İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Okulda ilk neyi öğretirdim…

Yeniyetmelerin edebiyattaki yenilmez ve asla yaşlanmaz muhalif sesi J. D. Salinger’ın harika kitabı Dokuz Öykü’den biri: Teddy. 10 yaşındaki bir dâhinin gözünden eğitim sistemi eleştirisi…

Nicholson ona baktı ve bakışı Teddy’nin üstünde kaldı – onu alıkoydu. “Eğitim düzenini değiştirmek elinde olsaydı, ne yapardın?” diye sordu Nicholson merakla. “Hiç düşündün mü?” “Artık gerçekten gitmem gerek” dedi Teddy. “Bir tek bu soruyu yanıtla” dedi Nicholson. “Eğitim benim canım-ciğerim ya – ben eğitim okutuyorum. Onun için soruyorum.” “Valla… Ne yapacağımdan pek emin değilim,” dedi Teddy. “Ama eminim, okullarda ilk öğrettikleri şeyleri öğretmekle başlamazdım işe herhalde.” Kollarını kavuşturdu ve kısaca düşündü. “Sanırım, tüm çocukları toplar, onlara meditasyon yapmayı gösterirdim.Onlara kim olduklarını nasıl keşfedeceklerini göstermeye çalışırdım; adlarını ya da buna benzer şeyleri değil yani… Sanırım, bundan da önce, anne babalarının ve herkesin onlara söylediklerinden arındırırdım onları. Yani, anne babaları onlara sadece bir filin kocaman olduğunu bile söylemiş olsa, o fikirden bile arındırırdım onları. Bir fil ancak yakınındaki bir şeye göre kocaman olabilir – bir köpeğe veya bir kadına göre örneğin.” Teddy bir an düşündü. “Bir filin hortumu olduğunu bile söylemezdim onlara. Bir fil gösterirdim onlara eğer mümkünse, ama bırakırdım yanaşıp file baksınlar, filin onlar hakkında bileceğinden fazlasını bilmeden. Otlar için de, başka şeyler için de aynı. Otların yeşil olduğunu bile söylemezdim onlara. Renkler adlardır yalnızca. Yani, onlara otların yeşil olduğunu söylerseniz, otları, aynı derecede iyi, hatta daha iyi bir başka açıdan görecekleri yerde, belirli bir açıdan –sizin açınızdan– görürler… Bilmiyorum. Anne babaların ve herkesin onlara ısırttığı elmanın hepsini kusturmaya çalışırdım.”“Peki, böyle, küçük bir karacahiller kuşağı yetiştirmenin hiçbir sakıncası yok mu sence?” “Niye olsun? Bir filden daha da cahil olacak değiller ki. Ya da bir kuştan. Ya da bir ağaçtan” dedi Teddy. “Bir şey belirli bir biçimde davranacağı yerde belirli bir biçimde varolduğu için cahil sayılmaz ki.” “Sayılmaz mı?” “Sayılmaz” dedi Tedy. “Ayrıca, eğer başka şeyler –adlar, renkler veya nesneler– öğrenmek isterlerse, öğrenirler daha sonra, büyünce yani. Ama onların nesnelere, bütün öteki elma yiyiciler gibi değil, gerçekten bakarak işe başlamalarını isterdim – söylemek istediğim budur.”

Dokuz Öykü J. D. Salinger Çeviren: Coşkun Yerli Yapı Kredi Yayınları, 172 sayfa
Dokuz Öykü
J. D. Salinger
Çeviren: Coşkun Yerli
Yapı Kredi Yayınları, 172 sayfa
Show More