İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

“Büyümek” denilen o gizemli ülkenin kapısında

“Büyümek” denilen o gizemli ülkenin kapısında

Gökçe Mine OLGUN

Gallagher Genç Kızlar Akademisi’ne hoş geldiniz! Burayı ayrıcalıklı zenginlerin okuduğu tipik bir kız okulu sanıyorsanız, en baştan başlayalım. Bir okul hayal edin, dâhi öğrencilerine on dört yabancı dil, dövüş sanatları, ileri şifre çözme teknikleri öğretiyor olsun; CIA şifrelerini çözenlere ekstra kredi versin. Gallagher Akademisi, aslında ajan yetiştiren bir okul. Evet, bu okulun öğrencileri yaşamlarını gizli operasyonlara hazırlanarak geçiriyorlar. Sadece tırnak makası ve ayakkabı cilası kullanarak dış görünüşlerini değiştirebilen, başkası olmakta çok usta bu kızların eğitilmediği tek konu ise “kendi olmak”.

Amerikalı yazar Ally Carter’ın yarattığı bu eğlenceli, gizem dolu ve ustaca kurgulanmış dünyanın kapılarını bize aralayan, bukalemun lakaplı Cammie Morgan. Serinin ilk kitabı Seni Sevdiğimi Söyleseydim Öldürmek Zorunda Kalırdım’da, genç casus adayının hayatı, “normal” bir çocuğun “onu” fark etmesiyle altüst oluyor. Âşık olmak belki de hayatının en zorlu görevi. Üstelik Cammie, Josh’a onu sevdiğini söylerse, onu öldürmek zorunda kalabilir. Serinin ikinci kitabı Yalanım Varsa Ajan Olayım’da ise macera hız kesmeden sürüyor. Cammie, bu macerada; samimiyet, dürüstlük, rekabet ve cesaret gibi kavramlarla tanışıyor.

Son dönemde tüm dünyada çok sevilen ve devamı merakla beklenen doğal, samimi, eğlenceli ve gizemli bu serinin yazarıyla “büyümek”, “aşk” ve “samimiyet” üzerine konuştuk…

Yazma sürecinizden bahseder misiniz? Hikâyelerinizin ilham kaynağı nedir?
Yazmaya başladığımda yaşadığım süreç, bir senaryo yazarının yaşadıklarına benziyor. Önce ana karakteri düşünürüm. Birçok hikâyem, biricik olan bir karakterden esinlenir: Ajanlık okuluna giden genç bir kız gibi. Hikâye, bu karakterin başına gelebilecek en kötü şeyi bulduğumda ortaya çıkar. İlk taslaklarımı
her zaman kurgunun ne yönde ilerleyeceğine dair genel bir fikirden yola çıkarak yazarım. Yazarken ortaya çıkacak düğüm ve kırılma noktalarını hiçbir zaman önceden bilmem.

Cammie, rüyalarının erkeğiyle tanışana kadar hayattaki bütün sürprizlere hazırlıklı olduğunu sanıyordu. Ama sıradan bir kız olmanın ne kadar zor olduğunu fark etti. Kitaplarınız adeta masumiyetin resmini çiziyor. Büyümek ve olgunlaşmak konusunda neler söyleyeceksiniz? Genç bir dâhi olsanız da keyfince akan dünyada başka bir sihre ihtiyacınız var. Büyümek, hayatta başarmak zorunda olduğumuz en zor şey. Nasıl olacağı konusunda eğitilmiyoruz ve asla ikinci bir şansımız yok. Gallagher kızlarının, paranın satın alabileceği en iyi eğitimi alıyor olmalarına rağmen; iş, ilişkilere geldiğinde yaşayarak öğrenmeleri gereken birçok şey olması
çok ironik.

Gallagher Akademisi casus yetiştiren bir okul. Böyle bir okul yaratmak nasıl aklınıza geldi? Alias adlı diziyi izliyordum. Bir an aklım başka bir yere gitti ve ajanlar için bir okul izlediğim fikrine kapıldım. O an, ajanlar okulu fikrinin yazmak için çok heyecan verici olacağını düşündüm. Okul sıra dışı olmalıydı ve eğitim casus hayatının gerçek yönlerine dayanmalıydı. Bu yüzden kızlar birçok dil öğreniyor, dünya kültürleri konusunda eğitiliyorlar ve fen-matematik odaklı bir eğitimden geçiyorlar. Aynı şekilde gizli operasyonlar konusunda eğitiliyorlar.

