İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Hayal desenlerden çocuk kitaplarına

Can Göknil hayata sanatın penceresinden bakan çok yönlü bir sanatçı. Resim, gravür baskı, heykel, çocuklar için resim kitaplar, öyküler ürün verdiği alanların bir kısmı. Dokunduğu, düşündüğü, hayal ettiği her şeyi sanatıyla yoğuran Can Göknil ile ürettiği çocuk kitapları üzerine Doğan Gündüz söyleşti.

Söyleşi: Doğan Gündüz- Can Göknil

Doğan Gündüz: Öncelikle bu yoğun günlerinizde söyleşi talebimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. 1970 yılında New York’ta Dell Publishing’te çalışıyorsunuz. Bir gün kitapçıları gezerken Leo Lionni’nin Frederick adlı kitabını görüyorsunuz. Ardından resimli çocuk kitapları dünyasının ışığı sizi de sarıyor. Resimli çocuk kitaplarına yönelmeniz, bu alanda çalışmaya karar vermeniz nasıl oldu?

Can Göknil: New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden resim dalında yüksek lisansımı tamamlamış olmama rağmen, New York’da genç ressam olarak para kazanmam imkânsızdı. Elim kalem tuttuğu için grafik eğitimi alarak, grafikerliğe yönelmiştim. (Bilgisayar grafiğinin keşfedilmediği yıllardı.) Derken Fare Frederick çıktı karşıma. Leo Leonni’nin ve benzer sanatçıların kitaplarını tanıdıkça ben de sanatımı çocuklara yönlendirebileceğimi çok net gördüm. Fare Frederick sanatı yüceltiyor, çocuklara yaşamda sanatın, ekmek ve su kadar gerekli olduğunu söylüyordu. Çocuksu ruhum ve naif çizgilerimle, sanat eğitimim ve mizah yönümle, epeyce de araştırma yaparak tablolarımın yanı sıra çocuklara da resim yapmaya başladım. Bir yetişkin olarak çocuk kitaplarımla eğitime katkı sağlamak da hoşuma gidiyor.

D.G: Kirpi Masalı sizin ilk çocuk kitabınız. 1974’te Redhouse Yayınevi tarafından basılıyor ve “Türkiye’deki resimli çocuk kitaplarının ilklerinden, öncülerinden” yorumu ile tanıtılıyor. Öyküsüyle, yenilediğiniz resimleriyle bugüne ulaşmış, hâlen basımı yapılan özel kitaplardan biri Kirpi Masalı.

Kirpi Masalı’nı hangi tür resimli çocuk kitapları kategorisinde değerlendirebiliriz? Yayınlandığı dönemde bu kategorideki resimli çocuk kitaplarının durumu nasıldı?

C.G: “Resim Kitap”; resimli kitap veya resimlenmiş kitaptan apayrı. Sayfalarında metin (varsa) resimlere eşlik ediyor. Ülkemizde Desen Yayınlarının kitapları gibi. Kirpi Masalı’nı yayımlayan Redhouse Yayınevi de zaten Amerikan kurumu idi.

Resimli dergiler veya resimlerin eşlik ettiği Ayşegül gibi kitaplar ve eğitime yardımcı olan “Cin Ali” dizisi vardı o günlerde. Belki de ekonomik nedenlerle yayınevleri resimli baskılardan uzak duruyordu.

D.G: Kazandığınız bir bursla 1979 Dünya Çocuk Yılı’nda “Uluslararası Çocuk Yılı Yayınlar Sempozyumu” na katılmışsınız. O yıllarda Türkiye’deki çocuk kitapları ile sempozyuma katılan ülkelerdeki çocuk kitaplarını kıyasladığınızda neler dikkatinizi çekmişti?

C.G: A.B.D., Japonya, İspanya, Hollanda, Almanya (Batı) ve Kuzey ülkeleri dışında çocuk kitabı konusunda geri kalmışlık hemen göze çarpıyordu. Ülkemiz de öyle. (Fransa’nın o tarihteki durumunu bilmiyorum.)

