İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Naifliklerimin müsebbibisin Behrengi

Naifliklerimin müsebbibisin Behrengi

Serda SEMERCİ

Küçük Kara Balık’ıyla hepimizin çocukluğunda yıldız gibi parlayan Behrengi’nin Sevgi Masalı, sarayda padişahın kızının uşaklığını yapan ve ona gönlünü kaptıran iyi kalpli ve çok çalışkan Koçali’nin naif hikâyesini anlatıyor.

Behrengi adını ilk duyduğumda on, on bir yaşlarındayım. İlkokul beşinci sınıfta olmalıydım… Türkçe öğretmenimiz bir ‘kitap’ okumamızı ve ‘özet’ini çıkarmamızı salık vermişti. Herkes istediği kitabı seçecekti. Düşündüm taşındım bulamadım, imdadıma babam yetişti. “Senin kadar inatçı bir küçük balık var tanıdığım, hem de bir masalı, al oku,” deyip elime tutuşturdu onu… Ne sevmiştim Küçük Kara Balık’ı…

O ödevi beğenmedi Türkçe öğretmenim. Nedenini söylemedi açıkça, ben de sormadım. Sadece “Behrengi’yi sevdin mi?” diye sordu, ben de naif bir utangaçlıkla “Evet!” dedim. Ertesi gün tenefüste Sevgi Masalı’nı sırama bıraktı. “Şimdi bunu oku ve ödevini bu kitap için hazırla,” dedi. Hararetle okumaya koyuldum ben de. Zamanım azalmıştı, hemen okuyup bir sayfa özet yazmalıydım. Nerdeee! Daha ilk sayfadan yavaşladı her şey. O pamuktan dünyasına çekip aldı beni Behrengi. İki koca masal sıkıştırmıştı bu küçücük kitaba: Biri ‘Sevgi’ diğeri ‘Ah Masalı’… İnce zekâsından süzdüğü akıcı dili ve sık sık alegoriler kullandığı üslubuyla süslemişti iki masalı da.

Bu sayıda konumuz aşklar, âşıklar ya, Ah Masalı’nı bir kenara koyalım şimdilik ve kulak verelim Sevgi Masalı’na…

Sevgi Masalı’nın kahramanı Koçali, sarayda padişahın kızının uşaklığını yapan iyi kalpli ve çok çalışkan bir çocuktur. Prensesin bir dediğini iki etmez. Kızın ağzından çıkan her kelime onun için emirdir. Sarayda prensesle ilgili her iş Koçali’den sorulur. O da işini o kadar iyi yapar ki her şey kusursuz işler. Prenses de bir tek Koçali’ye güvenir. Zaten ondan başkasını da bulundurmaz etrafında. Prenses o kadar kendini beğenmiştir ki, kimseyle konuşmaz, görüşmez. Yalnız kalmak da canını sıkmaz, yalnızlığıyla övünür hatta. Ne de olsa prensesler prensesinin sıradanlarla işi olmaz. Bir şey istedi mi Koçali’ye söyler, o da hemen halleder. Ama Koçali için öyle mi ya, o her şeyi mükemmel yapıyorsa sırf işi diye değil, prensese deli gibi sevdalı olduğundan yapmaktadır. Ömrü boyunca onunla olmak, yaşlanmak ister.

Peki nasıl olacak bu iş? Koskoca padişah kızı, bizim uşak Koçali’ye eş olur mu sizce? İşte burada başlar bizim asıl sevda masalı!

AŞKTAN KÖR OLMUŞ KOÇALİ
Ahh, Koçali ahh! Sen gel, koskoca padişahlar kızına sevdalan. Sevdiğinin yüzüne ne rüzgâr değsin üşütsün, gözüne ne güneş girsin acıtsın istemez her şeylerden korur, kollarsın. Ama padişahlar kızıdır o unutma! Kimseler erişemez onun makamına… O yüzden yalnızdır, burun kıvırır başka insanlara… Ama yine de dayanamazsın, aşktan kör olmuş, aptal olmuşsun, değil mi küçük oğlan? Tutamadın haykırdın bir gün aniden sevdiğini prensesine… O da verdi gariban sevdana ağzının payını, döndü sırtını. Sen verdin kendini yollara, dağlara, tepelere… Babanı, bacını buldun. Öksüz kalmış kardeşini yalnız komadın, sahip çıktın. Yüz baş koyun kalan mirasının başına çoban oldun şimdi. Derken bir gün yalnızlıktan, sıkıntıdan hasta düştü prenses. Padişah tez haber saldı ülkeye, kızının tek ilacı olan ‘sevda masalı’nı anlatacak birini bulsun diye… Amma ve lakin kimindir bu masal kimse bilmez, yazanı da yaşayanı da dağlarda çobanlık eden sensin çünkü Koçali. Şimdi sıra sende; sana muhtaç, sevdana, masalına muhtaç düştü sevdiceğin. Gidip fısılda masalını kulağına ki padişahlar padişahı da, sultanlar kızı prenses de görsün kavuşmaz dedikleri dağlar nasıl kavuşurmuş, çağıran gönülden çağırırsa, seven taa içinden severse eğer…

Okudum, yazdım masalın özetini. Öğretmen de beğendi.

Sevgi Masalı
Samed Behrengi
Resimleyen: An-Su Aksoy
Çevirenler: Aydın Tebrizi / Şule Akyüz
Can Çocuk / 110 sayfa
Show More