İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Tavuk da olsa, kardeşin olsun!

Tavuk da olsa, kardeşin olsun!

Nazan ÖZCAN

Zeynep Alpaslan’ın yazdığı, Reha Barış’ın canlı resimlerle bezediği Tavuk Prenses, hem öyküsü hem de tasarımıyla eğlenceli bir kitap. Klasik masal unsurlarına yaslanarak kardeşlik, arkadaşlık, paylaşma, yaptığı hatayı anlayıp değiştirme gibi güzel şeylerden sıkmadan, üstelik hafifçe tiye alarak bahsediyor.

Acı gerçeği yekten söyleyeyim. Tek çocuk olanlara hep üzülürüm. Hem de çok. En çok onların sürüyle arkadaşları olmasını isterim. Çünkü tek çocuklar hem anne babanın sinir krizlerini tek başına kaldırmak zorundadırlar hem de onların üzüntülerine tek başlarına dayanmak. Çocukken beş taş, el kızartmaca, sek sek oynayacak en yakın arkadaşlar, kardeşlerdir çünkü. Ayrıca kıran kırana kavga edilecek en yakın kişi de kardeştir. Büyüyünce de en yakın dert ortağı. Yoksa hayat çok sıkıcıdır. Hatta prenses olmanız bile, tek çocuk olma sıkıntısını gidermeye yetmeyebilir. Ki Zeynep Alpaslan’ın kitabı Tavuk Prenses’te bunu pek de güzel şekilde görüyoruz. Neymiş anlatalım.

JUJU İLE MUMU

Çok çok eskilerde, Pamukya diye bir ülke varmış. Ve elbette bu ülkenin Ulugıdı isimli bir kralıyla Begonvil isimli bir kraliçesi varmış. Zaman içinde şirin mi şirin minik ikiz kızları olmuş. Prenses Juju ve Prenses Mumu. Elbette, bir su tanesi kadar birbirlerine benziyor, Pamukya’ya mutluluk getiriyorlarmış. Amma velakin Pamukya’nın biraz dışında karanlık bir orman varmış, o ormanın içinde de yılanıyla yaşayan Aygölge isimli bir cadı. Ve maalesef Pamukyalılardan biri Aygölge’nin yılanını öldürünce, Pamukya artık eskisi gibi bir yer olmaktan çıkmış. Çünkü Aygölge, intikam olsun diye, prenseslerden Juju olanını alıp hop kaçırmış ve yaptığı büyü sayesinde görünmez olan ormandaki kulübesinde saklamış. Minik bebekleri kaçırılan kral ile kraliçenin ne hâle geldiğini tahmin etmişsinizdir tabii ki. Perişan olmuşlar, Pamukya halkı da öyle.

Bunun üzerine Kral emir vermiş: Kimse Juju’nun kaçırıldığının lafını bile etmeyecekmiş. Koca sarayda tek başına kalan Prenses Mumu da ikizi olduğundan bihaber büyümüş, serpilmiş. Ama çok sıkılıyormuş; anne babasının sürekli hüzünlü olmasından, oynayacak, dertleşecek, paylaşacak, kavga edecek bir kardeşi olmamasından tabii ki…

CADI PUFLAYINCA Mumu pamuklara sarılıp sarmalanıp, dünyanın en harika yemeklerini yerken, Juju da küçük bir cadı olarak büyüyormuş. Ama kir pas içinde, güve ezmesi ya da fare sucuğu yiyerek. Bir de Aygölge’nin her tür sihrini öğrenerek. Ve bir gün gelmiş, Aygölge “puf”lamak üzere olduğunu anlayınca, gerçeği Juju’ya söyleyivermiş: “Sen gerçek bir prensessin. Git, aileni bul, onlara gerçeği anlat!” Ve tabii ki, “hainlik” öğrenen Juju, Mumu’yu görünce biraz intikam almak istemiş. Sihriyle ikiz kardeşini tavuğa çevirivermiş! Uyumsuz cadı prenses olarak da Mumu’nun yerine geçmiş. Su damlası gibi benzer oldukları için kimse duruma aymamış. Tavuk prenses Mumu biraz şaşkınlaştıktan sonra “gıt gıt”lamaya ve solucan yemeye alışmış, Juju da sarayın keyfine. Ama Juju sarayın yalnızlığını ve sıkıcılığını fark edince, hele de doğum gününde kutlama sofrasına “şahane kızarmış bir tavuk gelince”, yaptığının ne kadar korkunç olduğu kafasına dank dunk etmiş! Ve “N’olur kardeşim olmasın masanın üzerindeki kızarmış tavuk, n’olur,” diye dualar ederek binbir sihir denemiş! Neyse ki, akıllı Mumu, sarayın sofrasına “mis gibi kızarmış tavuk olmayacak” kadar akıllı olduğu için sırra kadem basmış! Belki de basmamış! Bilemiyoruz, o kısmını okuyup öğrenmek elbette okura kalmış! Ama kardeşlik, arkadaşlık, paylaşma, yaptığı hatayı anlayıp değiştirme gibi güzel şeyler bütün herkesin kafasına bir kere daha girmiş. Neyse ki öyle kafamıza vurarak değil, güzel güzel ve eğlenceli eğlenceli anlatarak yapmış bunu yazar. Tek çocuklara gelince… Bence anne babanıza biraz ısrar edin ki hayatta kavga edecek, hırpalayacak ve çok ama çok sevecek birisi hep yanınızda olsun!

Tavuk Prenses Zeynep Alpaslan Resimleyen: Reha Barış Mavibulut Yayınları, 112 sayfa
Tavuk Prenses Zeynep Alpaslan Resimleyen: Reha Barış Mavibulut Yayınları, 112 sayfa

 

 

Show More