İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çocuk hakları insan haklarıdır!

Muzipliğiyle küçük okurları cezbedecek zıpır çizimlerin eşlik ettiği iki ince kitap çocuklarla toplumsal cinsiyet ve cinsiyetçi önyargılar üzerinde tartışmak için çok yönlü fırsatlar sunuyor.

Yazan: Suzan Geridönmez

Önce elime Yapı Kredi Yayınlarından Haziran 2017’de çıkan Kız Çocuk Hakları Bildirgesi ile Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi geçti. Ardından internette, Çocuk Haklarının Desteklenmesine ve Korunmasına İlişkin AB Kılavuz İlkeleri, 2017 broşürüne rastladım.
“Çocuk hakları insan haklarıdır. Birbirlerinden ayrı düşünülemezler, evrenseldirler ve devredilemezler.” diyordu broşürün ilk cümlesi.
Peki, erkek çocuk ve kız çocuk hakları diye bölünebilirler mi? Kitapların amacının kız ve erkek çocuklar için farklı haklar tanımlamak olmadığını baştan belirteyim. Aksine, bize dayatılan cinsiyetçi klişeleri hedef tahtasına oturtan, çocuklarımıza “kendin ol” cesareti aşılamaya çalışan bir yaklaşım söz konusu.
Çocuk haklarını madde madde ele alan iki bildirgenin konuları büyük ölçüde örtüşüyor. Farklılık maddelerin açılımında billurlaşıyor. Örneğin iki bildirgede Madde 14 saç modeliyle ilgili. Kızların, “saçını kısacık kestirme”, erkeklerin “saçını uzatma, atkuyruğu yapma, örme” hakkı vardır deniliyor. Madde 7 meslek seçme özgürlüğünün altını çiziyor. Erkeklerin bebek bakıcısı, ilkokul öğretmeni, dansçı, ebe, ev erkeği olma hakkı vurgulanırken, kızlar için hak olarak anılan meslekler kamyon şoförü, astronot, polis, hâkim, fabrika müdürü, cumhurbaşkanı, heykeltıraş ve cerrah oluyor.
Çağdaş bir anlayışla yetiştirilen çocukların bile çevre, televizyon, internet vb. tarafından pompalanan cinsiyetçi önyargıları kolayca benimseyebildiği; “bebeğini pışpışlayan cici kız”, “arabalarını yarıştıran aslan erkek” rollerini oynamaya hevesli olabildiği düşünülürse, kitapların mesajı daha rahat anlaşılıyor: İnsanın duygularına, düşüncelerine, hayata dair tercihlerine yön veren kendisidir, cinsel kimliğe dair klişeler değil. Bu klişelere uymamak haktır, kimse bu yüzden “ezik” ya da “erkek Fatma” türü yaftalara maruz bırakılamaz.
Bu mesajlar kuşkusuz çok değerli. Muzipliğiyle küçük okurları cezbedecek zıpır çizimlerin eşlik ettiği “bildirgeler” hem ailede hem okulda, çocuklarla toplumsal cinsiyet ve cinsiyetçi önyargılar üzerinde tartışmak için çok yönlü fırsatlar sunuyor.
Ancak gerek eserler için seçilen biçim (iki ayrı bildirge), gerek “Kız çocukların da erkek çocuklar gibi: …. hakkı vardır.”, “Erkek çocukların da kız çocuklar gibi … hakkı vardır.” giriş cümlesindeki “da” sözcüğü bu içeriğe gölge düşürüyor. “Kız olsun, erkek olsun tüm çocukların … hakkı vardır” ifadesi bana daha eşitlikçi geliyor. Tıpkı kızlara sadece Kız Çocuk Hakları Bildirgesi’nin alınması ya da erkeklerin erkek çocuk haklarını okumakla yetinmesi ihtimalinin önüne geçen, erkek ve kız kavramlarının ötesindeki cinsel kimlikleri de kucaklayan tek kitap biçiminin bana daha doğru geldiği gibi.
Üstelik gözüme fazla görünen sadece çifte bildirge ve “da” bağlacı değil.
