İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kalbimi kıra kıra bıraktın bir hatıra Tenten!

Kalbimi kıra kıra bıraktın bir hatıra Tenten!

Neyfel SEMİZ

Belçika ekolünün temsilcilerinden, temiz çizgileri ve şahane renkleriyle ciddi bir hayran kitlesi olan Tenten’in sicili, ilginçtir ki, yüzü kadar temiz değil! Bunun pekâlâ farkında olan Hergé’nin, bazı maceralarda, yayıncıların istekleri doğrultusunda bazı değişiklikler yapmaya gittiği de biliniyor!

Çizgi romanda önemli bir ekol, öne çıkan bir karakterdir Tenten. Bizde ne kadar önemseniyorsa, doğduğu yer Belçika’da on misli daha fazla önemsenir. Çünkü Belçika ekolünün temsilcilerinden biri sayılır.

Tenten’in yaratıcısı Georges Prosper Remi ya da bilinen mahlasıyla Hergé, Tenten’i görücüye 1929 yılında çıkardı. Bugün neredeyse bütün dünyanın tanıdığı Tenten, çizerin eskiden yarattığı Totor’un yeniden elden geçirilmiş hali olarak son şeklini aldı. Bir iki sihirli kalem darbesi, isminde birkaç harf değişikliği ve en afilisinden bir meslek… Artık o filinta gibi genç bir gazeteciydi. O zamanlar için saçı da kendine özgü şekliyle hayli dikkat çekmişti. Peşinden ayrılmayan akıllı ve biraz da sarsak bir köpeği (Milu) bile vardı.

Bir çizgi roman kahramanı için kusursuz görüntüsüyle dikkatleri çekmesi uzun sürmedi. Genç muhabirin ilginç maceraları ilk olarak 10 Ocak 1929’da haftalık bir derginin ilavesi olarak verildi. İlk hikâye Rusya’da geçiyor ve belli bir senaryo olmadığı için Hergé her hafta kaldığı yerden devam ediyordu. O tarihten beri köprünün altından çok sular aktı Tenten için. Yirmi dört ayrı macerası tam elli dile çevrildi ve iki yüz milyondan fazla satış yaptı. Zaman zaman Tenten çalışmalarında çizgi roman dünyasının birçok büyük ismi bile yer aldı. Edgar Plerre Jacobs, Bob de Moor, Roger Leloup, Jacgues Martin bunlardan sadece birkaçı. Hergé öldüğü 1983 yılına kadar Tenten’in yayımlanmasını itinayla takip etti.

Tenten serüven çeşitliliği zengin olan bir çizgi roman. Hatta çizgi romanlar arasında bu konuda en çok çeşitlilik gösterenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. İyi-kötü, uzakyakın demeden her macera Tenten’in yola çıkması için yeterli bir sebeptir. Mısır’dan İskoçya’ya, Arap çöllerinden Tibet’e, denizlerin altından Ay’a kadar hemen hemen her yerde serüven yaşar. Bir gazeteciden çok dedektife yakın bir tavrı vardır. Çünkü 24 macerası içinde bir haberinin gazetede yayımlandığını görmedik. Tüm maceralarını göz önüne alırsak Hergé’nin kendince bir formül oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ünlü çizerin formülü Mizah+aksiyon+sakarlık. Serüvenlerine baktığımızda onların da birçok türü bir araya getirdiğini görebiliriz. Polisiye, bilim kurgu hikâyelerin içinde kimi zaman fantastik öğeler de bulabiliriz.

VE DİĞER KARAKTERLER
Tenten maceralarının vazgeçilmez karakterleri de yıllar içinde Tenten kadar rağbet gören tipler oldu. Söylenmekten asla vazgeçmeyen, asık suratlı Kaptan Haddock, zor işiten, dikkatsiz mucit Prof. Turnesol, ikiz dedektifler Dupond ve Dupont. İlk kez Tekboynuz’un Esrarı adlı macerada okur karşısına çıkan Turnesol, Tenten serilerine en çok katkı sağlayan karakterdir kuşkusuz. Tenten ve ekibi diyebileceğimiz karakterler her macerada ‘amansız’ düşmanlarla karşı karşıya gelir ve Tenten’in başı çektiği bir şekilde onlarla mücadele ederler. Hiçbirinin özel bir gücü yoktur. Ellerinde olan tek şey zekâlarıdır.

