İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Büyüyünce “normal yetişkin” olmayanlara…

Görsel diliyle yenilikçi olan kitap, ileri okumalar için mütevazı bir kaynakça sunarak, bilim terbiyesi almış ya da alacak çocukları olduğu gibi merak kuyusu kapanmamış yetişkinleri de kucaklıyor.

Yazan: Adnan Saracoğlu

Yıllar yıllar önce okuduğum çocuk dergisinde çok çarpıcı bir köşe vardı: Önce çocuğun sıra dışı hareketlerinin, özel yeteneğinin yer aldığı bir karede, ebeveynler bu hareketlere bakıyor, onların; balerin, bilim insanı, sporcu, sanatçı olacağını düşünerek peşinen gururlanıyorlardı. Sonraki karede ise müthiş dengesi olan kız çocuğunun balerin değil yirmi yedinci katın camlarını silen bir ev işçisi, müthiş hızlı koşan oğlanın seyyar satıcı, deney yaparak büyülenen oğlanın ise oto tamircisi olduğunu görüyordunuz. Aynı merak duygusunun, profesyonel dedikoducuya ya da yıldızların üzerine aklını sermiş pırıl pırıl bir bilim insanına dönüşebileceğini; can alıcı kavramın, destekleme ve fırsat sunma olduğunu bir kez daha hatırlıyor ve ne yazık ki büyük yetenekler mezarlığı ülkemiz namına üzülüp duruyorum. Vasat altı insanlara göre ayarlanmış ülkede, her deha büyük bir başbelası gibi algılanıyor.

Primatların insan annesi Jane Goodall, yatağına solucanları getirdiğinde aklı öpülesi annesi ona güzel bir açıklama yapıp solucanlar için ideal alanın toprak ve doğa olduğunu hatırlatmasa, “daha yeni on kilo çamaşır suyuyla yuyup yıkadığım evi rezil etmişsin” dese o hayalkırıklığı Goodall’a yağmur ormanlarına giden yolu gösterir miydi? Peki Katherine Johnson’u, sayıların ve hesapların ecesini, ilk bakışta bildiğimiz “çiftçi” muhterem babası destekleyip gözetmese ve kıymeti bilinmeyen dehasını genleriyle aktarmakla kalsa, ABD uzay rekabetinde Sovyetlerin kızıl roketlerinin yakıtını yutmakla yetinmez miydi? Ada Lovelace, iflah olmaz romantik serseri Lord Byron’un şairaneliğiyle annesinin ciddiyetten ödün vermeyen matematikçiliğini birleştirmese bilgisayarlar karşımıza yalnızca karmaşık rüyalarda çıkmaz mıydı?

Uzunca bir girişten sonra, derdimize derman olmayı başarmış, fiyakalı, çocuklar için bilim havarisi bir kitaba uzanıyoruz. Kitap, işi şansa bırakmayıp otuz saniyede bilim insanları turu kıvamındaki fragmanter bölümle açılıyor. Kışkırtıcı olma niyetiyle şunu belirteyim: Beş yüz sözcüğü bulmayan bu bölüm kitaptan nefret eden çocuklara okunsa onlarda bile merak duygusu uyandırıp bilme tomurcukları patlatabilir. David Stabler’ın yazıp Anoosha Syed’in çizdiği Çocuk Bilim İnsanları kitabı kurgu dışının çocuk zihnine nasıl takılacağını bir güzel örneklendiriyor. Bilim insanlarının ve diğer tüm dehaların; haylazlık, yaramazlık, çılgınlık, manyaklık gibi görünen bir dizi anormal çocuksu eylemin üzerinde yetiştiğini, öngörülemeyen çocuksu kozanın “ama ve fakat”a alerjik bünyesinin, sevgi ve saygıyla desteklenmesi sonucu akıllı, duyarlı yetişkinlerin artacağı ve içlerinden önemli bir kısmının da sanatla, bilimle dünyamızı güzelleştireceği muştulanıyor âdeta.

Âdettendir; kitapta kimler var kimler yok sıpınişi belirtmek gerekir: Neil Degrasse Tyson, Albert Einstein, Sally Ride, Marie Curie (yıllarca “Madam” Küriğ diye bizi uyutmuşlar meğer Polonyalı olmasıyla gururlanan, kimlik vurgusu güçlü biriymiş “Zamężna” Manya SkłodowSka) Benjamin Franklin, Nikola Tesla, Stephen Hawking, Isaac Newton, Rosalind Franklin, Vera Rubin, Temple Grandin, George Washington Carver, Rachel Carson ve yukarıda yazıdan rol çalanlar.

Eşlikçi görsel dilin çok çok ötesine geçip metinle sık sık paslaşıyor çizimler. Genelde durağan görseller, metinde aktarılan durumun bir kez daha üzerinden geçercesine konumlanır. Buradaysa bazen anlatılanı detaylandıran bir espri, bazen de metnin görsel dildeki devamı olan bir kare çizimle akış hiç kesilmiyor, bozulmuyor. Resimli kitaplarda iki ayrı gövde olmaya devam eden metin ve resmin yakın zamanda daha çok içiçe geçeceğini daha karmaşık ve zengin bir bütünlüğe kavuşacağını umuyorum.

Dört bölümde yıldızlara, bitki ve hayvanlara, evrenin görünmez dinamiklerine ve eşyanın içindeki dönüştürme potansiyeline postu seren çocuk bilimcilere yarenlik ediyoruz. Einstein’ın uzun yıllar konuşmayışına ve sıkça beliren öfke patlamalarına; şiirden mahrum bırakılan ve ceza olarak dolabın içine kapatılan minik Ada’ya; Amerikan iç savaşında kaçırılan ve birilerinin kölesi olma alışkanlığından uzun süre kurtulamayan Carver’a; Hırvatistan’ın küçücük bir köyünde okumaz yazmaz ama dört dil bilir anneden ve incili ezbere bilen ortodoks rahibi bir babadan doğan Tesla’ya, cinsiyetçi dünyanın içinde aklıyla var olan otoritesavar Rosalind Franklin’e bakınca bilimin bugünlere gelmesinde ne denli insani kırılganlığın ve insani mucizenin birlikte rol oynadığını görüp hayretler ediyoruz.

Çocukluk dönemini asıl kabul edip uzunca anlatan, buna karşılık yetişkinlikteki başarılarını kısaca aktarıp yaşam öyküsünü tamamlayan kitabın sonunda yer darlığından ötürü pabucu galeride sergilenmeyen bilim insanları hızlıca geçip gidiyorlar.

Görsel diliyle yenilikçi olan kitap, ileri okumalar için mütevazı bir kaynakça sunarak, bilim terbiyesi almış ya da alacak çocukları olduğu gibi merak kuyusu kapanmamış yetişkinleri de kucaklıyor. Otuz küsur kitabın içinde, okumaya can attığım, Rachel Ignotofsky’nin Women in Scince kitabı ve Jane Goodall’ın Reason for Hope kitapları da var.

Bunca güzelliğin içinde yazım hataları (“was” fiili Türkçe sözcük arkadaşlarının arasında saklanıyor) ve bilgi yanlışları (Newton 1462’de doğmaya karar veriyor) bulunmasaydı keşke. İhmal bilime yakışmıyor!

Çocuk Bilim İnsanları David Stabler Resimleyen: Anoosha Syed Türkçeleştiren: Onur Kaya Hep Kitap, 208 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More