İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Uçmakkkk!..

Uçmakkkk!..

Müge İPLİKÇİ

İnsanoğlu yüzyıllardır peşindedir o kadim arzunun; uçabilmenin. Müge İplikçi, çocukların ve çocuk kalmış büyüklerin hâlâ düşlerini süsleyen uçma arzusuyla ilgili iki kitap tanıtıyor size. Newberry Honor Book ödüllü çocuk klasiği Uçmak İstiyorum ile Hezarfen’in İzinde… Gökyüzü’nde.

Aslan Sayman’ın yazıp Cansu
Kaykaç’ın resimlediği Hezarfen’in İzinde…
Gökyüzü’ndesi ile Zarife Biliz’in
yetkin Türkçesiyle dilimize kazandırdığı
Jane Langton’ın Uçmak İstiyorum
adlı kitaplarının ortak teması olan
uçmak bu satırları yazdırıyor bana.
Neden mi? O muazzam çocukluk duygusu
beni de hemen hepiniz gibi zamanında
sarhoş etmiştir, o yüzden. Bu
yaşıma geldim, hâlâ zaman zaman bulutlara,
kuşlara, hatta yıldızlara, “Acaba
uçmayı denesem mi?” diye bakarım
ya neyse!

Gelelim kitaplara.
Sayman’ın Hezarfen’in peşine düştüğü
kitabı, uçma isteği uçakları aşan,
kuşlar gibi özgürce uçmak isteyen
Onat’ın serüveniyle karşımıza çıkıyor.
Onat ne yapıp edip Fethiye’de bir tandemle,
yani iki kişilik yamaç paraşütüyle
annesinin desteği sayesinde muradına
ererken, ta okyanusun ötesinde, Massachusetts’deki Georgie’nin uçma
sevdasına eşlik eden, sıkı durun, gerçek
bir kaz oluyor; Kaz Prens. Akdeniz
nere, Walden Gölü nere! Ama çocukluk
böyle bir şey. Belki dünyadaki bütün
çocukları eşit kılan da bu.

HENRY THOREAU’NUN BİLGELİĞİ
Hayır, hayır, sadece uçabilmeleri
değil ortaklıkları. Hayallerinin peşinden
inatla, cesaretle gidebilmeleri de.
Elbette bu inadı cesarete çevirmelerine
en büyük destek en yakınlarından
geliyor. Aileleri onları, büyük olmanın
getirdiği tedbiri makul bir biçimde
elden bırakmadan, ama bir zamanlar
kendilerinin de çocuk olduğu gerçeğini
hiç unutmadan, sonuna kadar destekliyor.
Onat’ın annesi, babası, dedesi
var; Georgie’nin ise annesi, Freddy
Amcası, kuzenleri Eleanor ile Edward
ve bir sürü kedi…

Georgie’nin öyküsünde Onat’ınkinden
daha farklı birkaç unsur daha
devreye giriyor. En başta da Freddy
Amca’nın Concord Doğaüstü Bilgi
Akademisi. Akademi, yüz yıl önce yaşamış
iki büyük düşünür olan Henry
Thoreau ve Ralph Waldo Emerson
ile ilgili bilgilerin membası, ana kaynağı.
Walden Caddesi 40 Numaralı
bu binada yaşayanların yanısıra bu
iki düşünürün heykelleri ve o müthiş
doğa örtüsü Georgie’nin sıradışı
öyküsüne görkemli bir yalınlıkla eşlik
ederken, iki kişi daha var ki onlar
karşımıza neredeyse düşman olarak
çıkıyorlar kitapta. Yani Georgie’nin
uçmasını istemeyenler, onu uçmaktan
alıkoyanlar. Kim mi onlar? Thoreau
Caddesi Bankası’nın başkanı, patronu
Ralph Preek ve sekreteri Madeline
Prawn. Bir de elbette kazlar var. Kazlar
olmazsa öykü eksik kalırdı, çünkü
Georgie’nin uçmasına asıl yol açanlar
da onlar! Yoksa bu küçük mü küçük,
cılız mı cılız kızın ipekotu tohumlarını
taklide yeltenip tüy gibi bedenini
merdivenlerden aşağı atmasına ve her
seferinde yere çakılmasına tanıklık etmekten
başka bir şey yapamayacaktık
biz okurlar!

