İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çikolata tadında kitaplar

Tek bir kitap bile çocuğun okuma hevesini kırabilir. Düzgün akmayan iki cümle, art arda sıralanan birkaç hata, okuma isteğini başlamadan bitirebilir. Çocuk kitabı basan yayınevlerimiz acaba ne zaman janjanlı paketlerde çikolata üretmediklerinin farkına varacaklar, merak ediyorum.

Yazan: Olcay Mağden Ünal

Babasıyla birlikte, tarihi eser hırsızlığı yapan on üç yaşındaki Scarlet McCall’ın akıl almaz hikâyesine dair neler düşündüğümü anlatmayı ben de çok isterdim elbette. Kitabın macera beklentisini ne kadar karşıladığından söz etmek ya da bir seriye ait başlangıç kitabı olarak ne kadar başarılı olduğundan bahsetmek de isterdim. Evet, ben de doğrudan bu konulara girmek isterdim. Ancak, kitabı anlayamadım! Anlayamadığım için de iyi mi kötü mü, tam olarak bilemiyorum. Tek yapabileceğim, sağı solu yoklayarak almaya çalıştığım yolda neler hissettiğimden bahsetmek. Neden mi? Yazarın kurgusu çok mu karmaşıktı? Ya da belki de üslubu, tarzı, seçtiği kelimeler işi epey zorlaştırmıştır, olabilir mi? Hayır! Kitabı anlayamadım, çünkü çevirisi çok kötüydü. Kitabı anlayamadım, çünkü sanki çevirmenin elinden çıkıp doğrudan matbaaya gönderilmişti. Kitabı anlayamadım, çünkü içinde bir sürü hata vardı. Yayına hazırlanırken bu kadar hoyrat davranılan bir kitap görmemiştim uzun zamandır; acıdım. Derdimi daha iyi anlatabilmek için kitaptan, herhangi bir ekleme çıkarma yapmadan alıntılar yapmaya karar verdim. Keşke sadece burada alıntıladığım kadar olsalardı, ama emin olun birazdan okuyacaklarınız buzdağının sadece görünen kısmı:

Sayfa 18: “Düşündüğümüz yerde olmadığı söyleyemez misin?” Sayfanın devamında: “Bağırsaklarım büzüldü.” Kitap, ilk cümledekine benzer imla hatalarıyla kaynıyor. İş Bankası Kültür Yayınlarının bu soruna acilen bir çözüm bulması gerekiyor, çünkü birkaç sayfalık resimli kitaplarında bile bu tip hatalara rastlamak mümkün. Diğer cümleye gelince: Daha iyi çevrilemez miydi? Devam edelim:

Sayfa 25: “Tekdüze bir şekilde gülümsedim, izlenim bırakmak istemiyordum.” Tekdüze nasıl gülümseniyor merak ediyorum. Virgülden sonrası çok fazla çeviri kokuyor.

Sayfa 30: “Bir evi ilk kez tek başına soymak korkunç olabilir, ama iyi yapacağını biliyorum.” Başından sonuna hata içindeki bu cümledeki sorunun giderilmesi için Necmiye Alpay’ın Türkçe Sorunları Kılavuzu’nda yer alan “İngilizcenin Tuzaklarına Karşı” bölümünün okunmasını tavsiye ediyorum. Kılavuzdan alıntı: “Türkçede ‘yapmak’ fiilinin, İngilizcedekinin tersine ‘denden (yerini tutma)’ işlevi olmadığından…”

Sayfa 43: “Lastikler yolda acı ses çıkarttı.” Yorumsuz…

Sayfa 47: “… ama bir çeşit özür gibi onu etkilemek istiyordum.” Daha önce kimseyi bir çeşit özür gibi etkilemediğim için bu cümleyi anlayamadım, sorun bende sanırım.

Sayfa 49: “‘…O bana vurdu!’ feryat etti Matt.’ ‘Sen yapmalıydın ilk!’” Yukarıda verdiğim örneklere benzer bir sorun daha. Biraz ilerleyelim:

Sayfa 75: “Durağıma ulaşamıyorum, dışarıda etrafta gezinen bu kadınlarla mümkün değildi.” Zamanlar birbirine geçmiş, dışarılar etraflar kol kola.

Sayfa 119: “Ayağımı gaz pedalından çekip arabayı yavaş şeride geri aldım.” Yavaş şerit, hmm…

Sayfa 199: “Artı üstüne üstlük bazı…” Artı?

Sayfa 222: “Belki de onun motivasyonları saf değildi.” Saf motivasyonlarla ne denmeye çalıştığını çıkaramadım.

Tek bir kitap bile çocuğun okuma hevesini kırabilir. Düzgün akmayan iki cümle, art arda sıralanan birkaç hata, okuma isteğini başlamadan bitirebilir. Çocuk kitabı basan yayınevlerimiz acaba ne zaman janjanlı paketlerde çikolata üretmediklerinin farkına varacaklar, merak ediyorum. Kaldı ki kimse bozuk çikolata almaz değil mi? Kitapların yenmediğini düşünenlerdenseniz, bu işi yapmayı bırakın.

Tüm bunları bir yana bırakırsak, Aztek Bileziği, anlayabildiğim kadarıyla, vasat bir macera kitabı. Ana karakter Scarlet’ın babası, tarihi eser hırsızlığı yapmaktadır; ancak o, bu eserleri onları çalanlardan alıp asıl sahiplerine geri vermektedir. Aynı zamanda ortağı da olan eşi öldükten sonra, kızı Scarlet’a işi öğretmeye başlamıştır. Bir gece bir Aztek maskesi ve bileziği çalarlar, ancak Scarlet bileziği bileğine geçirir ve bilezik derisinin içine hücum edip ortadan kaybolur. Böylece Scarlet yırtıcı hayvanlara ama özellikle de jaguara dönüşebilmeye başlar. Bu da macera ve heyecan dolu olması beklentisiyle yazılmış bir hikâyenin fitilini ateşler. Babası, ortadan kaybolduğu için bileziği müşterisine ulaştıramaz, ancak görünen o ki müşterisi de asıl hak sahibi değildir, adamı kandırmıştır. Baba McCall, hikâyenin kötü karakterleri tarafından kaçırılır, Scarlet da yeni komşusu Ethan’ın yardımıyla babasının peşinden gider. Kurgusunda güçsüz yanları, hatta bana kalırsa bazı hataları olan bu kitabı yine de -öyle tahmin ediyorum ki- hızlı okunabildiği ve de merak uyandırdığı için, özellikle kitap okumakla arası çok iyi olmayan çocuklara tavsiye edebilirdim tabii ama işte olmayınca olmuyor.

Jaguar Maceraları – Aztek Bileziği
Tamsin Cooke
Türkçeleştiren: Şebnem Aykaç Ömeroğlu
İş Bankası Kültür Yayınları, 240 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More