Gallagher serisi ajanlık hakkında ipuçları içeriyor. Bütün bunları nerden biliyorsunuz?
Casusluk ve gizli operasyonlar üzerine yazılmış birçok harika kitap var. Okulla veya casusluk dünyasıyla ilgili detaylara ihtiyacım olduğunda onlardan yararlandım.

Bir casusluk hikâyesiyle, bir aşk hikâyesini nasıl biraraya getirdiniz?
Aşk hikâyeleri ve casus hikâyeleri çok hoş bir şekilde birbirlerine uyum sağlıyor. İkisi de sırlar, motivasyonlar ve bir başkasının ne düşündüğünü bulmaya çalışmakla ilgili. Paralelliklerin gerçekten sonu yoktu ve bu benim işimi çok kolaylaştırdı.

Yaptığınız gönderme, günümüzde sanal dünyaya hapsolmuş gençlere mi? Ajanlığın doğasındaki “başkası gibi davranmak”, “oyun oynamak” gibi özellikler insanların hayatta oynadığı oyunları, kendilerini yaşamaya mecbur kıldıkları senaryoları hatırlatıyor…
Bence, başkalarıyla ilişki kurmak, insanlarla geçirdiğinden daha fazla vakti makinelerle geçiren herkes için zor. Casuslar gibi, normal insanlar da hayatlarında, değişik durumlarda seçip büründükleri birçok yüz ve birçok kişilik yaratıyorlar. Tüm bunlara ek olarak bir de casussanız ve birçok sahte kimliğiniz ve gizli hikâyeniz varsa sizi bekleyen sınav kesinlikle daha zor olacaktır.

Cammie, aşkı Yalanım Varsa Ajan Olayım’da tanıştığı kendisi gibi casus adayı olan Zach’te bulacak gibi… İlk kitapta Cammie casus hayatı mı, yoksa Josh’unki gibi sıradan bir hayat mı istediğine karar vermeye çalışıyordu. İkinci kitapta ise Cammie, Gallagher Akademisi’nde kalmaya ve annesinin izinden yürümeye karar
veriyor. Ama hâlâ kim olduğunu bulmak zorunda. Josh, Cammie’yi “gören” çocuk. Onu kalabalığın içinden alıyor. Zach ise onu “tanıyan” çocuk olacak. Onun hayatından haberdar. Birçok şey paylaşıyorlar. Bu yüzden Zach, Cammie’nin hayatına soktuğu en korkutucu insan.

Biraz da diğer karakterlerden bahsedelim. Onları stereotipler olarak mı kurguladınız? Kızlar arasındaki dostluk gerçekten heyecan verici. Öğretmenler ise deneyimli ve makul…
Yan karakterleri hep önce ilk karakteri düşünerek yaratmaya başlarım. Cammie’nin zayıf olduğu noktalarda arkadaşlarının güçlü olmasını istedim. Diğer öğrenciler ve öğretmenlerle, gizli bir servisin gerektirdiği ölçüde, geniş bir insan ve karakter yelpazesi sunmaya çalıştım. Bazıları filmlerde gördüğümüz cinsten cesur ve çekiciler. Bazıları ise ilk bakışta sıradan kişilikler. Gerçek hayattaki birçok casus gibi.

Yalanım Varsa Ajan Olayım’da okula misafir öğrenci olarak gelen erkek öğrenciler rekabeti körüklüyor. Feminist bir yaklaşımdan söz edebilir miyiz? Bu kitapta feminist bir açı olduğunu düşünüyorum. Ama bu, yazarken amaçladığım bir şey değildi. Dünyadaki en iyi casus okulunun öğrencileri olduklarını düşünen Gallagher kızlarını “Ya daha iyi bir okul varsa ve bu okul bir erkek okuluysa?” sorusuyla karşı karşıya getirdim ve sonra olacaklara baktım.

Kitaplarınızda, zekâya, bilgiye, kuşkuya çok önem veriyorsunuz. Bu gençler için iyi bir örnek teşkil ediyor olmalı…
Okuyucularımı, hayatta etkin olmaları ve mümkün olduğunca öğrenmeleri konusunda cesaretlendiriyorum. Bununla birlikte, bir kez öğrendiğinizde hayatınız boyunca unutamayacağınız şeyler de var. Cammie’nin boğuştuğu bilgi de böyle bir bilgi. Her şeyi bilmek istiyor, ama hayatta sır olarak kalması gereken şeyler olduğunu da fark ediyor.

Yalanım Varsa Ajan Olayım
Ally Carter
Çev: Nursel Yıldız
Tudem Yayınları / 264 sayfa

 

Show More