İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Abrakadabracıların en gizemli ve havalısı

Abrakadabracıların en gizemli ve havalısı

Neyfel SEMİZ

Doğaüstü güçleri olan Sihirbaz Mandrake’nin beş macerası tek kitapta toplandı: Sihirbaz Mandrake ve Abdullah. Özleyenler hasret gidersin, bilmeyenler daha fazla gecikmeden okusun, tanısın diye. Daha ne duruyorsunuz, hadisenize!

Briyantinli saçları, ince bıyığı, fötr şapkası ve kırmızı siyah pelerini ile 1930’lu yıllardan beri tanınan bir kahraman Sihirbaz Mandrake. Yayımlandığı yıldan bu yana dünyanın farklı farklı ülkelerinden birçok kuşağın gözde çizgi karakterlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bir yazarın yaşamöyküsünü ve yazın hayatını anlatır gibi Mandrake’nin öyküsünü anlatmak mümkün. Yıllar içinde hikâyesi, çizeri, hatta yazarı bile değişti Mandrake’nin. Ama o, o kadar sevilmişti ki, yeni yaratıcılar ile serüvenlerine devam etti. İşte Mandrake’nin doğuşunun ve geçtiği yolların hikâyesi.

ON YIL GECİKMELİ MERHABA
Sihirbazların sihirbazı Mandrake, 1924 yılında henüz on dokuz yaşındaki Lee Falk tarafından yaratıldı. Ancak Mandrake yaratıldıktan on yıl sonra okuyucu karşısına çıkabildi. Falk, New York’ta bir tatil esnasında King Features Syndicate’nin genel müdürü Joe Connoly’ye Mandrake taslaklarını sunduktan sonra, KFS, Mandrake’nin fikrini satın aldı. Kısa süre içinde illüstrasyonlarını Phil Davis yapmaya başladı. 11 Haziran 1934’te günlük olarak The New York Evening Journal’da yayımlanmaya başladı. Ve Lee Falk’un dönemin ünlü illüzyonisti Leon Mandrake’den esinlenerek çizdiği karakter kısa sürede sevildi. Hatta yayıncılar
iki yıl sonra Falk’tan yeni bir karakter daha yaratmasını istediler. Kızılmaske de böyle doğdu. Biz Mandrake’ye dönelim.

POLİTİK AMBARGO
Mandrake daha ilk senelerinde pek çok yabancı gazetede yayımlandı ve 17 farklı dile çevirdi. Öyle ki, 1938 yılı itibarıyla KFS’nin Mandrake’den kazandığı gelir 42 bin dolardı. Ancak bu gelişmeleri, olumsuz gelişmeler takip etti. 30’lu yılların sonunda politik sebeplerden ötürü İspanya, Almanya, İtalya ve Çin’de pek çok gazete Mandrake’yi yayından kaldırdı. Ama Mandrake sevilmişti bir kere ve yükselişine gölge düşmedi. 1939 yılında yönetmenliğini Norman Deming ve Sam Nelson’ın yaptığı Mandrake the Magician gösterime girdi. Türkiye de Mandrake’ye kayıtsız kalmadı. 1967’de yönetmenliğini Oksal Pekmezoğlu’nun yaptığı, Güven Erte’nin Mandrake’yi oynadığı, Mandrake Killing’e Karşı gösterime girdi. Yetmişlere gelindiğinde Mandrake büyüsü hâlâ devam ediyordu. 1976 yılında Lee Falk’ın yazdığı Mandrake the Magician and the Enchantress adlı tiyatro oyunu sergilendi.

Mandrake 1964’te Phil Davis’in ölümüyle zorunlu bir değişiklik yaşadı. Hikâyenin çizimine Davis’in eşi ve asistanı Martha devam etti. 1987’den sonra ise Fred Fredericks, Evrenin Koruyucuları serüveninin daha önce yayımlanmış dört sayısı ve yayımlanmamış beşinci sayısının birkaç sayfasının renklendirmesini yaptı. 1999 yılında Lee Falk hayata veda ettikten sonra Fredericks, Mandrake’yi yetim bırakmadı. Mandrake’nin hem yazımından hem de çiziminden sorumlu oldu. 2002’de, Mandrake eskisi kadar ilgi görmediği için –milenyumun etkisi ile belki de kim bilir– pazar günü sürümünü gazeteler yayımlamamaya başladı.

