İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Merak uyandıran sorularla düşünmek…

“Yaşamda olup bitenler üzerine düşünmek, iyi bildiğimizi düşündüğümüz kavramları aslında o kadar iyi bilmediğimizi görmek, böylece de sürekli merak içinde, ilgiyle ve heyecanla yolculuk etmek.”

Yazan: Cahit Ökmen

“Çıtır Çıtır Felsefe” kitaplarının yazarı Brigitte Labbe, bir söyleşisinde şöyle diyordu: “İnsanın özünde olan şey, iyi ve doğru üzerine düşünebilmektir. Eğer çocukları iyi ve kötü kavramlarının dışarıdan dikte edilmesine alıştırırsak, onları oldukça tehlikeli bir duruma sürükleriz. Öncelikle, düşünmelerini engelleriz. Küçük yaştan itibaren sorgulama başlamazsa, onunla birlikte düşünceye eşlik etmezsek, iyilikle kötülükte olduğu gibi, tamamen dışarıdan manipülasyona açık bireyleri kendi ellerimizle yaratırız. Bu bir siyasi lider, bir patron ya da dini lider olabilir. ‘Sen ne düşünüyorsun, neden böyle düşünüyorsun?’ demeden, ‘Bu iyi, bu kötü,’ diye dikte ettiğimizde, onları yavaş yavaş insan olmaktan çıkarıp nesneleştiririz.”

Küçük yaştan itibaren sorgulamanın başlaması amacına yönelik olarak, çeşitli yayınevleri çocuklarla felsefeyi buluşturan dizi kitaplar yayımlıyorlar nicedir. İlk aklıma gelenler Günışığı Kitaplığı’nın “Çıtır Çıtır Felsefe”, Tudem Yayınlarının “Filozof Çocuk”, ODTÜ Yayınlarının “Pikola ile Felsefe Öğreniyorum”, Metis Yayınlarının “Küçük Filozoflar” dizileri. Her bir dizi farklı yaklaşım ve yöntemlerle, farklı kurgu ve tasarımlarla çocuklara eleştirel düşünme pratiği kazandırma ve geliştirme yönünde fırsatlar sunuyor. Söz konusu kitapların okul ve ev ortamlarında öğretmen ve ebeveyn katılımlarıyla birlikte okunarak konuşulup tartışılması çok daha işlevsel sonuçlar doğuracaktır kuşkusuz. Bu yönde, farkındalığı gelişmiş öğretmen ve ebeveyn sayısının giderek çoğalması sevinç ve umut veriyor.

Söz ettiğim dizilere yakın zamanda bir yenisi daha eklendi: Redhouse Kidz Yayınlarından Özge Özdemir imzasıyla yayımlanan “Çocuklar İçin Felsefe” dizisinin iki kitabı, Kavga Çare Olur mu? ve En İyisini Yapmak Mümkün mü? adlarını taşıyor. Kitapların sonundaki yazar tanıtım bölümünde, Özge Özdemir’in “Pek çok ülkede ilerlemeci öğretim yöntemleri arasında ilk sıralarda yer alan Çocuklar ve Topluluklar İçin Felsefe (P4C) yöntemini Türkiye’de bilinir kılma, araştırma ve uygulama çalışmalarıyla yaygınlaştırma amacıyla Little Thinkers Society’yi kurduğunu” öğreniyoruz. Eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerinin küçük yaşta kazanılabileceği inancıyla, çocuklara felsefe yapmanın “araçlarının” kazandırılmasını amaçlayan P4C yöntemi; tartışma kültürünün gelişmesinin, felsefi sorgulama pratiğinin kazandırılmasına dayalı olduğu görüşünden hareket ediyor. Özge Özdemir de kitabında bu yöntemi uyguluyor.

