İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Korkmak korkunç bir şey değildir…

Yapı Kredi Yayınları, Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi’nin daha az bilinen eserlerini Türkçeye
kazandırmaya devam ediyor. Korkak Kumandan, korkmanın, korkak olarak görülme kaygısının
toplumsal hayattaki anlamları üzerinden esprili, alaycı ve düşündürücü bir macera anlatıyor.

Sevengül SÖNMEZ

Üzerimize yapıştığında onlardan kurtulmaya çalıştığımız sıfatlar vardır, değil mi? Üstelik onlardan kurtulmaya çalışmamızın sebebi o sıfatların anlamlarını daraltıp kötüleştirmemizdir. “Uyumsuz” sözcüğünü sevmeyiz örneğin, uyum sanki hep çok güzel bir şeymiş gibi, uyumsuz’u kötü sayarız. Korkak da öyle değil midir? Korkmak insanın doğasında olan en doğal hallerden
biri değilmiş gibi, korktuğumuz için mahcup oluruz.

Bir de erkeklik hallerini ekleyince korkunun yanına, kimsenin üzerine almak istemeyeceği bir şey oluverir korku ve korkaklık. Oysa korktukça insan olabileceğimizi düşünmeyiz bir yandan. Korktukça sevebileceğimizi, korktukça sahip çıkacağımızı…

Korkmak ve korku ile ilgili atasözlerini ve deyimleri düşündüm Korkak Kumandan’ı bitirip de kitabın son cümlesindeki atasözünü görünce: “Demirden korkan trene binmez.” Başkaları da var elbette: Serçeden korkan darı ekmez; ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz; korkulu düş görmektense, uyanık yatmak yeğdir; borçtan korkan kapısını büyük açmaz; ölmüş koyun kurttan korkmaz.

Pinokyo’nun yazarı olarak tanıdığımız Carlo Collodi’nin Korkak Kumandan adlı kitabını büyük bir heyecanla okuduğumu itiraf etmeliyim.

Leoncino (“Aslancık” anlamına gelen bir isim) on yaşına girmiş ve aklına gelen her şeyi yapmaya bayılan bir çocuk. Kuzenleriyle geçirdiği yaz tatilinde bir ordu kurup, o orduya da general olunca, yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot misali bir serüven başlar.

Bu serüven küçük çocukların doğal hallerini o kadar güzel anlatmaktadır ki… Bencil, yalancı, alaycı ama meraklıdırlar. Her gün belli bir düzen içinde generallerinin arkasına düşen askerciklerin
en küçüğü, en arkada borazancı olarak görev yapan Arnolfo’dur; en uzunları Raffaello, birliğin öncüsü; Asdrubale ve Gigino ise piyadedir.

Korku nedir bilmeyen, ağaç düşmanlarına karşı büyük cesaretle savaşan, gözcülük eden, karavana yemek için kendi aralarında nöbetleşe yer değiştiren bu askercikler, hallerinden
çok memnundur, ta ki ormanda bir hayvana rastlayana kadar.

General Leoncino’nun hayatını değiştirecek bu rastlantı, insanoğlunun “korkmak” karşısında ne kadar acımasız olduğunu, küçücük çocukların dilinden anlatıyor. Korkan bir general
istemediklerini söyleyen askercikler, onu utanç içinde aşağılarken, kendileri de hak etmedikleri bir başarının peşinde koşmaya başlıyor.

Hikâyenin kalanında, kendini ispatlamaya çalışan Leoncino’nun başvurduğu hileler, düzenlediği oyunlar, insanın kırılan gururunu tamir etmek için nelere başvurabileceğini çok güzel gösteriyor. Bütün bunların böyle olması gerektiğini içten içe yaşadığımız bir dünya düzeninde olmak, bunları daha çok küçükken yaşamaya başlamak ve hayatımızı neredeyse kendimizi ispat etmek üzerine kurmak zorunda kalmak, bütün bunlar hikâyenin alt metninde okura başarılı bir biçimde anlatılıyor.

Yazarın oldukça ilginç bir biçimde araya girdiği cümleler de bize insanın nasıl bir varlık olduğu konusunda fikir veriyor.

Korkak Kumandan, sadece çocukların değil herkesin okuması ve okuduğuyla yüzleşmesi gereken bir kitap. Yetişkinlerin kendilerini nasıl algıladıklarını, bu görüntüyü korumak için nelerden fedakârlık yaptıklarını onlara oldukça iyi hatırlatacak çünkü.

Korkak Kumandan
Carlo Collodi
Resimleyen: Emine Bora
Çeviren: Filiz Özdem
Yapı Kredi Yayınları, 120 sayfa
Show More