İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kabuk kaslarında kabullenme

Sümüklüböcek Yavaş, kabuğuna saklanmış bir arkadaş. Bir esnetse kabuğunu, bir kabul etse hem kendini hem kendi gibi olmayanları…

Yazan: Sima Özkan Yıldırım

“4/A 344”… Üzerine okul etiketi yapıştırılan bazı kitaplar ve yapıştırılmayan diğerleri… Bazılarının içine isim, yine sınıf ve okul numarasıyla birlikte, her biri farklı renkteki kalemlerle yazılmış. Bunlar –muhtemelen– kapağındaki çizime kıyamadıklarım. Aslında çizgisini sevdiğim ilk çizere, ressama ait. Hepsini yan yana dizip seyrettiğimi hatırlıyorum. Bahsettiğim kitaplarsa Yeni Yüzyıl Gazetesi’nin verdiği çocuk klasikleri serisi. Yalnızca birkaç tanesi bugüne kadar kalabilmiş. Mesela Tom Sawyer. Okuduğum ilk klasikler olduğundan, çocukluğumdan kalma sayılı kitaplardan. Benimle ev ev gezmişler. Peki, o çizimlerin kime ait olduğunu daha birkaç ay önce, o serinin koleksiyonunu yapan bir arkadaşım sayesinde fark ettiğimi söylesem…
Yavaş, 40 yılı aşkındır kitaplara kendi imzasını taşıyan kapaklar yaratan Mustafa Delioğlu’nun resimlediği kitapların en yenilerinden. Her bir karakterin adeta kendine has dokusu var. Hikâye ise Ayla Çınaroğlu’na ait.
Sarı benekli bir sümüklüböcek çıkıyor sahneye. Bir sümüklüböcek olsa da kendisine “sümüklüböcek” denmesinden hiç hoşlanmıyor. Havayı güzel bulunca, sabah gezintisine çıkmaya karar veriyor. Ama yalnız başına yürümekten canı sıkılınca, önce Benekli adında bir köpeğe eşlik etmek, onunla arkadaş olmak istiyor. Tabii kendisine sümüklüböcek demeyi bırakırsa… Ne var ki biri hızlı diğeri de yavaş yürüyemeyince yolları ayrılıyor. Hatta Benekli’nin yavaş yürüyene tahammül bile edemeyen, çok sinirlenen bir köpek olduğu ortaya çıkıyor. Ardından miskin, çok konuşanlara hiç katlanamayan bir kedi, pisboğaz bir tarlafaresiyle arkadaş olmaya çalışıyor. Hepsi kendi dünyalarında ve Yavaş hiçbiriyle arkadaşlık kuramıyor.
Derken rastlantıya bakın ki karşısına bu defa adaşı, bizim Yavaş’ın turuncu beneklisi çıkıyor. O da güneşte derisinin kurumasından endişelenen, yavaş yavaş gezinen bir sümüklüböcek. Bizim Yavaş’ın aynısı. Başlarının üzerinde beliren kalplere bakarsak birbirlerine âşık mı olmuşlar acaba? Gelgelelim, bu hikâyede kafamı kurcalayan nokta da işte tam burada. Yalnızca bizimle aynı olanları mı severiz? Yavaş neden yoluna çıkan diğer hayvanlara tahammül edemiyor? Kendisini olduğu gibi kabul edemedikleri için mi?
Sümüklüböcek yavaştır, kedi miskindir, farenin tek derdi ne bulursa durmadan mideye indirmektir, köpek de kendi kuyruğunu kovalar durur. Yavaş’ta, hayvanlardan oluşan bu türler mozaiği, yemyeşil ıslak otların üzerindeki sabah yürüyüşünün keyfini beraber çıkaramaz mı? Acaba fareler gerçekten pisboğaz mıdır? Kabuklarımızı biraz esnetsek mi?

 

Yavaş Ayla Çınaroğlu Resimleyen: Mustafa Delioğlu Kırmızı Kedi Yayınevi, 36 Sayfa
Yavaş
Ayla Çınaroğlu
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Kırmızı Kedi Yayınevi, 36 Sayfa
Show More