İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

İhtiyarlayan süper kahramanları ne yaparlar?..

İhtiyarlayan süper kahramanları ne yaparlar?..

Kutlukhan KUTLU

Teknolojinin mümkün kıldığı “gelecek düşleri”yle yeniden kurulmuş bir masalı andıran Angelman, yaşlanıp artık emekliye ayrılmış bir süper kahraman ile aynı apartmanda yaşayan bir çocuğun hikâyesini anlatıyor.

“Bir resim bin kelimeye bedeldir,” derler hani. Gerçi ben bazen bunun tersinin de geçerli olduğunu, yani bir kelimenin de pekâlâ bin resme bedel olabileceğini düşünürüm… Fakat özellikle küçük yaşta resimlerin, özellikle de sıradışı, esrarengiz, hatta düpedüz fantastik resimlerin ne kadar etkileyici, ne kadar ilham verici olduğunu inkâr etmek yersiz olur. Mesela çocukken, tarih öncesi çağların o eski garip canlılarının, kafamda yüzlerce soru işareti yaratan, beni rengârenk fantezi dünyaları kurmaya iten resimleri olmasa, o canlılar hakkında okuduklarımı okumuş, bugün bildiklerimi biliyor olur muydum acaba?

NOSTALJİK RESİMLER

Angelman’ın içindeki resimler, çocukken bakar bakmaz gündüz düşlerine dalmama sebep olan resimleri hatırlattı bana. Belki biraz o zamanlar rağbet gören bir görsel tarza yakın durdukları için. Matthieu Roussel’ın resimleri elde çizim değil, bilgisayarda üç boyutlu modelleme programlarıyla yapılmış, ancak eski moda süper kahraman hikâyelerini, özellikle de o çok eski dönemin Superman’inin havasını buldum ben bu kitapta. Teknolojinin mümkün kıldığı “gelecek düşleri”yle yeniden kurulmuş bir masalı andıran Angelman, zaten daha ilk kareden ruhunu gösteriyor: Bir apartmanda saçları bembeyaz yaşlı bir adam, elinde eski tip bir dikiş makinesiyle merdivenleri çıkıyor… Aşağıdaysa bir çocuk merakla onu seyrediyor. Nostaljiyle gelecek düşlerinin harikulade bir karışımı bu kare: Sarı boyaları yer yer dökülmüş eski bir apartman içi, posta kutuları, kenarda bir saksının içinde kaktüs, bir bisiklet, esrarengiz bir ihtiyar… Ve meraklı bir çocuk!

ÇATI KATINDAKİ SIR

Nitekim çok geçmeden bu kitabın her anlamda eskiyle yeninin hoş bir karışımı olduğunu görüyoruz. Bir çocuğun eski bir süper kahraman ve küçük bir robotla tanışmasını anlatan Angelman hem umut dolu çocuksu bir bilimkurgu, hem de Alan Moore’un Watchmen’i gibi nostaljik ve buruk bir süper kahraman öyküsü. Çok geçmeden ilk karede merdivenleri çıkan o beyaz saçlı ihtiyarın, “insanların tanıştığı ilk süper kahraman” olduğunu ama zamanla yaşlanıp yeni süper kahramanlar ortaya çıkınca emekliye ayrıldığını öğreniyoruz. Şimdi hikâyenin küçük kahramanı Arda’nın apartmanında, küçük ve söz dinlemez robotuyla yaşayan ve “Bay Angel” adıyla anılan münzevi bir ihtiyar sadece. Ama işi tamamen bitti sanmayın: Tıpkı kendi gibi esrarengiz bir planı var Bay Angel’ın!

“Gerçek hayat” dediğimiz şeyin belki de en can sıkıcı tarafı, günlerimizden gizemi, serüven ihtimalini, olağanüstü şeyler olma ihtimalini çekip almadaki mahareti. Biz büyüdükçe de daha etkili oluyor bu konuda. Didier Levy’nin yazdığı Angelman’ın cazibesi, çocukluğun dünyayı algılayışındaki o “binbir ihtimal”i canlandırması. Hemen yanıbaşımızda, yaşadığımız apartmanın en üst katında oturan münzevi yaşlı adamın eski bir süper kahraman olabileceği; evinde ona arkadaşlık eden, konuşan, becerikli küçük bir robot sakladığı gibi ihtimaller. İşin ilginci, “Bay Angel”ın gizliden gizliye peşinde olduğu şey de o eski günlerin büyüsünü, o renkli ihtimalleri tekrar yakalamak: Nostaljiyi umuda çevirmek. Bu bakımdan Angelman da tıpkı Up filmi gibi, çocuklarla yaşlıların düşlerinin kesiştiği yerde geçiyor.

Hayli kısa bir kitap bu, aslan payını da yazıdan ziyade resimler alıyor. O yüzden çabucak okunup bitirilebilir. 3D resimlerinin sıcaklığı ve hikâyesinin gizemiyle çocukların ilgisini çekecektir zaten, ne var ki “çocukluk serüvenlerini” muhabbetle anan büyükler de onlarla birlikte bir göz atmak isteyebilirler. Kim bilir, belki gözleri bir an o “eski ihtimallerin” ışıltısını yakalar.

Angelman Didier Levy Resimleyen: Matthieu Roussel Çeviren: Esra Okutan Sarıgaga Yayınları, 32 sayfa
Angelman Didier Levy Resimleyen: Matthieu Roussel Çeviren: Esra Okutan Sarıgaga Yayınları, 32 sayfa

 

Show More