İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Bir şehrin aynası

Son yıllarda fantezi ve bilimkurgu edebiyatının en dikkat çeken kalemlerinden biri olan ve pek çok ödül alan China Miéville’den bir gençlik romanı: Un Lun Dun. Kahramanlarımız, Londra’nınartıklarının geldiği doğaüstü bir coğrafyada, bir kehanetin peşine düşüyor…

Yankı Enki

İngiliz yazar China Miéville son yıllarda fantezi ve bilimkurgu edebiyatının en dikkat çeken kalemlerinden biri. Bir yazarın değerini aldığı ödüller belirlemez sadece, ama Miéville az zamanda, yazdığı türlere ait o kadar çok ödül kazandı ki bunlardan bahsetmeden de geçemeyiz. Daha ilk romanı Kral Fare ile Bram Stoker ve Uluslararası Korku Cemiyeti ödüllerine aday gösterilmişti.
Perdido Sokağı İstasyonu, Arthur C. Clarke ve Britanya Fantezi ödüllerine değer bulunduğunda, yazar henüz otuz yaşında bile değildi. Aynı kitap Hugo, Locus ve Nebula ödüllerine de aday
gösterilmişti. Henüz Türkçeye çevrilmeyen üçüncü ve dördüncü romanlarıyla yine birçok ödül aldı. Geçtiğimiz günlerde Türkçede karşımıza çıkan Şehir ve Şehir de yine Arthur C.
Clarke ve Hugo gibi birkaç ödüle değer bulundu. 2007’de yayımlanan ve bir genç-yetişkin fantezi romanı olan Un Lun Dun (Lon Dra Kis) da Locus ödülleri kapsamında En İyi Gençlik
Romanı seçildi. Miéville’in şimdiye kadarki dört çevirisi Yordam Kitap tarafından yayımlandı. Belli ki devamı gelecek bu tuhaf kitapların ve Türkiye’deki fantezi okurlarının raflarında kendine kalıcı bir yer edinecek yazar.

FANTAZİ Mİ, GERÇEK Mİ?

Türkçedeki en taze Miéville kitabı Un Lun Dun, gençlerin olduğu kadar yetişkinlerin de ilgisini çekecek bir roman aslında. Bir yaş sınırından bahsetmek yanlış olur böyle bir kitap için. Kahramanlarımız Zanna ve Deeba on iki yaşlarındalar, ama anlatılan hikâye hepimizin ilgisini çekecek gayet ciddi meselelere değiniyor. Dil ve üslup olarak gençlerin rahat okuyabileceği
bir roman bu, ama her okuyana bir mesajı olan politik bir içeriği de var. Miéville söz konusu olduğunda, onun kaleminden çıkmış bir fantezi eserinin ciddi meselelere değinmeyeceğini
düşünmek hata olur zaten. Ne de olsa Miéville politik olarak aktif bir entelektüel. İngiliz Sosyalist İşçi Partisi’ninbir üyesi ve verdiği tüm fantezi-korku bilimkurgu eserlerinin yanında Marksizm üzerine yazdığı ağır metinler de var. Bir yandan da üniversitede ders veriyor. Aslında bu yanlarıyla doğaüstü edebiyatın gerçeklikle olan ilişkisini sorgulayanlara kendi yaşamı ve eserleriyle
bir cevap da vermiş oluyor bu nevi şahsına münhasır yazar. Gerçeklikten kaçış olarak nitelenir böyle türler, hayal ürünü olarak görülür ve elle tutulur yanı yokmuş, sadece
eğlencelikmiş gibi değerlendirilir kimi gerçekçiler tarafından. Ancak Miéville’in romanlarında, kurduğumuz fantezilerin tam da içinde yaşadığımız gerçeklikle ilgili olduğu açıkça görülüyor.

ÖTE-ŞEHİR
Un Lun Dun, kahramanlarımız Zanna ve Deeba’nın başlarına gelen tuhaflıklarla başlıyor. Onlar gibi biz de neler oluyor diye düşünürken, kahramanlarımız kendilerini biraz tanıdık ama bir o kadar da tuhaf bir dünyada buluyorlar. Burası Londra’nın tersi ya da aksi, yani “Lon Dra Kis.” Londra’nın alternatif bir versiyonu mu demek doğru, yoksa paralel bir evren mi demeliyiz
acaba? İkisi de tam olarak doğru değil. Burası Londra’nın “öteşehri”, Londra’nın artıklarının geldiği doğaüstü bir coğrafya. Bizim rasyonel dünyamızın tanımlamalarıyla açıklayamayacağımız,
her türlü tuhaflıkla karşılaşabileceğimiz bir yer. Madalyonun öteki yüzü, bir şehrin aynası… Biraz Alis Harikalar Diyarında aklımıza geliyor, biraz da Neil Gaiman’ın düşsel dünyaları…

Zanna ve Deeba’nın buraya gelişi bir tesadüf değil elbette. Onlar bir kehanetin parçası. Lon Dra Kis’in başındaki Duman adlı belanın sonunu getirmeleri bekleniyor onlardan. Herkes
–ve tabii biz okurlar da– Lon Dra Kis’in Zanna tarafından kurtarılmasını beklerken, Deeba asıl kahramanımız oluyor birden. Sonuçta mutlu sonla bitip bitmediğini söylemeyeceğiz, ama
bu roman bir şehrin, Londra’nın sokaklarından başlayıp Lon Dra Kis’in sokaklarına bizi götürürken, roman da Zanna’nın kahramanlık hikâyesi olarak başlayıp Deeba’nın hikâyesi olarak
bitiyor. Genellikle romanlarda görmeye çok alıştığımız bir şey değil böyle bir yolculuk ve kahramanlık hikâyesi. China Miéville de okumaya alıştığımız türden bir yazar değil, ama belli ki alışmak
gerekiyor.

 

 

Un Lun Dun China Miéville Çeviren: U. Ceren Ünlü Yordam Kitap, 524 sayfa
Un Lun Dun
China Miéville
Çeviren: U. Ceren Ünlü
Yordam Kitap, 524 sayfa
Show More