İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Gezgin Ada’nın küçük kâşifi

On yaşındaki küçük kâşif Oliver, birkaç adayla birlikte sırra kadem basan anne babasının peşinden denize açılıyor. Oliver’ın işi zor ama neyse ki bir albatros, bir denizkızı, bir de Gezgin Ada eşlik ediyor ona bu upuzun yolculukta.

Ezel Dağlar ERGÜDEN

Siz on yaşındayken hayatınız nasıldı? (Belki de şu anda on yaşındasınız, öyleyse hayatınız nasıl?) Okulda, evde, arkadaşlar arasında, büyük ihtimalle oturduğunuz ilçenin sınırları içinde geçiyordu. Bu ay karşınıza öyle bir çocuk getiriyorum ki o okula gitmeyi heyecanla bekliyor. Çünkü daha önce hiç gitmemiş. Bunun yerine anne babasıyla birlikte Propacopaketl’in Kayıp Şehri’ni keşfetmiş, Mokele Mbemb Bataklık Canavarı’nın sırrını çözmüş. Onlar ailece kâşif olan Crisp’ler. Oliver artık on yaşına gelip, görmüş geçirmiş bir çocuk olduğunda ise büyük bir üzüntüyle, artık keşfedilecek hiçbir yer kalmadığını beyan ediyorlar küçük kahramanımıza. Hâlbuki Oliver’a göre bu hiç de üzücü bir durum değil. Sonunda arkadaş edinebilecek, kendine ait bir odası, kitaplarını koyabileceği rafları olacak, okula gidecek. Ama konumuz genlerine kadar kâşif Crisp ailesi olunca, hiçbir şey plana uygun gitmez. Eve giden dolambaçlı yoldan geçerken, koyun üzerindeki adaları görürler heyecanla. Sonra daha da büyük bir heyecanla bu adaların harita üzerinde gösterilmemiş olduğunu fark ederler. Bunun tek bir anlamı olabilir: Keşfedilmemişler! Oliver yeni evine girip koltukların üzerindeki tozu silkelerken, anne babası hemen hazırlık yapmaya başlar. Şişme botlarını alıp adalardan birine doğru gözden kaybolurlar. Oliver kıyafetlerini asıp, duvara vuran gün ışığını izledikten sonra anne babası gelir aklına. Ancak pencereden baktığında, ne onları ne de keşfedilmemiş adaları görebilir. Geriye sadece şişme turuncu bot kalmıştır.

YAKINDA DÖNERİM!

Oliver, çabuk paniğe kapılan bir çocuk değildir. Küçüklüğünden beri tehlikeli durumlar içerisinde kalmış, bir kartal tarafından kaçırılmış, lav bombaları arasında bisiklet sürmüştür. Ama konu, insanın anne babasının keşfedilmemiş adalarla birlikte ortadan kaybolması olunca, Oliver bir şey yapmadan duramaz. O da sırt çantasını toplar, kapıya “Yakında dönerim!” yazan bir not bırakır –çünkü umudu bu yöndedir– ve şişme botuyla denize açılır. İşte Oliver’ın tek başına çıktığı ilk keşfi böyle başlar. Uzaklarda küçük bir tepecik görüp oraya yanaşır; anne babasının yaptığı hatayı tekrarlamamak için botunu kıyıya çekip ebeveynlerine seslenmeye başlar. Ama aldığı tek cevap, dev bir albatrostan gelen “Of, çeneni kapat olur mu?” yakınması olur. Oliver kuşla sadece papağanların (onların da sadece bir yere kadar) konuşabileceği konusunda tartışırsa da, karşınızda kanlı canlı bir albatros duruyor ve size cevap veriyorsa, o kadar kolay olmaz bu işler. Albatrosla Oliver bir süre daha konuşurlar. Oliver artık durumu inkâr etmeye çalışmaz, derken ada hareket etmeye başlar. Sallanır, biraz batar ve güneşi takip etmeye başlar. Bizim Oliver da ne yapsın, mahkûm kalır adada, anne babasını bulma umuduyla. Sabah, Oliver sonradan miyop olduğu anlaşılan bir denizkızının adaya toslamasıyla uyanır. Diğer denizkızlarına benzemez Iris; biraz tombulcadır, şarkı da söyleyemez ama olsun, adanın niye hareket ettiğini ve nereye gittiğini bilir. Böylece Oliver’ın Gezgin Ada’larla yaşayacağı macera başlamış olur. Ancak bir çocuğun hayal edebileceği Küçük Kâşif Oliver Adada, okuru hızla kendi dünyasına çekip Oliver’ın derdine ortak ediyor. Anne babasının peşinden denizleri bir albatros, bir denizkızı, bir de Gezgin Ada’nın yardımıyla aşan Oliver’ın dünyası, birbirinden şirin resimlerle süslenmiş. Kafanızı dağıtıp Oliver’la birlikte keşfe çıkmak için iyi bir fırsat.

Küçük Kâşif Oliver Adada Philip Reeve ve Sarah McIntyre Çeviren: Duygu Filiz İlhanlı Epsilon Yayınları, 192 sayfa
Küçük Kâşif Oliver Adada
Philip Reeve ve Sarah McIntyre
Çeviren: Duygu Filiz İlhanlı
Epsilon Yayınları, 192 sayfa
Show More