İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

İmdat! İmdat! Fare var!

Hikâyeleri oldukça yalın ama tekniği öyle özgündür ki Lionni’nin, bunu ben de yazabilirdim diyebilirsiniz ama bu kitabı bende tasarlayabilirdim demeniz oldukça güçtür…

Yazan: Hasret Özdemir Gülbay

Accademia di Belle Arti di Bologna’da illüstrasyon okuduğum yıl, ilk ders haftasında tanıştım Leo Lionni ile. Proje dersinde farklı çocuk kitapları okunuyor, resimlerine bakılıp, haklarında konuşuluyor, hikâye tartışılıyordu. Lionni’nin sanatçı ruhlu bir fareyi anlattığı kitabı Frederick de dersimizin konuklarından birisiydi. O günden bu güne fikrim şudur ki; tasarımdan, illüstrasyondan, çocuk kitabından ya da sanattan ister anlayın ister anlamayın, bir Lionni kitabı gördükten sonra artık nerede hangi kitabını görürseniz görün, bu bir iç sayfa dahi olsa, onu tanırsınız.
Hikâyeleri oldukça yalın ama tekniği öyle özgündür ki Lionni’nin, bunu ben de yazabilirdim diyebilirsiniz ama bu kitabı bende tasarlayabilirdim demeniz oldukça güçtür. Bu fikirleri nasıl buluyorsun, kitapların nasıl bu hâle geliyor sorularını da belki hiç romantik olmayacak ama çok çalışıyorum diye yanıtlar. Bana kalırsa ilk çocuk kitabını 49 yaşında yazmış olmasının verdiği bir bilgelik de vardır cevaplarında ve kitaplarında.
Alexander ve Oyuncak Fare’de karşımıza çıkan fare Alexander, biçimsel olarak Lionni’nin diğer kitabı Frederick’teki fareler ile neredeyse aynı. Kolaj tekniğiyle yapılmış, kenarları tırtıklı, gri ve mükemmel olmayan bir tarla faresi. Tek isteği yalnızca birkaç kırıntı olan fare Alexander’ı kim görse çığlığı basıyor. Zavallıcık kimseler yokken evde gezindiği bir gün, kendisine benzeyen ama kenarı köşesi pek düzgün, sırtında bir çevirme anahtarı, altında iki tekerleği olan başka bir fare ile karşılaşıyor. Evin küçük kızı Annie’nin oyuncak faresi olan Willy, her ne kadar kurulmadan hareket edemese de içinde bulunduğu durumdan ve herkesin onu sevmesinden duyduğu mutluluğu ballandıra ballandıra anlatıyor Alexander’a. Küçük faremiz arkadaş bulduğuna bir yandan memnun oluyor olmasına ama kendi yuvasında yalnız kaldığında, neden beni böyle sevmiyorlar diye üzülmeden de edemiyor.
Bir gün Willy, Alexander’a, sihirle bir hayvanı başka bir hayvana dönüştürebilen büyülü bir kertenkeleden söz ediyor. Bunu duyan Alexander, Willy gibi oyuncak bir fare olabilme ve başkaları tarafından sevilebilme hayaliyle kertenkeleyi buluyor. Kertenkele mor bir çakıl taşı karşılığında Alexander’ın isteğini gerçekleştirebileceğini söylüyor. Günlerce bahçede mor bir çakıl taşı arayan Alexander, eve döndüğünde Willy’i artık istenmeyen oyuncaklar arasında buluyor ve hikâye buradan sonra çok tatlı bir dostluk öyküsüne dönüşüyor.
Kollarınızı açın; sevmek, sevilmek ve hatta birazcık da kıskanmak üzerine yazılmış bu güzel hikâye hepinizi sımsıkı kucaklayacak.

Alexander ve Oyuncak Fare Leo Lionni Türkçeleştiren: Kemal Atakay Elma Çocuk, 36 sayfa
Alexander ve Oyuncak Fare
Leo Lionni
Türkçeleştiren: Kemal Atakay
Elma Çocuk, 36 sayfa
Show More