırakmıyor
yazdıklarını, kardeşlik duygusunun sağlamlığıyla bütün sorunların aşılabileceği umudunu dağıtıyor şiirlerine. İyi niyetli, güzel bakışlı bir şiir koyuyor önümüze. Ve sorarken, çocukların yerine de
sorguluyor.

HAYAT BİLGİSİNDEN PEKİYİ
Okuma yazması olmayıp sandık başına koşan yetişkinlerin karşısına, okuma yazma bilip oy veremeyen çocukları çıkarıyor! Hayatın hemen her alanına temas eden sorulu şiirler: “Soru sormak / Hayat bilgisi dersinden / Pekiyiyle geçmektir,” çünkü. Harflerden hareketle birçok şiir kaleme almış Şirin. Bir kitabına da ad olmuş: Harflerin Kardeşliği. Harfli, hurufatlı şiirleri bir arada
okuyanlar buradan şöyle bir yere varabilir: özellikle teşhis (kişileştirme) sanatıyla harfler insan yerine taşınmış, insanlar nasıl bir araya gelip aileleri, toplumları meydana getiriyorsa, harfler
de önce hecelere, sonra kelimelere ve cümlemize yürüyor. Ayrı ayrı şekillere sahip harfler bir araya gelince bir anlama bürünüyor, hep birlikte ses verebiliyor.

Tıpkı insanlar gibi. Bu kitapta Yahya Kemal’e, Dağlarca’ya, Nâzım Hikmet’e, Cahit Zarifoğlu’na –onların dizelerine– selam vermekte. Şair pek çok nesnenin arkasına geçip oradan insanlığımıza bakıyor, kaybettiklerimize, unuttuklarımıza… Şiirlerin bir kısmında öğreticilik vasfı öne çıkıyor, verilmek istenen bilgiyi tamamlamak peşinde yer yer didaktiklik ağır basıyor. “Deniz ve
Çocuk” adlı şiir üç bölümden oluşmuş, bu şiirin her bölümünün sonunda “-su muyum?” ile biten bir nakarat yer alıyor. Şiirin ilk iki bölümü çok güzel akıyor, hiçbir engele takılmadan. Okuyalım
hep birlikte: “Değince elim denize / İçim mavileşiyor/ Anne ben şimdi su muyum? / Kayıktan denize bakınca / Uyurgezer gibi / Balıklar / Dolaşıyor çevremde / Anne ben / Balıkların uykusu muyum?” Şimdi de son bölümü okuyalım: “Denizden / Dağlara bakınca / Bir noktayım sanki / Anne ben / Dünyanın /Yeni uydusu muyum?” Ses devam ediyor, ama şiir başka bir alana giriyor.
Yetişkinlerin de zevkle okuyabileceği güzel bir şiir kafiye uğruna “uydu”ya takılmış oldu! Zararı yok.

Her üç kitabı da Ferit Avcı resimlemiş. Resimler şiirlerin önüne geçmiyor, şiirlerin bir kesitini okurların dikkatine kabartıyor. Mustafa Ruhi Şirin’in bitki, çocuk, hayvan yörüngesinde oluşturduğu bu üç kitap, çocuk gerçekliğini, çocuğun dilsel anlamda duyuş gücünü göz ardı etmeden, çocukların dünyasını seslendiren sözcük kadrosundan sapmadan oluşturulmuş. Hemen her şiir doğruluk, eşitlik, sevgi, güzellik gibi güçlü bir kavramın nezaretinde sonlanıyor. Adalet ve eşitlik için “Adalet” adlı şiiri (Harflerin Kardeşliği, s. 49); iyilik için “Sönmeyen Fener”i (Dünyanın En Güzel Yeri,
s. 56) okumak gerekir.

Şair, Okula Giden Kedi kitabını torunu Ahmet Kerem’e ithaf etmiş. Söz konusu ettiğimiz bu üç kitap ilk torunun yaydığı neşe ve bereketten sökün etmiş anlaşılan. Şair, “Çocuk kalesini
şiirle daha kolay koruyacağımı düşünürüm,” demektedir. Ve Necatigil’e göndermede bulunarak eklemektedir: “Şairlerin / Bilmesi gerekir: / Şiirlerin de / Büyüme yaşı vardır.”

Harflerin Kardeşliği
Mustafa Ruhi Şirin
Resimleyen: Ferit Avcı
Kök Yayınları, 72 sayfa
Dünyanın En güzel Yeri
Mustafa Ruhi Şirin
Resimleyen: Ferit Avcı
Kök Yayınları, 80 sayfa
Okula Giden Kedi
Mustafa Ruhi Şirin
Resimleyen: Ferit Avcı
Kök Yayınları, 68 sayfa

 

Show More