Zaten yazarımız Jane Langton da
Georgie’nin bu uçamaz ve hep yere
kapaklanır, düşer halini biz okurlara
aşılacak bir engel olarak sunuyor. Bir
şekilde hissediyoruz ki Georgie uçacak,
uçacak işte! Gerçekten de Langton
kahramanını uçurmaktan çekinmiyor.
Çekinmiyor diyorum, çünkü
bu birçok yazarın mesafeli durduğu
bir husustur. Örneğin bu konuda Arslan
Sayman, kahramanı Onat’ı korunaklı
bir biçimde paraşütle uçuruyor.
Bunda elbette hitap ettiği okur kitlesinin
de yaşını hesaba katmak önemli.
Langton’un okur kitlesinin yaşı daha
geçkince, yani Georgie’nin “uçuş gerçeğini”
daha kolay hazmedecek cinsten
bir yaş!

NASIL OLURSA OLSUN UÇMAK…
Uçmak İstiyorum’da bir hediye sahnesiyle
açılan kitap sonunda görkemli
bir finalle kapanıyor. Sürpriz olsun,
söylemeyeyim, ama sırf bu finalle bile
kitabın ABD’nin en önemli çocuk kitap
ödüllerinden biri olan Newberry
Honor Book madalyasını neden almış
olduğunu rahatlıkla anlıyorsunuz.
Kurgunun son derece usta işi olduğunu
söylememe gerek bile yok.

Bunun dışında, özellikle Henry
Thoreau’ya yapılan atıflar sadece genç
okurun değil, yetişkinlerin de kitabı
okurken not alacağı cinsten cümleleri,
paragrafları içeriyor. “Bana mevsimlerin
mesajını taşıyan kuşlar, hoş geldiniz!
Dünyayı koruyan vahşiliğinizdir,”
diyen bir Thoreau var karşımızda.
Ona hayran bir Freddy Amca; kitabın
hemen başında karşımıza çıkan Kaz
Prensi onun reenkarnasyonu olarak
kabul eden bir Freddy Amca. Galiba
Freddy Amca haklı! Kaz Prens özelinde,
genel olarak kazların kitap boyunca
bize verdiği mesaj, Thoreau’nun verdiği
mesajı sonuna kadar destekliyor.
Dünyayı koruyan bu vahşilik, dünyayı
nasıl saklamamız, sakınmamız gerektiğinin
ipuçlarını taşıyor. Bay Preek ve
Bayan Prawn gibilerin tüfeklerinden,
mektuplarından, önyargı, kötülük ve
dedikodularından ortalığa saçılanlar ise dünyaya sadece geçici kazanımları, ölümü, durgunluğu
ve sıradanlığı davet ediyor. Ne yazık ki onlardan çok var bu
dünyada!

Ama bereket onlar gibi olmayanlar da var! Dünyayı
özenle korumayı kendine iş, yaşam biçimi edinenler. Bu
noktada çocuklar ve kuşlara öykünerek uçma merakı, biz
okurlara dünyayı farklı bir çehreden görme olanağını sunuyor.
Kuşlar, bulutlar, yıldızlar, gökyüzü ve bunların ardından
gelen cesaretle birleşecek olan özgürlük duygusu… Biliyoruz
ki insanlık tarihi bu noktada asla yalnız değil. Kimi
gerçekten, Hezarfen Ahmet Çelebi ve havacılık tarihinin
en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş gibi taktığı kanatlar,
yaptığı uçaklarla (tayyare mi desek acaba?) gökyüzünde süzülüyor,
kimi de Henry Thoreau ve Ralph Waldo Emerson
gibi düşünceleriyle arşa yükseliyor, yaşamı farklı bir boyuta
taşıyarak insanlığı uçuruyor, taçlandırıyor.

Büyük kara parçaları, karanlık kıtalar, karla kaplı buzullar,
uçsuz bucaksız ormanlar, mavi okyanuslar, yüce dağ
sıraları; Andlar, Alpler, Himalayalar… Dünya, bütün dünya.
Uçabilmek, uçmaya cesaret edebilmek, hayal kurmak
ve hayalleri gerçeğe taşımakla yanıbaşımıza geliyor, insanı
insana, insanı yaşama ve onu asıl ait olduğu yere, kadim
doğaya taşıyor.

Uçmak İstiyorum
Jane Langton
Çeviren: Zarife Biliz
Turkuvaz Kitap, 187 sayfa
Hezarfen’ın İzinde… Gökyüzünde
Arslan Sayman
Resimleyen: Cansu Kaykaç
Yapı Kredi Yayınları, 64 sayfa

 

Show More