İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Ay’da tavşan mı var?..

Ay’da tavşan mı var?..

Ezel Dağlar ERGÜDEN

Her istediğinin yapılmasına fena halde alışmış olan Gariplikler Diyarı Prensesi Petunia Joy bir gün, dolunayda ayın üzerinde beliren Ay Tavşanı’nı ister. Daha önce, ejderha da ejderha, diye tutturup isteğini elde etmiş olan Petunia’nın başına bakın bu sefer neler gelir…

Hepimizin hayatında ıvırlar, zıvırlar, önemli ıvırlar ve başka zıvırlar vardır. Bütün bunlar bir araya gelip hayatımızın güzel yanlarını oluşturur. Bu ayki kitabımızın en önemli ıvırı da Muhteşem Ay Tavşanı; nam-ı diğer Puysuztompalakfofuduk. Hikâyeyi en baştan anlatmak daha iyi olacak sanırım.

Gariplikler Diyarı Prensesi Petunia Joy her istediğini elde etmeye fena halde alışmıştı. Ağlayıp sızlar, tekme atıp çimdikler, nefesini başı dönene kadar tutar ve istediğini eninde sonunda alırdı. Dolunayda Ay’ın üzerinde beliren Ay Tavşanı’nı istediği zaman da tam böyle yaptı. Ama anne babasının ona Ay’ı getirme imkânları yoktu.

Uyumaya çalışırken de isteğini tekrarlayan P.J. birdenbire odasında bir ses duydu. Cesaretini toplamak için “Tekmetokat!” diye bağırarak gözlerini açınca üstüne kahverengi, uzun kulaklı, hoppidi hoppidi zıplayan bir tavşan atladı. Yerdeki paketteki çıtır mukavva’yı (cips) denedi ama beğenmedi, onun istediği “eğlence, oyun, fıkra, şaka ve çok çok fantastik ıvır”dı. Böylece P.J.’in uyku saatinin geçmiş olmasına aldırmadan, küçük prensesin bir önceki hevesi olan çıtır Ejderha’yı mutlu etmeye gittiler. Ona içinde bol bol ejderha ve badem ezmesi tadında şövalyeler olan (çıtır Ejderha saraydakilerin yarısını yemişti ama onları pek tadı tuzu yoktu) masallar anlattılar. Mutfağı yağmaladılar; Ay Tavşanı, çizgili taytına küflü peynir ve yumurta çırpıcısı gibi ıvırlar sokup tencere müziği yaptı, P.J. de onu durdurmaya çalıştı. En sonunda da mavi kremalı kek yiyip uyudular.

PÜSKÜLLÜ PASAKLI PİJAMA

Sabah olunca, Ay Tavşanı yine hoppidi hoppidilemeye ve yapacak yeni zıvırlar bulmaya koyuldu. Bahçedeki labirentin içine girdiler, orada aniden sırra kadem basan Kral’ı arayan Kraliçe Elsie’yle karşılaştılar. Hep birlikte Kral’ın nerede olabileceğini düşünürlerken, koşmaktan kıpkırmızı olmuş bir uşak (Ejderha Sandra’nın yemeye layık görmediği az sayıdaki uşaktan biri) onlara bir not getirdi. Not, hemen yandaki Serüvenistan Krallığının Kralı Rupert’tan geliyordu. Dediğine göre Rupert’ın aslında Kral Winston’la bir alıp veremediği yoktu ama veziri çalınmıştı ve eğer veziri geri yollamazlarsa Winston’ın kellesini uçuracaktı. Şatoya geri dönüp Vezir Hortense’ı aramaya başladılar. Bu sırada onlara zıp zıp eşlik eden Ay Tavşanı, Winston ve Rupert’ın oynadıkları satranç takımını görünce, “Bir tas ektik,” dedi (o sıralar şapşal konuşmayı deniyordu). Sonunda eksik olanın insan vezir değil, satranç taşı vezir olduğunu anladılar.

Hikâyemizin devamında Ejderha Sandra’nın ne kadar iyi pazarlık yaptığına; P.J.’in ejderha sırtındaki çok şapşik yolculuğuna; Ay Tavşanı’nın yumurta çırpıcısıyla günü kurtarmaya çalışıp bir el çabukluğuyla kralın kellesinin uçmasına engel oluşuna tanık oluyoruz. Rupert ve P.J.’in babası olan kralcık birbirlerinden özür diliyorlar (Winston biraz daha az diliyor), Sandra pazarlık yaparak aldığı manzaralı kule odasında kuştüyü yastığının üzerinde bademezmesi yiyerek uyuyor, Ay ise yavaş yavaş örümcek ağıyla kaplanıyor. Ne de olsa, Ay Tavşanı Gariplikler Diyarı’nda hoppidileyip şapşiklerken Ay’ı cilalayacak kimse olmuyor. Bunun üzerine Ay Tavşanı iç geçiriyor ve eve dönme zamanının geldiğine karar veriyor. Sonraki gün, çizgili taytına ihtiyacı olabilecek her şeyi dolduruyor, pulları cilalanmış Ejderha Sandra’nın üstüne atlıyor ve gitme hazırlığı yapıyor. P.J. karın ağrısından kıvranıyor ve ağlamamak için çok uğraşıyor, ama “Her istediğin olmaz, Püsküllü Pasaklı Pijama,” diyor ona Ay Tavşanı ve bir sonraki dolunayda görüşecekleri sözünü vererek gidiyor Sonraki dolunayda, gerçekten de hoppidileyerek, fantastik ıvırlar yapmaya hazır şekilde geri geliyor.

İçimizi ısıtan, bol bol güldüren, P.J.’le birlikte ara sıra biraz da içlenmemize sebep olan çok şapşik hikâyemiz böyle bitiyor işte. Ama merak etmeyin, ikinci kitap da gelecek yakında. Bir sonraki dolunayda, “Ay Tavşanı’nı istiyorum,” diyerek uyuyun, belki gözünüzü açtığınızda üstünüze zıplar.

Muhteşem Ay Tavşanı Sue Monroe  Resimleyen: Birgitta Siff Çeviren: Zeynep Alpaslan  Redhouse Kidz Yayınları, 208 sayfa
Muhteşem Ay Tavşanı Sue Monroe
Resimleyen: Birgitta Siff Çeviren: Zeynep Alpaslan
Redhouse Kidz Yayınları, 208 sayfa
Show More