İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Peki, normalliğe takıntılı olmak normal mi?

Peki, normalliğe takıntılı olmak normal mi?

Tuğba ERİŞ

Tüm dünyada milyonlarca satan Çizgili Pijamalı Çocuk ile çocuk edebiyatında adından söz ettiren, Nuh Arpasuyu Evden Kaçıyor ile masalsı bir büyüme öyküsü anlatan Johne Boyne, son kitabı Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan Çocuk’ta “normallik” takıntısını sorguluyor.

Anne babamızın, “normal” bir çocuk olmadığımızı düşündüğü zamanlar olmuştur muhakkak; peki ya biz ailemizin “normal” olmadığını düşünmemiş miyizdir hiç? Uzay bilimi okumak istediğimizde bize ucubeymişiz gibi bakan, sokakta bulup eve getirdiğimiz bir kediyi mikrop yuvası  diyerek kapının önüne koyan anne babaların amacı çoğu zaman “bizim iyiliğimiz”dir. Ama belki de asıl soru, neyin normal, neyin anormal olduğuna nasıl karar verileceğidir, öyle değil mi?

ÖKSÜZLER KOLEKSİYONU

Barnaby Brocket’in anne babası ise bu kararı kesin biçimde vermişler. Toplum içinde göze batan, sıradışı insanlara hiç tahammülleri yok. Kendilerini tamamen normal görüyor; normal bir evde normal bir yaşam sürüyor; normal bir şekilde normal şeyler yaptıkları normal bir mahallede oturuyorlar. Evet, gerçekten de iki sözcüklerinden biri “normal”. Normalliğe bu kadar takıntılı olmak normal mi, diye hiç sormasalar da kendilerine, ilk iki çocukları da oldukça normal doğuyor. Ama üçüncü çocukları Barnaby’deki “anormallik”, doğar doğmaz kendini belli ediyor: Barnaby uçabiliyor. Aslında tam uçmak da değil, Barnaby yerde duramıyor, istemsizce havalanıyor ve geri inemiyor. Anne babası bu havada süzülme işinin Barnaby’nin dikkat çekmek için yaptığı bir şey olduğunu ve bir süre sonra sıkılacağını düşünüyor. Onu doktorlara götürüyorlar, ama aldıkları en iyi yanıt, Barnaby’nin zamanla düzeleceği oluyor. Dört yıl geçip de hiçbir şey değişmeyince, bu durumu kabullenmeye çalışıyorlar, yine de Barnaby’yle birlikte toplum içine çıkıp ilgi odağı olmak istemedikleri için onu sürekli evde kapalı tutuyorlar. Barnaby’nin en iyi arkadaşıysa kitaplar oluyor. Robert Louis Stevenson, Charles Dickens gibi yazarların kitaplarını ve serüven romanlarını büyük bir keyifle okuyor Barnaby. En sevdikleri ise “öksüzler koleksiyonu” adını verdiği Üç Silahşörler serisi, Oliver Twist, Jane Eyre.

Okul çağına gelince, annesinin buluşu olan, kum torbası tıkıştırılmış bir çantayla okula gitmek zorunda kalıyor. Ama ne yazık ki okul hayatı da fazla uzun sürmüyor. Barnaby, sınıfça gittikleri bir gezide, Sydney Liman Köprüsü’ne tırmanan on milyonuncu kişi olunca, gazete ve televizyonlara çıkıyor ve bu da anne babası için bardağı taşıran son damla oluyor.

Bir anne babanın bunu nasıl yaptığına akıl sır erdiremesem de ortak bir karar alıyorlar. Annesi Barnaby’yi Pasifik kıyısındaki bir kumsala götürüp gizlice çantasındaki kumları boşaltıyor ve onun öylece yükselip kaybolmasına göz yumuyor. Barnaby’nin, farklı oldukları ya da düşündükleri için evlerinden kovulan, aileleriyle konuşmayan harika insanlarla tanıştığı, bu sırada da dünyayı gezdiği serüven böylelikle başlıyor.

Önce Ethel ile Marjorie’nin uçan balonuyla Brezilya’ya gidiyor, onların kahve çiftliğinde kalıyor. Sonra New York’ta cam temizleyerek geçimini sağlayan ve çok güzel heykeller yapan Joshua’nın başarıya ulaşmasına yardım ediyor. Joshua’nın sergisinde tanıştığı gazeteci Charles Etheridge ile gittiği Toronto’da, Kaptan Hoseason tarafında kaçırılıp Ucubeler Sirki’nde tutsak ediliyor, İrlanda’ya gidiyor. Ucubelerin tutsaklığını protesto eden Stanley  Grout tarafından kurtarılıyor. Stanley ile Afrika’ya uçuyor. Evet, dünyayı dolaşmakla kalmıyor Barnaby, bir uzay mekiğiyle orta uzaya bile gidiyor.

Sonunda Sydney’e dönüyor elbet, her şeyin normal olduğu Sydney’e. Hatta bu uçma işinin kaynağını ve ameliyatla tedavi olabileceğini öğreniyor. Anne babası normale döneceği için mutluluktan uçsa da Barnaby’nin içine sinmeyen bir şey var; tekrar kendisi olamamaktan korkuyor. “Normal” olmak uğruna bunu feda etmiyor, iyi ki de etmiyor.

Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan Çocuk’un başından sonuna kadar Barnaby’nin anne babasına olan hıncımın hiç azalmadığı düşünülürse, John Boyne’un kurgusunun hakkını vermek lazım. Özellikle anne babalara şiddetle tavsiye olunur…

Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan Çocuk Johne Boyne Resimleyen: Oliver Jeffers Çeviren: Arif Cem Ünver Tudem Yayınları, 280 sayfa
Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan Çocuk Johne Boyne Resimleyen: Oliver Jeffers Çeviren: Arif Cem Ünver Tudem Yayınları, 280 sayfa
Show More