DG: Meral Alpay, 20 Ocak 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Frankfurt Gallus Kütüphanesi’nde resimli kitaplarınızın orijinallerinden oluşturulan sergi için “resimle edebiyat yapılabildiğini, çağdaş Türk çocuk edebiyatının bu alanda evrensel olanı yakaladığını kanıtladığını1” belirtiyor. Ne dersiniz resimle edebiyat yapılabilir mi?

C.G: Resim iletişim biçimidir. Resimle anlatım yani görsellik, estetik sınırlarında kaldığı sürede sanattır, edebiyat sözcüklerin birleşimindeki estetik duygudur. Prof. Dr. Meral Alpay’ın söylediği sözlerin o tarih için geçerli olmadığını düşünüyorum. Çocuk edebiyatında görselliği desteklemek için yazmış olabilir. O, çocuk edebiyatının gelişmesi için çok çalıştı.

D.G: Türkçede özel tasarlanıp resimlenmiş pek fazla alfabe kitabı yok. Bilmeceler ile ABC kitabınız, içerdiği her harf için bir resim ve bilmeceyle çocukların harflerle tanışmasını sağlayan özel bir kitap. Bu alfabe kitabını hazırlama fikri nereden çıktı?

C.G: Öz kültürümüzün ürünlerini, halk dilini, sözlü geleneklerimizi önemsiyor, çocuklarımıza tanıtmak ve benimsetmek istiyorum. Bizim ürünlerimizin diğer ülkelerinkinden farkı öz kültürümüzdür.

D.G: Herhangi bir Can Göknil resmine baktığımızda tarzınızdan resmin size ait olduğunu kolaylıkla anlayabiliyoruz. Bir kitap için yapılan resim her ne kadar metnin anlamını okuyucu açısından zenginleştirse de aynı resmi, metinden bağımsız ele aldığımızda çoğu kez resim daha da özgürleşmekte, zenginleşmekte. Hiç kitaplarınızdaki metinlerin, resimlerinizi sınırladığını düşündüğünüz oluyor mu?

C.G: Baş cümleniz çok önemli, gerçek sanatçı kendisine ait ifade tarzını oluşturmuş kişidir ve bu olgunluğa ulaşmak yıllar alabilir. Yazan, resmeden aynı kişi ise uyumsuz bir durum varsa, söz konusu kitapta metni veya resmi değiştirmek mümkün.

D.G: Genelde 3-6 yaş aralığına yönelik kitaplar hazırlıyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?

C.G: İlk yıllarda üretimimi 3-6 yaş yani resim sanatının öne çıktığı kitaplara yönlendirdim. Bizim ülkede hâlâ 3-6 yaş pazarı zor. Yayınevleri okullara yönelik çalışıyor. Ben de 6-8 ve 8-11 yaşları için üretimime devam etmekteyim.

D.G: Bir kitabın hikâyesi zihninizde ilk önce resimlerle mi yoksa kelimelerle mi canlanıyor? Bu hikâyenizi kâğıda dökmek istediğinizde resimlerle mi yoksa yazı ile mi başlarsınız?

C.G: Her zaman görsel düşünürüm. Bir kitap tasarımını zihnimde yakalarsam hayal desenler görürüm. Sonra kurgumu defalarca yazarak arındırırım. Sonra çizer, sayfaları ayırırım. Renklendirme en son. Siyah beyaz olarak nefis kitaplar da var.

D.G: 1989 yılında, New York’ta Birleşmiş Milletler merkezinde, resimli kitapların çocukların hayatlarını nasıl olumlu etkileyeceği üzerine bir konuşma yapmışsınız. Yıllar sonra aynı konuya yeniden değinmek isterim. Sizce resimli kitaplar çocukların hayatını nasıl etkiliyor?

C.G: Çocuklarımızın yaşamlarına estetik değerleri, duyguları katmak, öz kültürümüzü ve farklı kültürleri tanıtmak dünyalarını zenginleştirir ve toplumlar arası anlayışa katkı sağlar diye düşünüyorum.

