İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Dünyadan uzaya özgürlük ve mutluluk arayışı

Umutları tükenmiş, çocuklardan medet uman bir toplumu anlatmaya çalışan yazarlar, kitapta çok kere karşımıza çıkan “Hükümet bizim dostumuzdur” cümlesiyle de totaliter sistem üzerine düşündürmeyi hedefliyor gibiler.

Yazan: Özlem Toprak

İskandinav ülkelerinden çıkan işlerin özel bir havası var. İlgiyle izlediğim Kuzey yapımı televizyon dizileri, sinema filmleri sıradan konulara farklı açılardan bakabilme özellikleriyle dikkat çekiyor. Yarattıkları karakterler ve oluşturdukları mekânlar, sadelik ve gerçekçiliği ile etkiliyor insanı. O soğuk, gri şehirlerin sokaklarında geçen ağır ama merak uyandıran sahnelerin içine çekilip, akıp gidiyorsunuz. Şimdi de elimde Norveç ve Finlandiya’nın önemli iki çocuk kitabı yazarı Timo Parvela ve Bjorn Sortland’ın, “Kepler 62” isimli macera serisinin ilk kitabı Davetiye var.
Norveçli yazar Bjorn Sortland’ı 2017 yılının başında “Sanat Dedektifleri” serisi ile tanımıştım. Maceraları farklı verilerle besleyerek genç okurlarına sunan, birçok bilgiyi harmanlamayı seven bir yazar Sortland. Bilgiyi, tarihi, kültürü kurguya dönüştürerek okurla buluşturma fikrini çok beğenmiştim. Timo Parvela ise Firlandiya’nın önde gelen çocuk yazarları arasında. Öğretmen okulu mezunu olan yazar, çocuk kitaplarının yanı sıra televizyon senaryoları da yazıyor. Çizer Pasi Pitkanen, serinin yaratımında en az yazarları kadar öneme sahip bence. Koyu renklerle büyüleyici bir etki yaratan resimleri metinle o kadar iyi bütünleşmiş ki sanki hikâye bu resimler olmazsa eksik kalırmış hissiyatı yaratıyor. Pitkanen’i çoğu kişi akıllı telefon uygulaması ve bilgisayar oyunu Angry Birds’ün illüstratörlerinden biri olarak da tanıyor olabilir.
Kepler62 – Davetiye, Ebru Tüzel’in çevirisiyle Can Çocuk Yayınları tarafından Mart 2017’de okuyucuyla buluşturulan macera serisinin ilk kitabı. Yazarları, altı kitaplık serinin kitaplarını dönüşümlü olarak kaleme almışlar. Türkiye’de henüz ilk kitabı yayımlanan seri, heyecan verici bir uzay macerasının sinyalini veriyor. Adını Nasa’nın Kepler teleskopu tarafından keşfedilen, üç gezegenden oluşan yıldız siteminden alan seri, bilim kurgu, macera ve tabii video oyunlarını seven okurların keyifle izleyeceği nitelikte.

