İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çocuk edebiyatının yaşı küçülüyor

“Değişen çocuk algısına göre çocuk edebiyatının işlevi değiştiği gibi yaşı da küçülüyor.”

Söyleşi: Doğan Gündüz-Mustafa Ruhi Şirin

Şair, yazar, çocuk edebiyatı araştırmacısı ve çocuk hakları savunucusu Mustafa Ruhi Şirin, 1977 yılından bu yana çocuklar için, çocukların tarafında çalışıyor. Doğan Gündüz, Mustafa Ruhi Şirin ile eserleri ve çocuk edebiyatı üzerine söyleşti. İki bölüm hâlinde yayımlayacağımız söyleşinin devamı gelecek sayıda…

Doğan Gündüz: Masal Mektuplar kitabınız 1983 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın çocuk kitabı seçilmiş. Masal Mektuplar, yaz tatili için köydeki akrabalarının yanına gönderilen, “on kere baharı on kere kışı gören” Serdar’ın, annesi, babası, kız kardeşi, ninesi ve dedesiyle karşılıklı mektuplarından oluşuyor. Neredeyse her birinin öğüt vermek amacıyla küçük bir masalla süslendiği bu mektuplarda dürüstlük, yalan söylemenin kötülüğü, okumanın önemi, din olgusu, çalışmak, yaşamın amacı, aile bireylerinin birbirlerini sevip kollaması gibi konulara değiniliyor. Niye masal ve mektup tarzında bir anlatımı tercih ettiniz?

Mustafa Ruhi Şirin: Masal Mektuplar’ı yazma düşüncesi 1977 yılında kozasını örerken, çocuk edebiyatı yolculuğuna çıkacağımın farkında değildim. Bu kitabımı üç kez yeniden yazdım: İlki değer odaklı yazar tutumunu içerir. İkinci yazılışta çocuk edebiyatında pedagojik ve estetik kabul ölçütleri dengesini kurmaya çalıştım. 2010’dan sonra ise kitabı estetik kabul ölçütlerine göre sanat masalı türünün örneği olarak yeniden kaleme aldım.

Masal Mektuplar’ı üç farklı dönemde yeniden yazmış olmam, çocuk edebiyatı yazarlığımdaki üç farklı dönemi belgelemesi bakımından önemlidir… Kitabı üç kez yeniden yazsam da masal dili ve mektup türü değişmedi. Niçin masal? Çocuğun doğasına ve algısına en uygun olanın masal dili olduğu için. Niçin mektup? Mektup, tür olarak tekil özneye yöneliktir. Kitabı okuyan her çocuğun ve yetişkinin mektupları kendine yazılmış duygusuyla okumasını arzu ettim. Masal Mektuplar’ın okurunu hem çocuk hem de yetişkin olarak öngörmüştüm ve bu öngörümde yanılmadım: Kırk yıl boyunca kitabı çocuklar ve yetişkinler de okuyorlar… Masal, mektup ve şiir çocuk edebiyatı yazarlığımın başat türleridir. Roman dışında çocuk edebiyatının birçok türünde kaleme aldığım metinlerin masal ve şiir ikliminde boy atmasının nedeni ise çocuk algımın masal ve şiire yatkınlığıdır. Bu nedenle çocuk edebiyatı yazarlığımda masal ve şiir ikiz kardeş gibidir.

DG: Kar Altında Bir Kelebek (basım 1988) kitabınızda, -son baskıları (2018) Eşek Nasıl Kral Oldu? adıyla yayımlandı- fabl türündeki masalları şiir diliyle, okuyucuya Türkçe okumanın keyfini tattırarak ve melodisini duyurarak aktarıyorsunuz. Sevdiğiniz iki türü, şiir ve masalı güzelce harmanlıyorsunuz. Mavi Rüyalar Gören Çocuk kitabınızda da çocuk gerçekliğine göre yazdığınız on Keloğlan masalını yer alıyor. Klasik masalların çoğu bugün toplumsal cinsiyet rolleri, değerler, içerik açısından didik didik edilip günümüze, yeni çocuk algısına uygun yorumlarla yeniden yazılıyor. Masalların klasik hâlinin korunması ya da güncellenerek yazılması konusunda ne düşünüyorsunuz?

