İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Alfred Hitchcock ile Agatha Christie dost olursa…

Alfred Hitchcock ile  Agatha Christie dost olursa…

Tuğba ERİŞ

Ana Campoy’un Alfred ve Agatha’nın Maceraları adlı serisinde, Alfred Hitchcock ile Agatha Christie iki yakın arkadaşlar. Yazar ikisinin çocukluk hâllerini hayal edip öyle kurgulamış hikâyesini; Hitchcock’un filmlerinden, Agatha Christie’nin romanlarından bir hayli esinlenerek…

İşte size bir bulmaca sorusu: soldan sağa on dört harf, İngiliz dedektif romanları kraliçesi. Ve bir ikincisi: yukarından aşağı on beş harf, İngiliz gerilim filmlerinin babası. Benden de bir tüyo: ikisi de “A” harfiyle başlıyor. Hah, bildiniz değil mi? Agatha Christie’yi ve Alfred Hitchcock’u tanımayan yoktur herhalde. Agatha Christie dedektiflik hikâyelerine çok meraklıydı ve seksenden fazla roman ve tiyatro oyunu yazdı. Alfred Hitchcock ise elliden fazla filmiyle sinema tarihinin en önemli yönetmenleri arasında haklı bir üne sahip. İkisinin gerçek hayatta tanışıp tanışmadıklarını bilmiyorum, belki de tek ortak noktaları Christie’nin romanlarına, Hitchcock’un filmlerine konu olan Şark Ekspresi’dir, ama Ana Campoy’un Alfred ve Agatha’nın Maceraları’nda iki yakın arkadaşlar. Ana Campoy ikisinin çocukluk hâllerini hayal edip öyle kurgulamış hikâyesini, Alfred Hitchcock’un filmlerinden, Agatha Christie’nin romanlarından, ikisinin yaşamından da bir hayli esinlenerek. Birlikte gizemli olayların peşinden gidip âdeta birer dedektif gibi çalışan Alfred ve Agatha’yla dizinin ilk kitabı olan Elster’in On Kuşu sayesinde tanışıyoruz.

ALFRED NEZARETE DÜŞÜYOR

Alfred, Londra’nın kenar mahallelerinden biri olan Doğu Mahallesi’nde yaşıyor. Annesi ve babasının bir bakkal dükkânı var. Doğu Mahallesi’nde onun açtığı belalardan yana güvende olan kimse yok, Balıkçı Bey’e göre. Oysaki Alfred’in pratik bir zekâsı var sadece; mesela bilimde özgün bir devrim olan Coanda-1910 uçağının bir kopyasını yapacak kadar becerikli. Ama mahallede uçurduğu Coanda-1910, Balıkçı Bey’in kafasında patlayınca soluğu nezarethanede alıyor. Çünkü babası ona küçük bir ders vermek istiyor. (Ana Campoy’un Hitchcock’un yaşamından esinlendiğini söylemiştik ya, gerçekten de Hitchcock çocukken yaramazlık yaptığında babası onu nezarete attırarak cezalandırırmış.) Bizim küçük Alfred nezarette önce bir hayli korksa da sonradan hayatını tümüyle değiştirecek bir olay meydana geliyor. Suçlulardan biri apar topar hücresinden götürülürken Alfred’in gözlerinin içine bakarak, Agatha’yı bulmasını, kendisine sadece Agatha’nın yardım edebileceğini söylüyor ve adresini de veriyor.

KUŞLAR KAYBOLUYOR

Alfred, nezaretten çıkınca babasına bir daha başını belaya sokmayacağına dair söz verse de Agatha Miller adını aklından çıkaramıyor. (Agatha Christie deyip duruyordun, Agatha Miller da nereden çıktı, diyenleri duyar gibiyim. Kitabın sonundaki notlardan Agatha Miller’ın adının, ilk eşi Archibald Christie ile evlendikten sonra değişerek Agatha Christie olduğunu ben de yeni öğrendim.)  Böylece Londra’nın lüks bir semtinde gösterişli bir malikânede yaşayan Agatha’yı görmeye gidiyor. Bir kayıp kedi olayını yeni çözen Agatha ve çift kuyruklu köpeği Morritos ile tanışıyor böylece. Kendisine adını veren adamın, Agatha’nın ailesinin ve yaşadığı mahalledeki birçok malikânenin bahçıvanlığını yapan Victor olduğunu öğreniyor. Üstüne düşeni yapmanın rahatlığıyla eve dönmeye yeltense de, Victor’un masumiyetine inanan Agatha onun tek şahit olduğunu söyleyerek kendisine yardım etmesini istiyor. Böylece gizemli olaylar zincirine dâhil oluyor Alfred.

Victor, Agatha’nın komşusu Bayan Elster’in mücevherlerle süslü on altın kuş biblosunu çalmakla suçlanıyor. (Ana Campoy burada da, Agatha Christie’nin on küçük biblonun ortadan kayboluşunun hikâyesini anlattığı On Küçük Zenci adlı kitabından esinlenmiş.) Kraliyet Zooloji Cemiyeti’nin bir üyesi olan Bayan Elster Amerika’da olduğu için oğlu Paul Elster ve gelini Madeleine Elster bu hırsızlık olayından onu haberdar etmemişler. Elsterlerin şüpheli davranışları, Alfred’in Bayan Elster’in hayaletini gördüğünü sanması, Victor’u nezarette ziyaret eden esrarengiz kadın… derken olay iyice karmaşıklaşıyor.

Sanırım gizemli olayların, sır perdelerinin yer aldığı bir kitaptan söz ederken, en bahtsız şey sonunu söylemek olur. Biz sadece, bambaşka hayatlardan gelen Alfred ile Agatha arasında yepyeni maceralara gebe, güzel ve sağlam bir dostluğun kurulduğunu söyleyelim.

Alfred ve Agatha’nın Maceraları 1  Elster’in On Kuşu Ana Campoy Çeviren: Nergis Turan Kolektif Kitap, 166 sayfa
Alfred ve Agatha’nın Maceraları 1 Elster’in On Kuşu Ana Campoy Çeviren: Nergis Turan Kolektif Kitap, 166 sayfa
Show More