Tenten’den bahsedip onun yarattığı tartışmalardan bahsetmemek olmaz. Hergé’nin hikâyelerdeki bazı betimlemeleri özellikle de Avrupalı olmayanların karikatürize edilmiş hali, Tenten maceralarının ırkçı ve sömürgeci eğilim taşıdığı yönünde tartışmalara yol açtı. Öyle ki İngiltere’de Irk Eşitliği Komisyonu, Belçikalı çizer Hergé’nin ünlü karakteri Tenten’in Tenten Kongo’da adlı maceralarını anlatan kitabın satışının yasaklanmasını istedi. Kitap, ırkçı ve sömürgeci bakış açısının yanı sıra hayvanlara uygulanan şiddet sahnelerinden ötürü de eleştirildi. O kadar bahsettik, örneksiz geçmeyelim tartışmalı macerayı. Tenten karşılaştığı leopara ‘defol pis hayvan’ deyip onu tekme ve tokatla alt ediyor. Ormanda gördüğü ve ona hiçbir şey yapmayan hayvanlara kolaylıkla silah doğrultabiliyor, dahası silahı ateşliyor. Karşılaştığı siyahlara kızgın bir surat ile şu sözleri söylüyor: “Çabuk iş başına! Bu köpeği yalnız çalıştırmaktan utanmıyor
musunuz? Haydi tembel sürüsü iş başına!” Köpeği Milu bile siyahlarla karşılaştırıldığında daha değerli adeta Tenten için. Macera yazıldığında Kongo, Belçika’nın sömürgesiydi. Yazarın hiç gitmediği, hatta söylenenlere göre hiç araştırmadığı Kongo’ya bakış açısı maalesef böyleydi. Onun için Afrikalı siyahlar tembel ve onlara söylenileni anlamayacak kadar aptal insanlardı. Bazı albümlerin müteakip baskılarında Hergé tarafından yayımcıların istekleri doğrultusunda değiştirildiği de biliniyor. Örneğin, Amerikalı yayımcıların talepleri sonucu Tenten Amerika’da macerasının ilk baskısında yer alan siyah karakterlerin tümü ırkları beyaz ya da belirsiz olacak şekilde yeniden renklendirildi. Tenten’in ruh halini ve tavrını Hikmet Temel Akarsu 2004 yılında Radikal Kitap’ta yayımlanan ‘Bir Teselli Ver Tenten’ adlı yazında şöyle tahlil etmişti: “Tıpkı 19. yüzyılda misyondaki atalarının hissettiği gibi hisseder Tenten. O, sahiptir. Efendidir. 20. yüzyıl geldiğinde bir serbest gazeteci olarak çalışıyorsa da o hâlâ efendidir. Efendiler dokunulmazlardır. Ayrıcalıklılardır. Bir köpeğin kuyruğuna basıldı diye yüz tane antilopu vurabilirler ama bu vahşetten sayılmaz. Tenten adam vurabilir ama bu öldürmekten sayılmaz. Ama Tenten’in kılına dokunulsa bu trajik bir felakettir. Tenten yirmi tane Kızılderili öldürebilir. Bunlara cinayet denemez. Normaldir. Ama köpeği Milu suya düşüp ıslandıysa bu büyük üzüntü kaynağıdır. Tenten’in davranışları incelendiğinde kıta Avrupası’nın davranış kalıplarını yansıtan bir kişilik yapısı ortaya çıkar. Tenten ‘sahip’lerin ahlakını temsil eder. O yüzden de kutsal bakireyi alegorize eden kişilik özellikleri taşır.”

Hikmet Temel Akarsu kahramanı ve dönemini çok iyi tahlil etmişti. Tenten temiz çizgileri ve şahane renkleriyle okuru kendine çekecek cazibeye sahip kuşkusuz. Ama burada önemli olan Tenten’in arka planını okuyabilmek. Maceralardaki ‘ırkçı ve sömürgeci’ olarak nitelendirebilecek ayrıntıları göz ardı etmek mümkün değil. Bu sebeple Tenten’e söyleyeceğim tek bir şey var: “Kalbimi kıra kıra bıraktın bir hatıra…” Her okur kararını kendi vermek isterse Tenten Kongo’da adlı maceradan başlayarak kolaylıkla bir sonuca varabilir.

Kızıl Korsan’ın Hazinesi
Hergé
Çeviren: Elâ Güntekin
Mandolin Yayınları / 62 sayfa
Tenten Kongo’da
Hergé
Çeviren: Elâ Güntekin
Mandolin Yayınları / 62 sayfa
Show More