MRŞ: İnsanlık tarihi boyunca masal, temel motif ve örgüsünü koruyarak günümüze ulaşan en etkili tür. Masallar, işleme, yeniden yazma-uyarlama ve esinlenme yöntemiyle yeniden yazılabilir ve yazılmalıdır. Masalın yetişkinler için işleme ve yeniden yazılmasında bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Masalcı bakışı olan sanatkâr, masal türünün doğasına uygun olarak masalın tema, karakter ve örgüsünden yararlanabilir. Masalın iletisi ve işlevi de değişebilir. Masalın temel motiflerinin korunması kaydıyla güncelleme de yapılabilir. Masal yazarı güncelleme yaparken esinlenme yolunu tercih edebilir. Perrault ve Andersen esinlenme ve yeniden yazma yolunu tercih etmişti. Grimm Kardeşler’in amacı ise işleme yöntemine göre masalların temel yapılarını korumaktı. Pertev Naili Boratav’a göre, halk edebiyatıyla edebiyatın buluşmasının en güzel örnekleridir Perrault ve Andersen masalları. Bizde esinlenme yoluyla çok az iyi masal yazılmıştır. Geleneksel masalın kültürel kimlik ve kültürel biçem’e dayalı en iyi örneklerini yazan masal yazarlarından biri de Italo Calvino’dur.

Halk masalı çocuk ilişkisinde asıl sorun, klasik masalın olduğu gibi çocuk okura sunulmasından kaynaklanıyor. Klasik masalların boy attığı dünya ile yaşadığımız dünya hiçbir bakımdan birbirine benzemediği dikkatten uzak tutulmamalı. Önümüzde iki yol var: Birinci yol, çocuk bakışı olan masal yazarlarının klasik masalları temel örgü ve motiflerini koruyarak pedagojik ölçütler içinde çocuk dil dizgesine göre yeniden yazmaları. İkinci yol ise halk masallarının esinlenme yoluyla çağdaş bir masal edebiyatına dönüştürülmesi. Masal Atlası ve Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı-Türk Masallarının Yeniden Doğuşu kitaplarımda Masal Edebiyatı Poetikası’ndan söz etmiştim. Masalların yenilenmesi için ölçüt ve ilkeleri belirleyecek kuramsal çalışmaların eğitim bilimci ve masal bilimciler tarafından şimdiye kadar yapılması gerekirdi. Masalların herkesin kalem oynattığı bir alan olmaktan kurtarılması için yetkin masal yazarlarının halk masallarını ülkemiz ve dünya çocuklarıyla buluşturabileceğini düşünüyorum.

DG: 1993 yılında UNESCO Asya Kültür Merkezi Resimli Çocuk Kitapları Ödülü alan Kuş Ağacı adlı resimli masal kitabınızda (resimleyen Nazan Erkmen) hayatın döngüsünü, yok olmanın yeni bir başlangıç için kaçınılmazlığını görüyoruz. Bunu da yaşlı bir ağacın yapraklarının kuşa dönüşerek uzaklaşması, ne kadar çok korksa da yanıp kül olduktan sonra, küllerinden kuş şeklinde yaprakları olan bir fidan hâlinde yeniden doğuşu metaforu üzerinden anlatıyorsunuz. Sizde “kuş masalı” fikri nasıl ortaya çıktı? Nazan Erkmen, bu masalı resimleriyle etkileyici bir şekilde okuyucuya aktarıyor. Ressamın belirlenmesinden ve resimleme sürecinden de biraz söz eder misiniz?

 

 

 

 

 

 

 

 

MRŞ: Sanat masallarımda başat tip kuşlardır. Bu masallarımda kuşlar çocuk gibi bakarlar dünyaya. Küçük yaşlarda konuştuğum kuşlardır sanat masallarımın kahramanları. Kuş için
uçmak olağandır, çocuk içinse olağanüstü. Her çocuk en çok gökyüzünü merak ederek büyürdü çocukluğumuzda. Yeni dünyada ise çocuklarla gökyüzü arasına sanal masallar girince çocukla gökyüzünün ilişkisi hormonlu hâle gelmiş oldu. Sanat masallarımdan oluşan Guguklu Saatin Kumrusu kitabımdaki kuşlar felsefe yolculuğunu seven çocuklar gibidirler. Kuş masallarımın ana fikri de bu felsefeden doğdu… Kuş Ağacı sanat masalını 1980’li yılların başında yazmıştım. Değerli sanatkârımız Nazan Erkmen bu masalı resimlemek istedi. Nazan Hanım, Gılgamış kitabının resimleriyle çıkageldi bir gün Çocuk Vakfı’na. O yıllar çocuk edebiyatının dünyada görselliğe doğru evrildiği bir dönemdi. Bir sanatkârın metni resimlemeye değer bulması ilkesinden hareketle kitabı Nazan Erkmen resimledi. Kitap Türkiye’de basıldıktan sonra ödüllendirildi ve Tokyo’da sergilendi. Değerli sanatçımız Nazan Erkmen’i saygıyla anıyorum.

