İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Nefesten mürekkebe uzanan bİr yolculuk

Kitabın tarihi hakkında yetişkinler için yazılmış çok sayıda eser arasında Kitap, çocukların seveceği bir dille yazılmış güzel bir başlangıç öyküsü.

Yazan:Sanem Erdem

Kitabınızı nasıl alırsınız? Sayfaları koklaya koklaya çevirerek mi okumayı tercih edersiniz yoksa elektronik kitapların kolay okunabilirliğini mi seversiniz? “İlle de kitap olsun, ister çamurdan olsun,” diyenlerden misiniz? Zarfa değil mazrufa mı bakarsınız?

Yukarıda sıraladığım soruları bir kenara bırakalım şimdilik, kurgu tadı veren ama kurgu dışı bir kitaptan bahsetmek istiyorum sizlere. Daha doğrusu bu bir anı kitabı; o anlatıyor, ben de sadece onun anlattıklarını size aktarmaya çalışacağım. Anlatıcı, hepimizin tanıdığı biri; yüzyıllardır başkalarının hikâyelerini anlattıktan sonra kendi hikâyesini anlatmak isteyen bir büyüğümüz, arkadaşımız, yoldaşımız. Onun adı Kitap ve bu kez söz onda.

Her şey önce nefesle başlıyor: “Kitaptan önce var olan nefesti.” Nefes söz oluyor, sözler ise hikâye. Hikâyeler ise zihinlere kazınıyor, zira Sibiryalı bir bilgenin dediği gibi: “Ağaçları bilmezsen ormanda kaybolabilirsin, ama hikâyeleri bilmezsen hayatta kaybolabilirsin.”

Sözlü anlatı yazının bulunmasıyla kalıcılık kazanıyor, artık sadece zihinlere değil kil tabletlere kazınıyor hikâyeler. Önce semboller, resimlerden faydalanılıyor; bunlar önceleri nesneleri temsil ederken zaman içinde fikirleri temsil etmek için kullanılıyorlar. Ancak resimler zaman zaman yanlış anlaşılmalara yol açabiliyor. Derken Fenikeliler alfabeyi buluyor ve alfabeyi eline geçiren kendine uyarlıyor, mesela sesli harf bulunmayan Fenike alfabesini Yunanlar sesli harf ekleyerek kullanıyorlar. Ve öyle bir keşiftir ki bu, her halk alfabeyi Tanrıların armağanı olarak kendi mitolojilerine dâhil ediyor.

Yazının yazıldığı ortam da sürekli değişiyor. Tabletlerden papirüse, oradan koyun postlarından yapılan parşömene yaza yaza Orta Çağ’a varıyor insanlar; o dönemlerde Kitap çok değerli tabii. Kilit altında tutuluyor, hatta masalara zincirleniyor. Okumak sadece ruhban sınıfının ve zenginlerin sahip olduğu bir ayrıcalık.

Çinlilerin liflerden ve paçavralardan kâğıt üretmesiyle hayvan dostu ve ulaşılabilir kitapların dönemi başlıyor ve matbaanın bulunmasıyla artık isteyen herkes okuyabiliyor. Kitabı şeytan işi olarak görenler eksik olmuyor tabii. Her dönemde, her coğrafyada kitapları yakan insanlar çıksa da fikirleri, hikâyeleri asla yok edemiyorlar ve ister basılı ister dijital olsun bunlar paylaşılmaya devam ediyor.

Gerçi anlatıcımız Kitap, dijitale pek sıcak bakmıyor. Elektronik kitaplardan üçüncü şahıs olarak bahsetmesinden bile anlaşılır bir durum bu. Ancak evrimin her alanda yaşandığını görüp 5000 yılı aşkın ömrü boyunca geçirdiği değişimlere uyum sağladığını da kabul ediyor.

Bakalım önümüzdeki yıllar bize ne gösterecek? Benim dileğim Türkiye özelinde basılı kitaplardan daha az vergi alınması ve böylece kitapların ucuzlaması, elektronik kitapların ise yaygınlaşması. Yeni neslin (elektronik) tabletlerle büyüdüğü bu günlerde teknolojiyi kendi lehimize kullanmak önemli. İlk paragrafta sorduğum sorular, çeşitli mecralarda okuduğum tartışmalardan kaynaklı aslında. Nesne olarak kitabın yüceltilmesi de sırf içeriğe indirgenmesi de bana göre aşırıya kaçmak gibi geliyor. Her iki formattan da en iyi şekilde faydalanmak en güzeli.

Kitap’ı dile getiren John Agard, Guyana asıllı Britanyalı bir yazar ve şair. İş Bankası Kültür Yayınları aracılığı ile Türkçede ilk kez bu kitabı yayımlansa da çok sayıda çocuk kitabına imza atmış. Kurgu dışı bir kitabı çocuklara zevkle okutacak üslubu, Bülent Doğan’ın başarılı çevirisiyle Türkçede de korunmuş. Sayfaların arasında sadece Neil Packer’ın siyah beyaz çizimleri değil, Gutenberg’ten İbrahim Mütefferika’ya, Ray Bradbury’den Bertolt Brecht’e, kitapların var olmasında emeği geçen çok sayıda kişiye ait sözler, aforizmalar, alıntılar da çıkıyor karşımıza.

Kitabın tarihi hakkında yetişkinler için yazılmış çok sayıda eser arasında Kitap, çocukların seveceği bir dille yazılmış güzel bir başlangıç öyküsü. Kendi hikâyesini anlatırken arka planda değişen dünyaya dair tasvirler de okurların merakını uyandıracak, onları daha fazlasını araştırmaya itecektir belki. Okurların, kitapların yakılmadığı, sansürlenmediği, yazarların hapse atılmadığı, öldürülmediği bir gelecekte payları olur umarım.

Yaratılışında emeği geçen ve onu önemseyen herkese teşekkür ederek anlatısını sona erdiren Kitap’a asıl bizler teşekkür ederiz.

 

 

 

Kitap
John Agard
Resimleyen: Neil Packer
Türkçeleştiren: Bülent O. Doğan
İş Bankası Kültür Yayınları, 144 sayfa
Show More