İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Sonunda kalem tutan bir kuşum

Çizimleri ve hikâyesiyle öyle rafine, öyle nahif bir kitap ki bu, bin türlü alt metni küt diye koyuveriyor önüme. Ya da belki “O kadar da zorlama, böyle şeylerin açıklaması aslında çok basit,” diyor.

Yazan: Burcu Yılmaz

Utanarak katlayıp defterimin arasına koyduğum mektubunu böyle bitiriyor. Gözleri bana dikili. Ama bizim gözlerimiz buluşmuyor. Ben ne kafes ne kuş olmayı biliyorum. O ise parlak tüyleriyle hep yanımda. Uçmuyor, uçamıyor. Çünkü o kendi üzerine yuva yapmış bir kuş aslında…

Kuşa Dönüştüğüm Gün, beni birkaç ışık yılı öncesine götürüyor. Daha içini görmeden, kapağına vurulduğum bu kitap, karnımdan cıvıltılar gelmesini sağlıyor. Bu, kuşları çok seven bir kıza âşık olan bir oğlanın hikâyesi. Oğlan kıza öyle âşık ki hayatına bir kuş kostümüyle devam etmeye karar veriyor. Artık ağaçlara tırmanması eskisi kadar kolay değil. Ne de yağmurdan kaçması. Ama bir gün kızla oğlanın gözleri buluşuyor. Kız, oğlanı görüyor; kendine kafes olmuş bir kuşu değil. Ona sımsıkı sarılıyor. Oğlan artık kuş değil. Oğlan artık uçabiliyor. Hem zaten kız, kuşları kafeslerde görmeye katlanamıyor.

Çizimleri ve hikâyesiyle öyle rafine, öyle nahif bir kitap ki bu, bin türlü alt metni küt diye koyuveriyor önüme. Ya da belki “O kadar da zorlama, böyle şeylerin açıklaması aslında çok basit,” diyor. Kitabı defalarca okuyorum,
resimlerine daha da çok bakıyorum: Aşk onun sevdiği gibi mi olmaktır? Yoksa aşk aynı yerde mi durmaktır? Belki aşk aynı şeye bakmaktır. Otuz dört yaş hiçbir işe yaramıyor. Hâlâ bilimsel açıklamalar bulmaya çalışıyorum kafeslere. Chabbert ve Guridi sırıtarak yüzüme bakıyor. Birazcık yutkunuyorum…

Nerede olursa olsun boşluklardan korkmamak güzel olana ulaşmayı kolaylaştırıyor. Atmosfere karışan onlarca gürültüden biraz temizlenseydi çevremiz, eminim çarpılıp kalırdık göreceklerimiz karşısında. Boşluklardan korkmayan kitaplar da işte böyle çarpıyor kişiyi. Zira o boş yere pek çok şey koyabiliyoruz. İşte tam da bu nedenle okura alan açan kitaplar geveze metinlerden ve resimlerden daha etkileyici oluyor. O alanı açmak için ne kadar ince elenip sık dokunduğu gözümüzün değdiği her yerde, bomboş sayfada bile, fark ediliyor. Ve resim kitaplarda buna giden yol yazar – çizer uyumundan geçiyor. Chabbert – Guridi ikilisi bu uyumu öyle güzel tutturmuş ki, Kuşa Dönüştüğüm Gün, iki sanatçının şimdiye dek bize sunduğu hazineye muazzam bir katkı sağlıyor.

Kuşa Dönüştüğüm Gün
Ingrid Chabbert
Resimleyen: Guridi
Türkçeleştiren: Nazlı Gürkaş
Meav Yayıncılık, 40 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More