DG: “Sizin dünyanız şiir dünyasıdır. Sizin dünyanızda düş ile gerçek el eledir. Rüya ile masal iç içedir. Ağlamanız şiirdir, gülmeniz şiirdir. Sizin için rüya ve masal ne ise şiir de odur. Şiir oyundur sizin için…” Masal Çocuk, Çocuk Şiirleri Antolojisi (1984) kitabınızın ön sözünde çocuk okuyuculara şiirle ilgili bu satırları yazmışsınız. Çocuk saflığı ve içtenliğiyle seslenen “Güneşi uyandıralım anne/Üşüyebilir kanatsız kuş” dizelerinin de yer aldığı, 1983 yılında basılan, Gökyüzü Çiçekleri kitabınız da ilk şiir kitaplarınızdan biri. Şiir hem hayatınızın hem de edebi hayatınızın merkezinde yer alıyor. Şiir sizin için nedir? 


MRŞ:
Hayat da şiirdir. Olağanüstü özel dildir, şiir. Masallar gibi güzel şiirlerin de çocuklukta başladığını kabul ediyorum. Çocuklar için şiir ise kelimelerle yapılan resimdir. Çocuğa yazılan şiir için renk, şekil, resim gerekmez. Cahit Zarifoğlu’nun “çocuklar havadan anlar” dizesinin işaret ettiği anlam şiir iklimi için önemlidir. Şair yaş ayrımı yapmadan çocuğa da yetişkine de şiir yazar, yazabilmelidir. Dağlarca haklı: “Şair tektir, çocuğa da yazar şair; ilk duyarlıklar, ilk ölçüler içinde yazmak” kaydıyla… Çocuk felsefemin temeli “çocuğa, çocukluğa ve çocuk onuruna saygı”dır. Çocuğu ve çocukluğu savunmayan bir şiir ölüdür… Kırk iki yıl önce ilk dizelerini yazmaya başladığım Dünya Çocukları Şiir Atlası üçlemesi Dünya Çocukla Kardeş, Afrika Türküsü ve Sevgidir Uçurtma, yalnızca doğmuş değil, şiirle, doğacak çocukları da savunduğum çocuk destanıdır.

DG: Ninni Bebeğim Ninni, Ninni Şiirleri Antolojisi (1990) kitabınızın girişinde ninnileri “Anne Edebiyatı” başlığı altında değerlendiriyorsunuz. Burada “Ninniler aynı zamanda kültürümüzün en duygulu söz kümelerini oluşturuyor. Annelerin kurduğu bu dünyada bizden renkler, sesler esintiler var. Tıpkı masallarımızda olduğu gibi…” diyorsunuz. Bugün ninniler hâlâ güncelliğini koruyor mu? Yoksa Anne Edebiyatı, çocuk kitapları okumaya hatta yazmaya (tabii babalar tarafından da), ninnileri, sesli masalları ya da çocuk şarkılarını İnternet ortamından dinlemeye mi evrildi? 

MRŞ: Geçmişin dünyasında bütün kültürel coğrafyalarda zengin ninni geleneği olduğunu biliyoruz. Çocuk kültürünün ilk şiir çiçekleriydi ninniler. Her kültürde farklı söylenen ninniler de artık ya kitaplardan okunan ya da tek tipleştirilmiş görsel şarkılara dönüştürüldüler. Genç kuşaktan annelerle karşılaştıkça bebeklerine ninni söyleyip söylemediklerini merak ederim. Çok azının ninni söylemeyi bildiğini fark ettikçe de bebekleri adına üzülürüm. Size de sormak isterim: Dünyanın bütün bebeklerinin ninniyle büyüme haklarını savunan kaç kişiyiz? Kültürel kodlarımızda hicaz makamı ve sofyan ritminde ninni söyleme geleneğimiz neredeyse tarih sahnesinden çekilmek üzere. Oysa ninni her dilde çocuğa söylenen ana dilin ilk şarkılarıdır. Çok gelişmiş bebek medyası dijital anne rolünü üstlendi günümüzde ve anne-bebek iletişimi de sanallaştı. Ne mutlu ninniyle büyüyen bebeklere! Niçin mi? Ninni de ana dilin sütü gibidir ve dünyanın en şanslı bebekleri ninniyle büyüyen bebeklerdir.

