İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Olga okulu neden sevmiyor?..

Okul eşyaları yüzünden oyuncaklarını çantasına sığdıramaz, öğretmenle bir türlü anlaşamazken Olga okulu nasıl sevsin? Üstelik sakız çiğnemek de yasak! Sürekli canımız sıkılacaksa hayatın ne anlamı var, diye soruyor Olga. Haksız mı yani?

Sedef PEKİN

Bazı çocuklar okulu neden sevmez? Pek çok sebep sıralanabilir: öğretmenler, arkadaşlar, dersler, eğitim sistemi, zorunluluklar, yasaklar, başarı beklentisi, başaramama korkusu derken, liste uzar gider. Fakat biz bu genel saptamaları bir yana bırakıp, sorumuza, somut bir örnek olarak Olga’nın hikâyesi üzerinden cevap bulmaya çalışalım. Geneviève Brisac’ın yazıp Ece Nahum’un Türkçeleştirdiği Olga Okulu Sevmiyor, iki kitaplık bir serinin ikinci kitabı. Her kitapta ikişer öykü yer alıyor. İlk kitap Olga’da tanıdığımız küçük kız, ikinci kitapta çiçeği burnunda bir öğrenci. Okula başlayalı henüz bir hafta olmuş ama Olga şimdiden kararını vermiş. Okula gitmek istemiyor. Çünkü okulu sevmiyor. Canını sıkan ilk şey, sırtında taşımak zorunda olduğu koca çantanın içindekiler. Çantası sıradan eşyalarla dolu. Oysa Olga okula oyuncaklarını, hafıza kartlarını, kuklasını, sinek yakalamakta kullandığı seloteypleri, koleksiyon kutusunu da götürmek istiyor. Kimselere çaktırmadan çantasındakileri kenara itip hepsini tıkıştırmayı başarıyor da. Fakat okulda öğretmenine yakalanınca bu yaptığının takdire şayan bulunmadığını tahmin edersiniz. Üstelik bırakın takdiri, öğretmeni çantada fazlalık gördüğü ne varsa hepsini toplayıp alıyor elinden Olga’nın. Bir de iletişim defterine, anne babasından onu uyarmalarını talep eden bir mektup yazıyor. Şikâyet konularından biri de, Olga’nın uluorta “Sürekli canımız sıkılacaksa hayatın ne anlamı var?” diye sormuş olması. Öğretmene göre böyle “sonu nereye varacağı belli olmayan” soruların okulda sorulması kesinlikle istenmiyor.

SORUN BİR DEĞİL…

Olga haksızlığa uğradığını, eşyalarını almaya hakları olmadığını söylüyor haklı olarak. Mektubu okuyan annesi ise sorunu çözmeye çalışmak yerine, günü kurtaracak bir yöntem geliştiriyor ve Olga’yla pazarlığa oturuyor. Olga uslu durup öğretmeninden uyarı almamayı başardığı her gün için annesinden bir hediye alacak ve annesinin tezine göre zamanla okulu ilginç bulmaya başlayacak. (Bu arada, annesinin eğitime yaklaşımını, öğretmen emeklisi anneannenin dilinden düşmeyen bir söz belirlemiş: “Elli yıl uğraştıktan sonra gördüm ki eğitimin hiçbir şeye faydası yok.”) Annesinin taktiği bir süre işe yarasa da bir gün yine eve bir mektup geliyor. Bu kez Olga’nın, kendisine ait bir düğmeyi aldığını söyleyerek düğmeyi geri istiyor öğretmen. (Mektuba okulda sakız çiğnemenin yasak olduğu bilgisini eklemeyi de ihmal etmiyor bu arada.) Oysa Olga o düğmeyi almadan önce öğretmeninden izin istemiş, öğretmen onu duymazdan gelince de düğmeden annesine bir kolye yapmış. Bu mesele de bir şekilde kapanıyor ama Olga için değişen bir şey olmuyor. Okulu hâlâ sevmiyor. Sırada yemekhaneden dert yanmak var. Okulda çıkan yemekleri hiç beğenmiyor. İddiası, onlara hiçbir yetişkinin ağzına koymayacağı yemekler yedirdikleri. Fakat ne kadar yakınsa da, annesinden yemekhaneye gitmeme izni koparamıyor Günler ilerlerken başka bir problem daha beliriyor Olga için: Oscar adında bir oğlanın liderliğini yaptığı çete. Kızların eteklerini kaldırıyor, onlara kestane atıyorlar. Olga bu çeteye tuzak kurmaya çalışırken, yanlışlıkla bir öğretmenin tuzağa takılması işleri fena hâlde karıştırıyor tabii. Böylece okulu bir türlü sevmeyen Olga çareyi geçici çözümlerde buluyor. Hasta numarası yapıyor mesela. Ve annesini kandırmayı başardığı bir gün evde kalıyor. Ziyaretine gelen arkadaşı Sylvain ile vakit geçiriyorlar. Peki birlikte ne yapıyorlar dersiniz? Öğretmencilik oynuyorlar! Okul sevmez Olga öğretmen, Sylvain öğrenci oluyor ve ne şaşırtıcıdır ki Olga oyun boyunca adil bir öğretmen olduğunu zannederken, Sylvain onu pek de adil bulmuyor… İleride neler olup bittiğini bilemiyoruz tabii ama neyse ki Olga Okulu Sevmiyor adlı bu uzun öykü, Olga’nın bir çırpıda okulu sevmeye başladığı bir mutlu sonla bitmiyor. Kıssadan hisse çıkarmadan, metni öğütlere boğmadan küçük bir zaman dilimini anlatan bu kitap, meseleye bir çocuğun gözünden bakmamıza vesile olup yorumu da biz okurlara bırakıyor.

Olga Okulu Sevmiyor Geneviève Brisac Resimleyen: Michel Gay Çeviren: Ece Nahum Hayykitap, 136 sayfa
Olga Okulu Sevmiyor
Geneviève Brisac
Resimleyen: Michel Gay
Çeviren: Ece Nahum
Hayykitap, 136 sayfa
Show More