İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

İnsanlarla hayvanların sessiz yüreği

İnsanlarla hayvanların sessiz yüreği

Semih GÜMÜŞ

Ortak Okumalar’ın bu ayki konuğu Necati Güngör. Güngör’ün, genç kâşifler için kaleme aldığı Sessiz Yürek adlı öyküler toplamı, Günışığı Kitaplığı’nın Köprü Kitaplar dizisinin yeni durağı…

Yetişkinler için yazılan edebiyatla çocuklar için yazılan edebiyatı birbirinden ayırmak için belki de çocuk olmak gerekiyor. Neden sonra çocukluğunu yitirmiş yetişkinlerin çocuklar için yazmaya çalışmaları sanırım zor bir yazı deneyimidir. Sonunda hangi yaş grubuna, hangi dille yaklaşacaksınız? Onu bulmak kolay değil.

Okuma biçimi çocuğun ilk okuduğu kitaplarla oluşmaya başlıyor, sonra edindiği bilgiler ve yaptığı seçimlerle adım adım yukarı çıkıyor, ama bu arada yalnızca çizgisel biçimde değişmeyip sıçramalarla tırmanırken bazen de kanatlanıyor.

Dolayısıyla herkese göre değişen bir okuma biçimi varsa, çocukluktan başlayıp yaşlılığa varıncaya dek, her döneme göre bir edebiyat olması da gerekir mi? Çocuk edebiyatı olmaz, diyenleri haklı çıkaracak bir soru olabilir bu. Demek çocuklar için edebiyat varsa, yaşlılar için de olur!

Necati Güngör’ün Sessiz Yürek kitabındaki öyküler de düşündürüyor bunları. Onun kendiliğinden verdiği bir yanıt var elbette. Yazdığı öykülerin bugüne dek yetişkinler için yazdıklarından temelli bir ayrımı yok. Kullandığı dilin herkes için açık ve anlaşılır olması en belirgin özelliği. Belli ki çocuklar için değil de, ilkgençlik dönemini yaşamaya başlamış gençler için yazılmış öyküler bunlar. Çünkü yalnızca saf bir yalınlık ve saydam anlamlarla örülmüş öykülerden de oluşmuyor Sessiz Yürek.

YAŞAMIN BURUK YANLARI
Necati Güngör’ün öykülerinin belirgin özelliği, yaşamın buruk yanlarını, insanı hüzünlendiren geçmişi anlatması ve yaşadıklarını yazıyormuşçasına inandırıcı, etkileyici oluşudur. Bu kez Sessiz Yürek’te gerçek yaşamdan çıkmakla yetinmeyen öykülerin ağırlığı da var. Edebiyat, sonunda her zaman kurmaca olarak çıkar ortaya; yazınsal dil, doğal dilden büsbütün ayrışmaya başladıkça kendini bulur; ama sanırım hayallerin, düşlerin yeri çocuklar için yazılanlarda yetişkinler için yazılanlarda olduğundan daha da öne geçer. Yazarın seçiminden değil de, çocukların düşsel olanı alımlamaya büyüklerden çok daha yatkın dünyalarına uyum gösterme amacı nedeniyle.

Sessiz Yürek’te çocukların çevresindeki insanlar da anlatılıyor. Yakınlar, anneler, üvey baba ya da anneanne… Bu arada hayvanlar da anlatılıyor, demek doğru değil. Çünkü bu öykülerdeki hayvanların, insanların yanı başına sığındıkları söylenemeyeceği gibi, bazen insanların hayvanların yanı sıra yer tuttukları da belli. Küçük oğlunu kuşu gibi gören ressam, başını cama çarpıp gözü görmez olan kumrucuğu da atölyenin ikinci kuşu olarak yanlarına alır. ‘Bizim Evin Yılanları’ öyküsünde evin Arapkızı adlı atı, yılan yavrusunu çiğnemeye kıyamayınca kendi canından olur. Çocuğun kendini yavru aslanla özdeşleştirdiği, ayının kendi kışlık balını armağan olarak getirdiği öyküler, hayvanları hep birer öykü kişisi olarak öne çıkarır. Bunun için bu öykülerdeki hayvanları, çocuk ya da yetişkin, öteki öykü kişileri yanı sıra okumak yerine, öykülerin asıl nedenleri olarak okumak daha doğru olur.

Sonunda edebiyat çocuklara yaklaştığında hayalleri nasıl daha çarpıcı biçimlerde açığa çıkarırsa, hayvanların da çocuklara insanlardan daha yakın olabileceğini unutmayalım. Orada hayvanlar çocuklara büyüklerden daha inandırıcı gelir; büyüklerle dünyalarını diledikleri gibi paylaşamayan çocuklar kendilerini hayvanlarla aynı dünyayı paylaşırken bulabilir.

Sessiz Yürek de taşıdığı bu duyarlıkla vazgeçilmez çocuk kitapları arasında yer alacaktır. Üstelik Necati Güngör gibi bir öykü ustasının elinden çıkmış bir ilkgençlik kitabı olduğunu da unutmadan…

Sessiz Yürek / Necati Güngör
Günışığı Kitaplığı / 108 sayfa
Show More