İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

O hâlâ polisiye romanların ‘ölüm düşesi’

O hâlâ polisiye romanların ‘ölüm düşesi’

Ömür ŞAHİN

Romanlarını iştahla okuduğumuz Agatha Christie elli üç yıllık yazarlık kariyerine seksen beş roman ve oyun sığdırdı. Ölümünün üzerinden otuz beş yıl geçmesine rağmen, hâlâ polisiyenin efsane ismi olarak anılan Christie, Hercule Poirot ve Miss Marple gibi sevilen karakterler yarattı.

Ölümünden otuz beş yıl sonra, hâlâ popüler edebiyatın en önemli isimlerinden olan, unutulmaz karakterlerin yaratıcısı İngiliz yazar Agatha Christie, polisiyenin ‘ölüm düşesi’ olarak anılır. Hikâyelerindeki kurguya ek olarak, deneyimlerini eserlerine yansıtma yeteneği her zaman okuyucunun hayranlığını kazanmıştır. İşte bu yüzden, Christie üzerine söz söylenecekse, onun hem eserlerini verdiği dönem, hem de içinde yaşadığı koşulları incelemek gerekir.

Polisiyeye ilginin zirve yaptığı yıllar, 1. Dünya Savaşı’nın hemen ardından gelen ve 30’ların sonuna kadar uzanan yıllardı. Savaşın hemen ardından insanların tek istediği hayatın acımasız gerçekliğinden kaçmak ve rahatlamaktı. Christie de hikâyelerini zamanın kasvetli ruhundan uzaklaştırmak için, mekân olarak kentin endişelerinden uzak küçük kasabaları tercih ederdi.

1890 yılında Amerikalı bir baba ve İngiliz bir anneden dünyaya gelen Agatha Christie, geniş odaları, hizmetçileri, aşçıları ve dadılarıyla Torquay’daki Ashfield Konağı’nda yaşadı. Bu konak Christie’nin yaşamında ve edebiyatında çok önemli bir yer tuttu. Babasını küçük yaştayken kaybeden Christie yalnız bir çocukluk geçirdi.

Annesinin önerisiyle küçük yaşta öyküler yazmaya başladı. Yirmi sekiz yaşında yazdığı ilk romanı Ölüm Sessiz Geldi’yi, belki de bu nedenle annesine ithaf etti. Christie on beş yaşında, eğitim almak üzere Paris’e gitti. Belçikalı olan ama daha ziyade bir Fransız’a benzeyen Dedektif Hercule Poirot karakterini yaratırken Paris günlerinden esinlendi. 1928’de ilk kocasından boşanıp Max Mallowan’le evlendikten sonra birçok ülke gezip görme fırsatını bulan Christie’nin romanları, 1930’larda çoğunlukla uluslararası mekânlarda geçmeye başladı.

Çeşitli yayınevlerince geri çevrildikten sonra 1920’de Bodley Head Yayınevi tarafından kabul edilen ilk romanı Ölüm Sessiz Geldi, Christie’nin elli üç yıllık yazarlık kariyerine sığdırdığı seksen beş roman ve oyunda bizi nelerin beklediğinin sinyallerini veriyordu.

POİROT’YA ÖLÜM İLÂNI
Zira bu eser okuyucuyu efsanevi roman kahramanı Poirot’yla tanıştırdı. Poirot zekâsı, espri yeteneği, keskin gözlemciliği ve Avrupalı inceliği ile seçkinleşen bir dedektif. Poirot, cinayetleri ‘küçük gri hücreler’ dediği beynini kullanarak çözmesiyle ve İngiliz asillerinin özel yaşamının saklı yönlerini ortaya dökmesiyle tanınıyor. Ufak tefek, saçlarını siyaha boyamış ve bıyıklarının uçlarını özenle sivriltmiş tombulca bir adam olan Poirot, Belçika’da emekli olduktan sonra İngiltere’ye yerleşmişti. İngilizce’yi düzgün bir aksanla konuşmaya çalışırken arada bir, özellikle kendisini şaşkınlığa uğratan durumlarda Fransızca sözcükler de kullanıyordu. İngilizler’e komik gelen davranışlara sahipti.

Christie’nin yaklaşık kırk romanında kullandığı bu karakterini 1975’te piyasaya çıkan Ve Perde İndi romanında öldürmesiyle, Poirot için okuyucular The New York Times gazetesine ölüm ilânı verdi.

Christie’nin elli beş ile yetmiş beş bin arasında kelime kullandığı romanları tek tek bir tasarım ürünü gibiydi; eserlerinin bütünü de, yani edebiyatı da öyleydi. Her romanında karakterleri itinayla yerleştiriyordu. Örneğin hiçbir romanında Poirot ve bir diğer ünlü kahramanı sevimli dedektif Miss Marple’ı yan yana getirmedi. Bunun nedenini otobiyografisinde şöyle anlatacaktı: “Tam bir egoist olarak Hercule Poirot, yaşlı bir kadın tarafından işinin öğretilmesine katlanamazdı. Her ikisi de birer yıldızdır; ancak kendi âlemlerinde.”

Agatha Christie aynı otobiyografide, “Durmak için en uygun zaman bu. Söylenecek başka bir şey kalmadı. Ben tatmin oldum,” diye yazdıktan on yıl sonra 1975’te, seksen beş yaşında öldü. Ondan geriye, korkutmayan, şoke etmeyen, iğrendirmeyen; yani şiddeti meşrulaştırmayan, yalnızca merak uyandıran, şaşırtan ve eğlendiren; zihin çalıştıran eserleri kaldı.

Ölüm Sessiz Geldi
Agatha Christie
Çeviren: Çiğdem Öztekin
Altın Kitaplar / 256 sayfa
Show More