Yazarın kitabın başındaki notundan, kitapların 9-12 yaş arası çocuklarla yürütülen “Çocuklar İçin Felsefe” atölyelerindeki tartışmalardan yola çıkılarak yazıldığı bilgisini ediniyoruz. Bir okula misafir öğretmen olarak gelen İpek Hanım’ın, okulun kulüp odasında altı çocukla bir araya gelerek mitolojik bir hikâye anlatmaya başlaması ve bu hikâyeye dayalı merak uyandıran sorularla “sakin yavaş ama coşkulu bir yolculuğa” çıkılması şeklinde kurgulanıyor kitaplar. Kavga Çare Olur mu? da Truva Savaşı’nın başlamasına neden olan hikâyeden, En İyisini Yapmak Mümkün mü? kitabında da “kusur bulan ve olumsuz eleştiri yapan” Yunan tanrısı Momus’un
hikâyesinden yola çıkılıyor. Mitolojik hikâyelerde beliren kavramlar üstüne düşünme, akıl yürütme, bu kavramları daha iyi anlamaya çalışma amaçlanıyor.

Kitapta, eleştirel düşünme becerisindeki adımların açığa çıkarılması önemseniyor; yani, grupta tartışma başladığında neden öyle düşünüldüğünün gerekçelendirilmesi, başka bakış açılarının devreye girmesiyle de bu gerekçelendirmelerin derinleştirilmesi sağlanıyor.

Hakem-jüri-arabulucu, tarafsızlık-pasiflik, kıskanmak- haset etmek, vb. kavramların birbirinden ayırt edilmesine, aralarındaki farkların düşünülmesine yönelik pratik, kitapların en dikkat çekici, başarılı yönlerinden biri.

Gruptaki çocukların tartışma sırasında, zaman zaman “akıl çeldiriciler olsa bile, onlara rağmen hakkaniyetli değerlendirme yapmak gerekir demek Dilin akıcılığı ve açıklığı Konunun işlenişi Çizimlerin ifade gücü Grafik tasarım ve baskı kalitesi istiyorum” gibi ifadeleri, söz konusu kitaplar yazınsal bir kurguyu amaçlamasa da özellikle anlatıcı Deniz üzerinden duygu, izlenim ve yaşantıların da devreye sokulduğu bir kurgu anlayışı adına doğallık sıkıntıları yaratıyor. İçine Özge Özdemir’in kaçtığı 9-12 yaş arası çocuklarla karşılaşıyoruz o zaman; oysa aynı çocuklar, Yunan tanrı ve tanrıça adlarının gündelik yaşama sızmış örneklerini heyecanla keşfedip anlatırken ne kadar hoş ve anlamlı bir “çocuğa görelik” yaklaşımı sergiliyorlar. Deniz, akıl yürütmesinde, “70’lerin en iyi müzik grubu Queen’dir” yargısıyla düşüncesini örnekliyor; bu cümleyi anne babasının üzerinden kursa ya da kendi ilgilerinin deneyim ve yaşantı alanından söz alsa çocuk dünyası doğallığı daha öne çıkmış olmayacak mı?

Kitapta, Ezgi Platin’in “harf çizim” çalışmaları ve sade desenleri, çocuklar düşünürken aynı zamanda da sözcük ve resimler çizmişler duygusu uyandırıyor. Kavramların harf çizimleriyle vurgulanması işlevsel.

Yazımızı, “Felsefeyi hiç bilmeyen birine nasıl anlatırsınız?” sorusuna Deniz’in bulduğu harika yanıtla sonlandıralım: “Yaşamda olup bitenler üzerine düşünmek, iyi bildiğimizi düşündüğümüz kavramları aslında o kadar iyi bilmediğimizi görmek, böylece de sürekli merak içinde, ilgiyle ve heyecanla yolculuk etmek.”

Çocuklar İçin Felsefe
En İyisini Yapmak Mümkün mü?
Çocuklar İçin Felsefe
Kavga Çare Olur mu?
Özge Özdemir
Resimleyen: Ezgi Platin
Redhouse Kidz Yayınları, 40 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More