İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Şiddete elveda, öfkeye merhaba

Zıvanadan çıkmış çocuk ile sinir küpüne dönüşmüş yetişkin her an infilak edebilen çok tehlikeli bir birleşimdir. Kriz henüz evinizde değilse bile kapıda olduğu kesin.

Yazan: Suzan Geridönmez

Bazen bir kitap tam doğru zamanda karşınıza çıkar. Okuduğunuz metin o anki ruh hâlinizle, kişisel ihtiyaçlarınızla, modunuzla örtüşür. Domingo Yayınlarından çıkmış Öfke İle Başa Çıkma Yolları böyle bir kitap. Hatta fazlası. Çünkü bireyselin ötesinde, içinde bulunduğumuz döneme, toplumsal gerçeğimize, bugünlerde yaşadığımız absürt ya da yeni “normal”e cuk oturuyor. En azından çocuklu evlerde önemli bir ihtiyaca karşılık geliyor.

Sonuçta aylardan bu yana çocuklar evlere sıkışmış; yaşıtlarından ve dışarıdaki hayattan büyük ölçüde yalıtılmış durumda. Nedeni, yani pandemi, dört duvar arasında enerjisini boşaltamayan çocuklarda endişe ve korkuya, her şeyin üstüne tuz biber eken ek strese yol açıyor. Duygu ve düşüncelerini sözcüklere dökmekte zorlanan, hatta bazen anlamlandırmaktan da henüz uzak olan küçüklerin, büyüklerin deyimiyle “zıvanadan çıkmasına” şaşmamalı. Tıpkı, bin bir belirsizlik içinde 24 saat çocuk bakıcılığı yaparken bir yandan da hayatını idame ettirmeye çalışan yetişkinlerin sinir küpüne dönmesine şaşmamak gerektiği gibi. Zıvanadan çıkmış çocuk ile sinir küpüne dönüşmüş yetişkinse her an infilak edebilen çok tehlikeli bir birleşimdir. Kriz henüz evinizde değilse bile kapıda olduğu kesin.

Peki, kendimizi böylesine güvensiz ve yalnız (bırakılmış) hissettiğimiz pandemi döneminde sakin kalmanın, bizde ve çocuklarımızda öfke hatta hiddet doğuran duygularımızı yatıştırmanın bir yolu var mı?

Belki de işe kendi duygularımızı bastırmamakla, çocuklarımızın ise duygularını açığa çıkarmalarına yardımcı olmakla başlamak gerekiyor. Benim, Öfke İle Başa Çıkma Yolları kitabından çıkardığım ilk ders bu. Söz konusu küçükler için bir başvuru kitabı. Ama yetişkinler için rehber niteliği de taşıyor. Sonda yer alan “Ebeveyn Kitapçığı” bu amaca yönelik, kitabın bütünü ise yetişkin eşliğinde okunmak üzere hazırlanmış.

“Şiddete hayır, öfkeye evet.” Daha 9. sayfada, kıpkırmızı zemin üzerinde kocaman puntolarla karşımıza çıkan bu slogan, kitabın ruhunu özetliyor: Öfkeyle başa çıkmak için önce bu duyguyu tanımak, kabul etmek ve tanımlamak gerekiyor. Hedef yaş grubuna uygun olarak sözlü açıklamalar sınırlı tutulurken, oyun, alıştırma, boyama gibi bir dizi interaktif etkinlikle öfke konusunda farkındalık yaratılmak isteniyor.

İlk adım öfkeyi tanımak. Çünkü öfke sandığımız birçok duygu ya da ifade, aslında öfke değil. Arkasında hayal kırıklığı, güvensizlik, ilgi ihtiyacı ve küçük ya da büyük çoğu insanın “kendine yediremediği” birçok başka hisler saklanabiliyor. İşte tehlike de burada başlıyor. Kendimize yediremediğimiz için yutuyor, bastırıyor ama hazmedemiyoruz. Sonunda da infilak ediyoruz. Bu kendini kaybetme hâline de öfkenin dışa vurumu gözüyle bakıyoruz. Oysa, Öfke İle Başa Çıkma Yolları’nın psikoterapist ve çocuk terapisti yazarları Virginie Limousin ile Isabelle Filliozat’a bakılırsa, öfke bu hiddetli hatta şiddetli patlamalardan çok farklı, hatta basbayağı yararlı bir duygu:

“Öfke bedenimizin derinlerinden, içimizden gelen bir enerjidir. Kendimizi tanımlamamızı, sınırlarımızı ifade etmemizi, neyi sevip neyi sevmediğimizi, neyin bizi yaraladığını, bunun yerine neyi tercih ettiğimizi anlamamızı sağlar.”

Tabii öfkenin bize gerçekten yarar sağlaması, çevremize de zarar getirmemesi için güvenli bir ortamda, şiddetten uzak bir şekilde ifade edilebilmesi gerekir. Kitapta yer alan oyun, alıştırma ve egzersizler çocuğa ve ona eşlik eden ebeveyne bu konuda destek çıkarken, birlikte eğlenceli zaman geçirmek (ve bu esnada belki de aralarındaki güveni güçlendirmek) için de fırsat sunuyor.

İster başvuru ister kurgu olsun, çocuk kitaplarında öfkenin olumlandığına pek alışkın değiliz. Genel olarak da öfkeli çocuk görmek istemiyoruz. Bugünlerde evimizdeki “öfkeli çocuklar”ın bizi korkuttuğu bile pekâlâ söylenebilir. Ülkede, yanımızda berimizde ama en çok tepemizde yeterince öfke var. Bakın kitap buna nasıl yanıt veriyor: “Hâlbuki öfke sadece en güçlülere tanınan bir hak ise o artık bir duygu olmaktan çıkmış, şiddetin tanımına dönüşmüştür!”

Böylelikle de bize sorumluluğumuzu hatırlatmış oluyor. Öfkeye ve öfkeli çocuklara değil, bizi, çocuklarımızı gerçek bir şiddet ortamında büyütmeye zorlayan “güçlülere” hayır demek gerekiyor. Bu kuşkusuz, çocuklarımızla karikatür tadında şahane çizimlerle bezeli, iyi bir başvuru eseri nitelemesini kesinlikle hak eden bir kitap okuyup öfkeyle başa çıkma yollarını deneyimlemekten daha zor. Ama en az çocuklarımızı bu hayata ve hayata ait her türlü duyguya hazırlamak kadar önemli.

Öfke İle Başa Çıkma Yolları Virginie Limousin Isabelle Filliozat Resimleyen: Éric Veillé Türkçeleştiren: Burçak Targaç Domingo Yayınevi, 112 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More