DG: 1983 yılında ilk kitaplarınız yayımlandı (Masal Mektuplar, Gökyüzü Çiçekleri, Bilgi Ağacı, Yüzük Taşı, Altın Kiremitli Saray). Aradan neredeyse 40 yıl geçti. Ne mutlu ki bugün de çocuklar için yazmayı sürdürüyorsunuz. O dönemden bugüne seslendiğiniz çocuk hep aynı mı yoksa değişti mi? 

MRŞ: İlk çocuk kitaplarımdan Masal Mektuplar ve Gökyüzü Çiçekleri dışındakilerin ikinci baskıları yapılmadı ve bu tatlı acemiliklerim geride kaldı. Çocuk kitaplarımın basılmadan önce çocuklar tarafından okunmasını çok önemsiyorum. Hem çocuk görüşü almış oluyorum hem de çocukların eleştirilerinden yararlanıyorum. Bu kadarla da yetinmiyor, her baskı öncesi okuyorum kitaplarımı. Bunun temel bir nedeni var: Her kuşağın en önemli değişkeni algıdır modern dünyada. Neredeyse beş yılda değişen popüler çocuk kültürü ve çocuk medyası çocuk algısını etkiliyor. Hayal eden ve okuyan çocuk dijital çağda görsel algılıyor artık. Bir yandan çocuk edebiyatının yaşı küçülürken öte yandan çocuk edebiyatı erken çocukluk dönemi edebiyatına dönüşürken çocuklar yetişkin edebiyatına ve medyasına yöneliyor. Çocuk edebiyatının yaşının küçüldüğü, görselliğin egemen olduğu bir edebiyat aşamasında dünya. Dolayısıyla yazının ve edebiyatın payının giderek azaldığı popüler edebiyat her geçen gün yaygınlaşıyor. Çocuk edebiyatı kültürünün değişen çocuk ve çocukluk ile çocuk edebiyatının işlevi de sürekli güncelleniyor. Bir yandan önceki yıllarda yayımlanmış çocuk kitapları elenirken, öte yandan yeni çocukluğun algısına göre üretilen kitaplar ana akım çocuk edebiyatının tahtına kuruluyor. Çocuk edebiyatı yazarı kendi çocukluğuna değil yeni çocukluğa yönelebilirse yeni çocukluğun yazarı olmayı sürdürebilir ya da dönem yazarları arasında yerini alır.

Devamı gelecek sayıda…

– Masal Mektuplar, Mustafa Ruhi Şirin, Türk Edebiyatı Vakfı, İstanbul, 1983, 61 Sayfa

– Masal Mektuplar, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Serap Deliorman, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2020, 96 Sayfa

– Gökyüzü Çiçekleri, Mustafa Ruhi Şirin, Akabe Yayınları, Ankara, 1983, 63 Sayfa

– Gökyüzü Çiçekleri, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Saadet Ceylan, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2018, 88 Sayfa

– Masal Çocuk, Çocuk Şiirleri Antolojisi, Mustafa Ruhi Şirin, Kandil Yayınları, Ankara, 1984, 160 Sayfa

– Kar Altında Bir Kelebek, Mustafa Ruhi Şirin, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çocuk Kitapları Dizisi:91, Ankara, 1988, 72 Sayfa

– Eşek Nasıl Kral Oldu, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Erdoğan Oğultekin, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2018, 120 Sayfa

– Ninni Bebeğim Ninni, Ninni Şiirleri Antolojisi, Mustafa Ruhi Şirin, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, 

Ankara, 1990, 122 Sayfa

– Kuş Ağacı, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Nazan Erkmen, Çocuk Vakfı Yayınları, İstanbul, 1991, 16 Sayfa

– Guguklu Saatin Kumrusu, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Mustafa Delioğlu, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2018, 128 Sayfa

– Mavi Rüyalar Gören Çocuk, Keloğlan Masalları, Mustafa Ruhi Şirin, Resimleyen: Mustafa Delioğlu, Kök Yayıncılık, Ankara, 2003, 138 Sayfa

– Dünya Çocukla Kardeş, Dünya Çocukları Şiir Atlası 1, Mustafa Ruhi Şirin, Kapak ve İç Resimler: Berk Öztürk, T Çocuk, İstanbul, Kasım 2021, 128 Sayfa

 

Show More

1 Comment

  • Abdullah Arslan
    Abdullah Arslan

    Eyvallah kıymetli hocam

Comments are closed