İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Şarküteri cennetine sürpriz davet

Şarküteri cennetine sürpriz davet

Pelin ÖZER

İncik Tom’un Sırrı çocukları yakında karşılaşacakları dünyanın pek çok kavramıyla yüz yüze getiriyor. Bir mahalledeki esnafların çekişmesi, uğursuzluk getirdiğine inanılan 17 numaranın akıbeti ve hiç beklenmedik bir anda sahneye çıkan vejetaryenlik methiyesi.

Çocukların dünyasında her kavram amatör, her söz acemi, her davranış çelimsiz, her duygu masum. Böylesine el değmemiş bir dünyayla yetişkinlerin algısı boy ölçüşemez. Onların duygusu sıfırlanamaz, bilgisi başa dönemez, hafızası boşalamaz; tepkileri, düşünceleri, kaygıları, hükümleri çocukluklarını taklit edemez. Ne de olsa kendi uzak geçmişlerinde yaşadıklarından oluşturabilecekleri bir model bile yoktur önlerinde. Çocukluk, kaybolup gitmiş bir beyaz sayfa, hatırlanamayan en uzak evrendir. Bir çocukla bir yetişkinin diyaloğunda ister istemez, artık gerekliliği tartışılmayan o uzlaşma diyaloğu sürer gider. En özgür düşünceli aileler bile böylesi bir dengesizliğin kurbanıdır. Bu nedenle yetişkin dünyasından haberler taşıyan çocuk kitaplarında hep çocukluğa öykünen yetişkinlerin satırlarıyla karşılaşırız. İyilikleriyle kötülükleriyle, bir şekilde çocuğun pek yakında karşılaşacağı dünyadan, ona haberler taşırlar, bir çeşit kopya verirler.

UĞURSUZ 17 NUMARA

Nesin Yayınevi’nin Çocuk Cenneti Kitaplığı’ndan çıkan, Fulvia Degl’Innocenti’nin yazıp Roberto Lauciello’nun resimlediği İncik Tom’un Sırrı da çocukları yakında karşılaşacakları dünyanın pek çok kavramıyla yüz yüze getiriyor. Bir mahalledeki esnafların çekişmesi; uğursuzluk getirdiğine inanılan 17 numaranın akıbeti; kıskanç, şüpheci, çalışkan, dedikoducu, iştahlı, nazik, güleryüzlü insanlar demeti. Ve sonunda hiç beklenmedik bir anda tüm çocuklar için radikal bir öneri olarak sahneye çıkan vejetaryenliğe övgü. İncik Tom’un sırrı kitabın sonuna dek ortaya çıkmaz. Ama sürpriz sonda saklıdır, minik okurların gelecekteki beslenme alışkanlıklarını yönlendirecek güçte bir mesajla kitap son bulur.

Hikâye, Selvi Sokak’taki, uğursuzluğuyla nam salmış 17 numaralı dükkânın önüne park eden bir kamyonetle başlar. Kamyonetin üzerinde sosis resimleri vardır ve içinden kısa boylu, şişmanca bir adamla, uzun boylu, nemrut bir kadın iner. Birbirinden leziz sosisleri, salamları, biftekleri, köfteleriyle müşterilerini mest eden bu çift, sadece yarattıkları mucizevi tatlarla değil, güleryüzlü ve nazik tavırlarıyla da herkeste alışkanlık yaratırlar. Kısa sürede, yemeğini tüküren çocuklar iştahla et yemeye, baston kullanan yaşlılar yedikleri et sayesinde dans etmeye, vücut geliştirenler şişmeye başlar. Esrarengiz İncik Tom ve eşi, o güne dek pek de görmeye alışkın olmadıkları kadar kibar insanlardır. Müşterilerine öylesine nazik davranırlar, etleri öylesine büyülüdür ki kasabalılar bunca olumlu meziyetten işkillenmeye başlar. Geceleri dükkândan gelen gürültüler, satılan o tadına doyulmaz etler… “Onlar uzaydan gelmiş olmalı,” der biri; bir başkası, “Şeytanın ta kendisi” olduklarını iddia eder.

Karşıda sinek avlayan kasap Asarkeser Al de bu dedikodu çetesinin üyelerindendir. Ve bir gece İncik Tom’un şarküterisini basmaya karar verirler. Bir de ne görsünler, İncik Tom ve onun kraliçe edalı eşi, dükkânın arkasındaki bir yer yatağında uyumaktalar. Dükkân için yaptıkları masraf yüzünden ev tutamadıklarından kısa süreliğine orada yaşamaya karar vermişlerdir. Galeyana gelmiş kasabalılar bu açıklamayla yetinmez ve soğuk hava depolarını da görmek için ısrar ederler. İncik Tom’un yüzü ilk defa endişeyle gölgelenir. Depoyu açmamak için kendini siper etse de büyünün sırrına ulaşmakta kararlı kalabalığı durduramaz. Depo açıldığında gerçekler de gözler önüne serilir. Depoda sadece un ve fasulye vardır. Hayvanları çok sevdikleri için hiçbir canlıya zarar vermeden, lezzetli ve besleyici salam ve sosis yapmanın bir yolunu bulduklarını, un ve sebze karışımı gizli bir tarifleri olduğunu itiraf ederler. Bütün o emsalsiz köfteler, dönerler, rostolar hepsi de sebzeden yapılmıştır.

Kıssadan hisseyi aktarmaya gerek yok; böylesine sevimli bir dersi pek çok çocuğun ciddiye alacağına şüphe yok. Yine de deponun anahtarı anne babaların elinde, en azından çocuklarına seçim şansları olduğunu duyurmak için onları böyle bir şarküteri cennetine davet edebilirler.

İncik Tom’un Sırrı Fulvia Degl’Innocenti Resimleyen: Roberto Lauciello Çeviren: Ceylan Özçapkın Nesin Yayınları, 32 sayfa
İncik Tom’un Sırrı Fulvia Degl’Innocenti Resimleyen: Roberto Lauciello Çeviren: Ceylan Özçapkın Nesin Yayınları, 32 sayfa
Show More