Dertli dünyada iki yalnız çocuk
Kitap, 13 yaşındaki Ari ve bakımıyla ilgilendiği hasta kardeşi Joni ekseninde ilerliyor. İki kardeş doğal kaynakları azalan, gitgide fakirleşen bir dünyada yaşıyorlar. Babalarının onlarla yaşamadığı, annelerinin ise neredeyse hiç evde olmadığı bir hayatları olduğunu anlıyoruz. Tek başına kalmış iki çocuğun verdikleri mücadele ve sistemin dayattıklarını daha kitabın başlarında özetleyen şu paragraf tek başına hayli çarpıcı bir örnek: “Ev sessizdi. Tabii sessiz olacaktı. Babası bu evde hiç oturmamıştı. Annesiyse iş, aş, daha iyi bir hayat, yeni bir şans –artık ne olursa– bir değişiklik peşine düşmüştü. Her gidişi bir öncekinden daha uzun sürüyordu, çünkü tek yoksul kendileri değildi. Tam tersine. Ari’in biraz önce gittiği türde marketlerden alışveriş yapmaya bütçesi yeten insanların sayısı giderek azalıyordu. Meyve lükstü, giysiler ya da taze süt ve ekmek de öyle. İnsanların çoğunluğu konserve ve konsantre yiyecekler yiyordu. Ve mısır. Hep mısır. Herkese yetecek kadar mısır vardı.”
Tüm bu acımasız hayat gerçekliğinin içinde en ağır sorumlulukların altından kalkmaya çalışırken bile iki kafadarın çocuk ruhlarından taviz vermeyişlerinin en güzel kanıtı, herkesin dilinden düşürmediği “Kepler62” adlı video oyununa olan ilgileri. Oyunun her seviyesini tamamlayan küçük bir grubun, bir davetiye kazanarak uzaya gideceği söylentileri, iki kardeşin de kulağına çalınır ve bu söylenti oyuna karşı meraklarını daha da artırır. Ama gel gör ki karınlarını doyurmaya paraları yokken, oyunu alma şansları hiç yoktur.

Distopik bir düzende çocuklar
Olaylar Joni’nin eve, elinde Kepler62 video oyunuyla gelmesiyle başlar. Joni’nin oyunu bulma şekli, soluksuz bir şekilde oyunu oynama halleri ve Joni’nin bir anda hastalanmasıyla hız kazanan hikâyenin ritmi her sayfada giderek artıyor. Gerçekle oyun arasında gidip gelen, kafaları oldukça karışan kahramanlar hiç hayal edemeyecekleri bir maceranın içinde buluyorlar kendilerini. Korku, gerilim, merak dozunun sonlara doğru gittikçe yükselmesi ve maceranın geldiği nokta ikinci kitap için okurları hazırlıyor.
Distopik bir dünyayı ve baskıcı bir siyasi düzeni çocukların gözünden aktaran kitapta çocuklar ve yetişkinler arasında geçen şu diyalog, yazarların tanımladığı dünyayı kavramak açısından dikkat çekici:
“Çocuklar çocukluğunu yaşayabilmeli. Oyun oynayabilmeli, okula gidebilmeli, anlamlı ve doyurucu bir yaşam sürebilmeli.”
“O halde neden bizi kendi halimize bırakmıyorsunuz?”
“Hükümetin görevi bizi kurtarmak. İnsanların başlarının çaresine bakmasına yardımcı olmak. İnsanların yaşamlarına bazı sınırlamalar getirmek gerekiyor… Vatandaşların doğru yolu bulması için onları yönlendirmek. İklim değişti, yerkürenin tüm insanların beslenmesine yetecek kadar gıda üretmesi belli bir planlama olmadan mümkün değil. Sizin gibi gençler olayın boyutunu henüz anlamıyor ve biz yetişkinler tam da bu yüzden size yardım edeceğiz. Sizler geleceğimizsiniz.”
Umutları tükenmiş, çocuklardan medet uman bir toplumu hızlı akan, eğlenceli, bilim kurgu tadında gerilimle bezeyerek anlatmaya çalışan yazarlar, kitapta çok kere karşımıza çıkan “Hükümet bizim dostumuzdur” cümlesiyle de totaliter sistem ve daha pek çok konuyu düşündürmeyi hedefliyor gibiler. Dolayısıyla Kepler62, iyi çocuk kitaplarının baş özelliği olduğu üzere, yetişkinlere de çok şey vadediyor.

Kepler62 – Davetiye Timo Parvela - Bjorn Sortland Resimleyen: Pasi Pitkanen Türkçeleşitiren: Ebru Tüzel Can Çocuk, 120 sayfa
Kepler62 – Davetiye
Timo Parvela – Bjorn Sortland
Resimleyen: Pasi Pitkanen
Türkçeleşitiren: Ebru Tüzel
Can Çocuk, 120 sayfa

 

 

Show More