D.G: Kitabını hem resimleyip hem yazan ender ressam- yazarlardan birisiniz. Nazım Hikmet’in Sevdalı Bulut kitabı hariç, başka hiçbir yazarın çocuk kitabını resimlemediniz. Bunun özel bir nedeni var mı? Sevdalı Bulut’u resimlemeye karar vermenizi kolaylaştıran neydi?

C.G: Yapı Kredi Yayınlarından teklif gelince Nazım Hikmet’i resimlemek beni gururlandırdı. Masal da öyle güzel ki…

D.G: Resim sanatınızla resimli çocuk kitaplarınız arasında nasıl bir bağ var?

C.G: En zor soru bu! Birbirinden bağımsız kalmalı bu iki dal. Ruhumda var olan çocuksu duyguyla şekilleniyor kitaplar ancak tablolar yoruma daha açık bence. İzleyicinin veya okurun algı yeteneği yani yaşı, yaşam deneyimi beni yönlendiriyor. Bazı günler kendimi çocuklara yakın hissediyorum veya tersi. Nasıl hissedersem, o çerçevede çalışıyorum. İkisini paralel götüremiyorum açıkcası.

D.G: Çiçekleri Kopartmak Yasaktır, kitabınızda (1977) önce resimlerle öykü anlatılıyor, kitabın en arkasında da her sayfadaki resmin ne anlattığı yazılı olarak veriliyor. Bir anlamda okuyucudan önce resimler üzerinden kendi öyküsünü kurması isteniyor ardından da yazarın öyküsü sunuluyor. Son kitabınız Kimi Uçar Kimi Kaçar, yazıdan arınmış, tamamen sessiz bir resimli kitap. Kitaplarınızda zaten sınırlı sayıda kullandığınız sözcükler son kitabınızda tamamen ortadan kalkıyor. Kimi Uçar Kimi Kaçar bundan sonra sizden daha çok sessiz kitaplar geleceğinin habercisi gibi. Yanılıyor muyum?

C.G: Bilemem sonrasını, hep içimden geldiği gibi çalışma lüksüne sahip olduğum için mutluyum. Gravür baskı, akrilik tablo, heykel, sanat objesi olarak kitap tasarımı, yetişkinlere öykü kitapları (Deniz Kokusu-2012; Göz ve Söz-2016; Can’lı Yolculuk-2019), sanat notları (Gölgem Renkli mi? -2007) gibi farklı işlerim var.

D.G: İlk kitabınız Kirpi Masalı’ndan bu yana kırkbeş yıl geçmiş. Uzun yıllar bu alanda emek vermiş, çalışmaları yakından takip etmiş biri olarak bugün Türkiye’deki resimli çocuk kitaplarının, özellikle de çocuk kitabı resimlerinin geldiği aşamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

C.G: Artık uluslararası yarışma, bienal ve sergilerde ses getiren kitaplarımız yayımlanır oldu, sanırım ülkemizde yeni bir pazar keşfedildi. Sanat eğitimi kurumlarında grafik sanatlar ve tasarım çalışmaları önem kazandı. Gerçi başarının sırrı özgünlük olduğuna göre biraz daha çaba gerekiyor. Henüz çok özgün olamadık, 3-5 kişi dışında.

D.G: Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

C.G: Günümüzde yaşamda, görsel sanatlarda, edebiyatın ve sanatın tüm türlerinde estetik bilinçli olarak dışlanmakta. Hayat kirlendi ve bu kir sanata da bulaştı doğal olarak. Sanat taze bir nefes neden olmasın?

Bilmeceler ile abc
Can Göknil, Redhouse Yayınevi, İstanbul, 1990, 60 sayfa
Çiçek Kopartmak Yasaktır
Can Göknil, Redhouse Yayınevi, İstanbul, 1977, 16 sayfa
Kirpi Masalı
Can Göknil, Redhouse Yayınevi, İstanbul, 1974, 24 sayfa
Show More