İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

İçinde zıplayanları nehre bırak!

Sima Özkan YILDIRIM

“Vırak vırak vırak… Kaygıyı bir yana bırak, tıpkı yeni bir günün keyfini çıkarır gibi bu yeni kitabın da keyfine bak. Sözcükleri selamla. Onlarla nefes al, nefes ver.” Bu yazıyı Zeno yazsa herhalde böyle başlardı. Zeno da kim, dediğinizi duyar gibiyim.

Gözlerini yuman ama uyumayan, bakmayan ama gören, dinlemeyen ama duyan, kımıldamadan saatlerce oturup doğanın sesine kulak verebilen, uzağı da en yakınındaki arkadaşının aklından geçenler gibi hissedebilen bir kurbağa düşünün. Adı Zeno olsun. Biraz dikkatsiz, biraz da aceleci, her zaman kaygılı; ânın güzelliğinin keyfine varmaktansa kendi içindeki gürültüyü bastırmaya çalışan ancak sesinde güneşin dans ettiği, sesi dalgasız bir denize benzeyen diğer kurbağaya da Mondo diyelim.

Zeno ile Mondo, Nilay Yılmaz ve Rukiye Ulusan’ın yarattığı iki kurbağa. Nilay Yılmaz yaratıcı drama eğitmenliği yapmaktan tutun da elimizdeki sayfalar da dâhil olmak üzere pek çok yayında kitap tanıtımları ve eleştirileri yazan, sayısız projenin ve ödülün sahibi, pek çok türden eser veren, çok yönlü, üretken bir yazar ve akademisyen. Rukiye Ulusan ise çeşitli yayınevleri, dergi ve eğitim programları için illüstrasyonlar hazırlayan ve tıpkı bu kitaptaki gibi kille de çalışmalar yapan, Yılmaz gibi gönüllü projelerde de yer alan bir sanatçı.

Doğrusu bu, hem sözü geçen yazar ve illüstratörün ortak bir çalışmasıyla hem de Zeno ve Mondo’yla ilk karşılaşmamız değil. Bu iki kurbağa, daha önce Dalgalarla Dans Eden Kurbağalar’dı, şimdiyse Herkesin İçinde Zıplayan Kurbağalar olmuşlar. Dostlarımızla yeniden tanıştık mı? Tamamsa, bu iki kurbağanın içsel yolcuğuna, onları fark etmekle başlayabiliriz. Fark etmekle diyorum, çünkü onları fark etmezseniz onlar yok. Zeno’nun dediği gibi, bir şeyin farkında olmazsan, o şey yok olur gider. İşte Herkesin İçinde Zıplayan Kurbağalar bu gibi sorgulamalarla, zıp zıp zıplayan sorularla dolu.

Peki, neymiş bu herkesin içinde zıplayan kurbağalar? Zeno’nun adı Zen felsefesine bir övgü niteliğinde. Oyun arkadaşının nefes olduğunu, cevapsız sorularının cevabını ânı yaşayarak, hissederek, etrafındaki yaşam döngüsüne odaklanarak aldığını da belirtelim. Hikâyede Zeno ve Mondo nehir kıyısında, taşların üzerinde, Zen Budistlerinin sadece oturarak yaptıkları meditasyona adeta selam çakarlar. “Sadece oturuyorlardı. Gözleri kapalıydı ama uyumuyorlardı.” Bu sırada evren kendi düzenini tutturmuş, bir karga yuvasını yapmaya koyulmuş, iki çocuk bir kelebekle birlikte uçuyor, gezegenler aynı hizaya geliyordur.

Zeno’nun Mondo’ya öğretmeye çalıştığı hiçbir şey düşünmeden, oturdukları yerde bedeni ve zihni sakinleştirmektir. Kendilerine doğru yaklaşan bir kaplumbağanın karnı açsa elbette onları yiyebilir. Zeno’ya soracak olursan korkulara kulak asmamak lazım. En iyisi derin derin nefes almak ve endişeleri sırtından atarak suya bırakmak ve verdiğin her nefesle, duygu ve düşüncelerin yükünden kurtulmak. İşte yaşayan her varlığın içinde zıplayan kurbağalar bunlar.

Zeno ile Mondo’nun metin yaratıcısı Nilay Yılmaz ve görsel yaratıcısı Rukiye Ulusan’ın birbirini nasıl tamamladıkları görülmeye değer. Biri biz okurları diğerinin sözlerinin gücüne, diğeri berikinin renklerine, bizzat da doğadaki renklerin coşkusuna çağırıyor. Gerçekten nefes alan yapraklar, dallar, zeytinler, elmalar, deniz kabukları, boyalı taşlar, kilden şekiller ve dallar resimlemeyi başka bir boyuta taşıyor. Her şey doğadan kopup gelmiş gibi. Aslında kopmamış, koparılmamış, tam da var oldukları yerdeler. Üstelik bu kez kitabın sonunda boyama sayfaları da var.

Kurbağalar her yıl kış uykusuna yattıklarında, kemik dokularında bir halka daha oluşur. Bilim insanları da kurbağaların yaşını hesaplamak için bu halkaları sayarlar. Tıpkı ağaçların yaşının hesaplanması gibi. Bilgelik kadim ağaçlar kadar yeryüzündeki doğal dengenin önemli bir parçası olan kurbağalara da yakışmıyor mu ama? Tıpkı bakmayan ama gören, dinlemeyen ama duyan Zeno gibi. Tabii Mondo da sonunda nefes oyununa katılır ve aldığı her nefesle büyümeye başlar. İçinde zıplayanları nehre bırakarak, hafifleyerek. Çünkü “Korkuların ebe olmasına izin verirsek bizi kovalayıp dururlar.”

Zeno ve Mondo Herkesin İçinde Kurbağalar Zıplar Nilay Yılmaz Resimleyen: Rukiye Ulusan Altın Kitaplar, 38 sayfa
Zeno ve Mondo
Herkesin İçinde Kurbağalar Zıplar
Nilay Yılmaz
Resimleyen: Rukiye Ulusan
Altın Kitaplar, 38 sayfa
Show More