İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

“Hayal Sözleşmesi”ni imzalamaya var mısın?

Başlangıçta yapılması gereken tek şey, bir hayal kurmak ve onu gerçek kılmak üzere yola koyulmak. Bu yol boyunca ihtiyaç duyacağınız en önemli şey ise sadece “cesaret”.

Yazan: Elif Şahin Hamidi

Hayal kurabilme yetisi insana sunulmuş eşsiz bir armağandır desem, abartmış olur muyum? Biliyorum, herkesin diline doladığı bir klişe gibi geliyor kulağa ama şu bir gerçek; hayal ekmekle başlıyor her şey. Öte yandan hayalleri gerçekleştirmek, kendini gerçekleştirmek demek. Bir hayalin ardından bıkmadan usanmadan koşan, o hayali gerçekleştirmek için emek harcayan, türlü engellere ve zorluklara rağmen hayalini gerçekleştirmeyi başaran nice insanın hikâyesi apaçık gösteriyor bize bunu. Başlangıçta yapılması gereken tek şey, bir hayal kurmak ve onu gerçek kılmak üzere yola koyulmak. Bu yol boyunca ihtiyaç duyacağınız en önemli şey ise sadece “cesaret”. Tıpkı Walt Disney’in dediği gibi “Onların peşinden gidecek cesaret varsa, tüm düşler gerçek olabilir”. Büyük küçük herkesin tanıdığı Disney’in yaşamı da ettiği bu lafın kanıtı zaten. Çünkü Mickey Fare’nin yaratıcısı bu yetenekli insan, pek çok kez çizimleri beğenilmeyerek geri çevrilmiş olsa da cesaretini hiç kaybetmeden yola devam etmiş ve sonunda düşlerine kavuşmuştur. İşte Dilek Yardımcı da Hayal Sözleşmesi kitabında, çocukları hayal etmeye ve asla yılmadan, kurdukları hayalin peşinden koşmaya davet ediyor. Kitap okuma bağımlısı genç yazar Dilek Yardımcı, aynı zamanda bir öğretmen ve belli ki çocuk ruhundan anlayan, günümüz çocuklarını yakından tanıyan bir öğretmen. Yardımcı, Hayal Sözleşmesi’nde başrolü, 8 A sınıfının öğretmenine ve öğrencilerine veriyor. Kimileyin yüzümüze gülücükler konduran kimileyin gözpınarlarımıza yaşlar yürüten bu hikâyeyle arkadaşlığın, dayanışmanın, mücadelenin, cesaretin, sevginin ve düşlerin sonsuz gücünü küçümsememek gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

El ele, omuz omuza vermek
Peki, hayal kurmak tek kişilik bir eylem midir? Ya da hayallerini gerçekleştirme yolunda insan yalnız mıdır hep? Bu yolda da dayanışmak, bir başkasının hayalinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak mümkün müdür? Hayal Sözleşmesi, bunun pek tabii mümkün olduğunu kanıtlıyor. El ele, omuz omuza vermenin, çorbada benim de tuzum olsun demenin tarifsiz mutluluğunu ve doyumunu gözler önüne seriyor. Hele ki LGS gibi türlü sınavlara hazırlanmakla yükümlü olan, aileleri tarafından “ders çalış” baskısı altında bunalan günümüz çocuklarının, değil bir başkasının hayaline destek olmak, kendisi için bir hayal kurması bile neredeyse imkânsızlaştırılırken, bu kitap yüreklere biraz su serpiyor desek yeridir. Çünkü öğrencileriyle bir hayalin peşine takılan Eda öğretmenin “Hayal et, gerçekleştir!” isimli projesi sayesinde, 8 A sınıfı hem derslerine çalışıp LGS’ye hazırlanırken hem de dayanışmanın gücüyle birbirlerinin hayallerini gerçeğe dönüştürüyorlar. Eda öğretmenin başlattığı bu macera bencillikten, bireysellikten sıyrılmanın, birbirine sıkıca kenetlenmenin, çocukların okul başarısına da hayallerinin gerçekleşmesine de katkı sağladığını çok net bir şekilde gösteriyor.

“Hedefler, hayallerle olur”
Peki, nedir bu “Hayal Sözleşmesi” ve neyi amaçlıyor? Öğrencilerinin yaşam kaygısı duymasını, sıradan olmaktan kaçınmasını, yaşadıkları her anı anlamlı hale getirebilmesini arzu eden Eda öğretmen, 8 A sınıfını bir sözleşme imzalamaya davet ediyor. Çocuklardan, yakında zamanda ve gelecekte gerçekleşmesini istedikleri hayallerini bir kâğıda yazmalarını istiyor. Ve bu hayaller öyle imkânsız, uçuk kaçık, saçma ve de onur kırıcı olmadığı sürece mutlaka gerçekleştirilecek! Dahası gerçekleşmesi için bütün sınıf elinden geleni yapacak. Elbette herkesin dileğini gerçekleştirmek imkânsız. O nedenle kura çekiliyor; kâğıtlardan Özlem, Feyyaz, Mehmetcan, İlker ve Ezgi’nin ismi çıkıyor. Bu şanslı beş kişinin hayalini gerçekleştirmek üzere kolları sıvıyor herkes. Böylece 8 A’da kimileyin güldürüp eğlendiren, kimileyin hüzünlendirip düşündüren, kimileyinse yorgun düşürüp isyan ettiren, her anını dolu dolu yaşadıkları bir serüven başlıyor. Eda öğretmen şöyle diyor çocuklara: “Birazdan yazacağınız her şeyi kendiniz gerçekleştireceksiniz. Alın terinizle, emek harcayarak, kafa patlatarak… 8. sınıfa geldiniz, birçoğunuzun doğru dürüst hedefi yok. Hedefler, hayallerle olur. Bizden önceki insanlar bugünkü uygar topluma erişmenin temellerini hayallerle attılar; önce hayal kurdular, sonra bunları gerçeğe dönüştürdüler. Şimdi sıra sizde.”
8 A sınıfı, beri yandan da hayatın acı gerçekleriyle yüzleşmemizi sağlıyor. Çünkü yaşam denen serüven, inişli çıkışlı bir yol. Ama mühim olan, hayatın önümüze çıkardığı kocaman engellere ve büyük büyük sıkıntılara rağmen yılmadan hayallerimizin peşinden gidebilmek, kendimizi gerçekleştirebilmek. Hayal Sözleşmesi’nin anlatıcı sesi Ege de önüne çıkan koca engele meydan okuyor, cesaretini hiç yitirmeden, asla pes etmeden hayallerinin ardından gitmeye devam ediyor. Ege’nin ağzından, 8 A sınıfının gerçekleştirdiği imkânsız hayallere, dostluğun ve dayanışmanın gücüne tanık oluyoruz. Şaşırtan, hüzünlendiren ve düşündüren bir finalle biten bu hikâye, tüm çocukları hayal etmeye ve gerçekleştirmeye çağırıyor. Siz de bir hayal sözleşmesi imzalamaya ne dersiniz? Evet, şimdi sıra sizde!

 

 

 

Hayal Sözleşmesi Dilek Yardımcı Tudem Yayınları, 216 sayfa
Hayal Sözleşmesi
Dilek Yardımcı
Tudem Yayınları, 216 sayfa
Show More