İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Renklerin kardeşliği

Yirmi dokuz yazarın ortak çalışmasıyla ortaya çıkan ve evrensel duygularla kaleme alınmış metinlerden oluşan Yol Boyunca Renkler, özlemini çektiğimiz barış ortamına çağırıyor hepimizi. Bunu yaparken, barışa giden yolun farklılıkların kabulünden geçtiğinin altını çiziyor.

Şeref BİLSEL

Başkaları olmasaydı biz olur muyduk? Kendimize dışarıdan bakma şansı bulabilir miydik bize benzemeyenlerin olmadığı bir dünyada? Özellikle son yıllarda en çok kullanılan sözcüklerden birinin “öteki” olması gündelik hayatımızın ne yöne evrildiğini göstermesi bakımından oldukça ilginç. Ülkelerin dinç kalmak için kendilerine düşman yarattığı, aynı sokakta oturanların birbirine selam vermediği, aynı apartmanın farklı katlarında yaşayanların birbirini tanımadığı bir dünyada “öteki”nin gündemde olması şaşırtıcı değil. Oysa biz insanlar başkalarıyla tamamlanıyoruz. Derimizin rengi, dilimizin dokusu, coğrafyamızın özellikleri farklı olsa da evrensel anlamda bizi birbirimize yaklaştıran özelliklerimiz birbirinden çok farklı değil.

AÇILIŞI ŞİİR YAPIYOR

Barışa en çok ihtiyacımızın olduğu bir dönemde Yol Boyunca Renkler’i okudum. Gönüllülük esasına dayanan bir ekip çalışmasının verimi olarak okurla buluşmuş kitap. Dünyadaki bütün renklerden, kimseye ait olmayan, herkese aynı mesafeden bakan bir gökkuşağı oluşturmak için yola çıkan, edebiyat/sanat ortamının farklı disiplinlerine mensup insanların yazılarından oluşuyor Yol Boyunca Renkler. Kitabı ortaya çıkaran “projenin” ilk adımı 2007 yılına dayanıyor. Zamanla olgunlaşarak, ana temaya uygun metinlerle buluşarak tamamlanmış. Keşke, hayatımıza son dönemde zerk edilen ve mekanik, ticari bir kokutaşıyan “proje” sözcüğünü çocukların dünyasından uzak tutabilsek! Kitap, şair/yazar Ahmet Günbaş’ın “Farkı Ne” adlı şiiriyle açılıyor. Günbaş’ın şiiri Orhan Veli’nin “Kuyruklu Şiir”indeki sokak kedisiyle ciğercinin kedisine göndermeler taşıyor, fakat o şiirin boş bıraktığı bir alanı da dolduruyor, çünkü kendi kedisinin üzerine titreyip dışarıdan geleni kovalayan bir özne etrafında oluşturulmuş. Kitaba önsöz olmuş bu şiir.

DÜNYA BÜYÜK BİR CÜMLE İSE

Kitaptaki metinlerin çoğu, farklılıklardan doğan mesafeyi ironik biçimde eleştiriyor. Kitapta yirmi dokuz imzanın ürünlerine yer verilmiş. Metinlerin tamamına yakını evrensel duygulardan hareketle kaleme alınmış. Aynı tema etrafında gelişmiş bir atölye çalışmasının verimleri gibi. Bir elin bütün parmakları birbirinden farklı olsa da aynı gövdeye bağlıdır bütün parmaklar. Bir parmağın acısını hepsi duyar. Aralarında sen-ben kavgası olmaz, bir bütünü tamamlarlar, renklerin gökkuşağını tamamlayıp ortaya çıkarması gibi. Bazıları didaktik özellikler gösterse de, metinlerin çoğu fark ettirmeden bizi kendine çekiyor ve derdini ustalıkla ortaya koyuyor. Yazarlar arasında adını ilk kez duyduğumuz isimlerin yanı başında bilindik isimler de var: Ayla Kutlu, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Muzaffer İzgü, Ahmet Günbaş, Erol Büyükmeriç, Mavisel Yener, Aytül Akal, Melek Özlem Sezer… Bazı metinlerin yazarları aramızda değil ama yazdıkları onların hayatta olmasını sağlıyor: Rıfat Ilgaz, Bilgin Adalı bu isimlerden. Projeyi hayata geçiren Aytül Akal, kitabın önsözünde düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Yol Boyunca Renkler ile çocuklarımıza farklılıkların zenginliğini örneklemek ve kendimizden farklıolanın da aynen bizim gibi Dünya gezegeninin üzerinde var olmaya hakkı olduğunu hatırlatmak istedik.” Bu görüşlere herkes samimiyetle katılabilseydi gerek ülkemizde gerekse dünyada ortaya çıkan kavgaların, kargaşaların, savaşların nedenleri ortadan kalkmış olurdu. Şöyle bir düşününce, ülkemizde insan haklarına dair (faili meçhul cinayetler, şiddet, taciz, tecavüz, düşünce özgürlüğü ve anadili kullanma hakkı ihlalleri vs.) ortaya çıkan bütün şiddet biçimlerinin temelinde erk sahiplerinin, birilerini ötekileştirme gayretinin yattığını görürüz. Sonuç: “bizden olan” ve “olmayan” diye başlayan tasniflerin sokağa yansıması… Nasıl ki bir ağacın farklı dalları aynı gövdeye bağlıysa, aynı toprağa uzanıyorsa kökleri, insanları da böyle eşitleyen duygular var. Dünyayı büyük bir cümle olarak düşünürsek, herkes bir ucundan tutup –kimisi bir harf, kimisi bir öge, bir fiil, özne vs.– bu cümleyi hepimize ait kılmanın yolunu aramalı. Yol Boyunca Renkler bu duyguyu, birlikteliği, farksızlığı işaret ediyor. Kitabı okuyup bitirince yanı başımızda Nâzım’ın “Davet”i beliriyor ve onun hasreti: “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine…”

Yol Boyunca Renkler Kolektif Derleyen: Aytül Akal Can Çocuk Yayınları, 208 sayfa
Yol Boyunca Renkler
Kolektif
Derleyen: Aytül Akal
Can Çocuk Yayınları, 208 sayfa
Show More