Peki, bu kadar ilgi gören ve çizgi karakter olmanın ötesine geçip beyazperdede, tiyatroda yankı bulan Mandrake’nin maharetleri neler? Nasıl bir kahraman Mandrake? O, çok başarılı bir hipnozcu ve insanlara yanılsama yaşatabilen bir kahraman. İlk bölümlerde karşımıza doğaüstü güçleri olan bir sihirbaz olarak çıksa da, daha sonra insani yönleriyle öne çıkıyor.

Mandrake, polisle yakın ilişkide olup Inter-Intel adı verilen güvenlik örgütü için çalışır. Tibet’te binlerce yıl öncesine dayanan bir cemiyetin lideri olan Theron’un oğludur. Küçük yaşlarda tele-kinetik, hipnotizma ve sihir öğrenir. Maceralarının konuları ilginçtir. Bilimkurgudan dedektiflik öykülerine ve polisiyeye kadar geniş bir alanı kapsar. Bu maceralar uzay, okyanus dipleri, kutuplar, gizli sığınaklar, başka boyutlar ya da dünyanın egzotik yerlerinde geçer. Bu serüvenlerin vazgeçilmez bir ismi ise sihirbazın yardımcısı Abdullah’tır. Sihrin yetmediği yerde Abdullah devreye girer. Abdullah’ın, çizgi romanların ve çizgi dizilerin ilk ciddiye alınan Afrika kökenli kahramanı olduğunu söyleyebiliriz. Çok güçlü bir insan olarak ifade edilen Abdullah, ilk çizimlerde İngilizcesi iyi değilken, daha sonra düzgün İngilizce konuşabilen bir karakter olur. Uzun soluklu bu çizgi romanda Mandrake’ye eşlik eden önemli bir karakter de Narda’dır. Narda, Mandrake’nin Avrupa soylu sevgilisidir ve ilerleyen maceralarda evlenirler.

MANDRAKE KÖTÜLERE KARŞI
Mandrake, bazen hırsızlar ve soyguncular ile mücadele eder ama daimi düşmanları da vardır. Kobra, Mandrake’nin ilk bölümünden itibaren karşımıza çıkan en dişli ve acımasız düşmanıdır. Derek ise Mandrake’nin ikiz kardeşidir. Görünüşleri ne kadar benziyorsa, karakterleri ve yaşam tarzları da o kadar farklıdır. Derek, kötülerden yanadır. Mandrake’nin bir diğer ezeli düşmanı ise, dünyadaki en gizli ve tehlikeli mafya örgütü olan Sekiz Çetesi’dir.

KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİK
Lee Falk’un senaryoyu oluşturan yazıları, canlı ve akıcı diyalogları, hayal gücü bakımından zengin açılımları Mandrake’nin düz macera kalıbından çıkıp esrarengiz fantastik öykülere, hatta bilimkurguya uzanmasını sağlamıştır. Mandrake serüvenlerindeki karakterlerin çokkültürlülüğü de dikkati çeker. Gerek Abdullah’ı gerek Mandrake’nin Japon aşçısı Hajo’yu bu karakterlere örnek gösterebiliriz. Bir çizgi romanda yer alan bu çeşitlilik –özellikle ortaya çıktığı dönem düşünüldüğünde– hayret verici olduğu kadar da sevindirici.

Mandrake, bugün modası geçmiş bir kahraman olarak değerlendirilse de gerçek çizgi roman okurları Mandrake’nin kıymetini, eminim ki biliyordur. Tamil ve Bengal’de hayranların ilgisinin azalmamış olmasını belki buna bağlayabiliriz. Bir Mandrake nostaljisi yaşamak, üst üste maceralar okumak içinse elimizde harika
bir kaynak var.

Marsık Yayıncılık’ın Horoz Şekeri Çizgi Kitaplar dizisinden çıkan Sihirbaz Mandrake ve Abdullah, efsanevi kahramanların beş macerasını biraraya getiriyor çünkü.

Sihirbaz Mandrake ve Abdullah
Lee Falk
Resimleyen: Fred Fredericks
Çeviren: Kerem Işık
Marsık Yayıncılık / 258 sayfa
Show More