“Her gün dünyada, çoğu önlenebilir veya tedavi edilebilir sebeplerden olmak üzere 16.000 çocuk ölmektedir. 5 yaş altı çocuk ölümlerinin yaklaşık yarısı yetersiz beslenmeyle ilişkilidir. Dünya genelinde 5 yaşın altındaki yaklaşık 230 milyon çocuğun (5 yaş altı yaklaşık her üç çocuktan biri) doğumu hiçbir zaman resmi kayıtlara geçmemiştir. Her beş dakikada bir çocuk ev, okul ve toplumdaki şiddetin sonucu ölmektedir. Dünya genelinde geçtiğimiz yıl 2-17 yaşları arasında bir milyar oğlan ve kız çocuğu fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldı. Çocuklar, çeşitli ve özellikle en kötü türlerde çocuk işçiliğin kurbanlarıdır. Çocuklar cinsel sömürü ve istismar kurbanlarıdır. Kız ve erkek çocukları, çocuk yaşta zorla evlilik kurbanları olabilmekte ve kız çocukları, kadın sünneti gibi zararlı uygulamalara maruz bırakılabilmektedir. Çok fazla sayıda çocuk kaliteli eğitimden ve düzgün sağlık bakımı ve sosyal hizmetlerden mahrum bırakılmıştır; örneğin, şu anda 124 milyon çocuk okula gitmemektedir. Yoksulluk içinde, çatışmalar altında ve hassas koşullar altında yaşayan çocuklar, engelli çocuklar, özgürlüğünden mahrum bırakılmış veya kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar, göçmen ve mülteci çocuklar (dünya genelinde yaklaşık 50 milyon çocuk başka bir ülkeye göç etmiş veya zorla yerinden edilmiştir ve çocuklar şu anda tüm mültecilerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır), refakatsiz çocuklar ve ailesi olmayan çocuklar gibi korunmasız durumlardaki çocuklar kırılgan durumlarına özgü risklerle karşılaşmakta, ayrımcılığa, ötekileştirmeye ve dışlanmaya maruz kalmakta ve …”
Kız Çocuk Hakları Bildirgesi ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi’nde yer alan hangi maddeler Çocuk Haklarının Desteklenmesine ve Korunmasına İlişkin AB Kılavuz İlkeleri, 2017’de ele alınan sorunlara karşılık geliyor? Hiçbiri. Kız çocukların her gün prenses, erkek çocukların her gün süper kahraman olmama hakkı vardır, kuşkusuz. Bir kitaptan her şeyi kapsamasını beklemek de anlamsız. Ama bu, önüne ister kız ister erkek kavramını koyun, çocuk hakları bildirgesi isminin, arka kapakta “mizahi liste” diye anılan maddelere fazla büyük geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Şöyle de ifade edebilirim: Türkçe yayımcısı eserlerin orijinal ismine sadık kalacağına, Almanca yayımcının tercih ettiği “Tipik erkek?!”, “Tipik kız?!” benzeri başlıklar seçmiş olsaydı, eleştirilerimin çoğu boşa düşecekti. Bana da cinsiyetçi klişelere uymama hakkını çocuklar için çok yönlü ele alan, başarılı kitaplar demek için daha fazla yer kalacaktı.

 

 

 

Kız Çocuk Hakları Bildirgesi Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi Elisabeth Brami Resimleyen: Estelle Bilion-Spagnol Türkçeleştiren: Burcu Uğuz Yapı Kredi Yayınları, 36 sayfa
Kız Çocuk Hakları Bildirgesi
Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi
Elisabeth Brami
Resimleyen: Estelle Bilion-Spagnol
Türkçeleştiren: Burcu Uğuz
Yapı Kredi Yayınları, 36 sayfa

 

 

 

 

Show More