İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Eğri büğrü, nizam intizama karşı

Boynuyamuk şiir gibi bir dile, masal gibi bir hikâyeye sahip. Çizimleri, seçilen renkleri, tasarımı, kısaca tüm görselliğiyle de çok keyifli bir okuma atmosferi yaratıyor. Bu kısacık öykünün aslında kocaman bir meramı var ama tabii anlatan ne yapsın anlamayana…

Yazan: Olcay Mağden Ünal

Farklı olanı reddetmek, insanın doğasında var ve din, dil, ırk da ayırt etmiyor ne yazık ki. Üstüne üstlük bu reddedişin ve hatta hor görüşün bir araya gelip çoğalarak yayılma gibi kötü de bir huyu var. Sıra dışı olanı, sonradan geleni, kendisine benzemeyeni kabul etmeyenler, etmediği gibi kendi kümesini bu kişi ya da kişilere karşı kışkırtanlar aslında her yerde. Bunların sözde medeni geçinenleri, genelde bir maskenin ardına saklanırlar; ancak mevzubahis farklılıklar kendilerini etkilemeye başlamaya görsün klavyeler üzerinden birlik, beraberlik ve eşitlik hakkında yazıp çizilen ya da daha doğrusu, atıp tutulan tumturaklı
lafların yerini önce fısır fısır çıkan, sonra gürül gürül çağlayan bir nefret söylemi alır. Oysa göğüsler gerile gerile atılan, özbeöz bilmem nereliyim narasının ari ırk safsatasından bir farkı yoktur; mayaları aynıdır, bir tek kabarma süreleri farklı.

Banu Aksoy da Boynuyamuk adlı kitabında böyle bir topluluk çıkarıyor karşımıza. Bu masalsı hikâye, uzak bir ülkenin uzak bir kentinde geçiyor; öyle sıradan, insanın arkasını döner dönmez unutacağı bir kentte. Bu şehirde düzen esas, öyle ki bu neredeyse askeri bir nizam. Ne bir çiçek başına buyruk kaldırabiliyor kafasını ne de bir taş öylece çıkıveriyor yerinden; duvarlar dimdik, pencereler dümdüz. Yollar, evler, çalılar, gemiler… Hepsi sanki cetvelle çizilmiş ve hatta belki de hakikaten cetvelle çizilmiş, işte öyle bir hiza, öyle bir sıra. Ancak neyse ki hayatın kendisi biraz uçarı, azıcık ergen, işte adı her neyse ondan; onun da düzen sevmeme gibi kötü bir alışkanlığı var. Bu kentin de kıyısında bir yerde eğri büğrü bir ev bitivermiş öylece. Ne çiti çite benziyormuş ne de bacası bacaya. Bahçesi bir facia, kapısı bir muamma. Üstelik içinden çıkan da evin kendi gibi yamuk yumuk bir kadın; boynu yamuk, saçları yamuk, istekleri yamuk. Kadının tüm sevimliliğine rağmen çok geçmeden başlıyor karşıt görüşler. Kimdir ki bu gelip de onca yıl özene bezene kurulan intizamı tehdit etme cüretini gösteren? Sakın ha çocukları da etkilemeye kalkmasın bu? Ancak neyse ki şefkat ve merhametin de çocukların içine yerleşme gibi bir özelliği var. Önce çocuklar başlıyor Boynuyamuk’a gülücük atmaya, gülücük bu durur mu, yayıldıkça yayılır. En asık suratlıyı bile can evinden vurur, hem zaten kıkırtı dediğin ne nizam bilir ne intizam.

 

 

 

Boynuyamuk
M. Banu Aksoy
Resimleyen: Kıymet Ergöçen
Tudem Yayınları, 40 sayfa
Show More