İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Masal kahramanlarının zamansız karnavalı

Masal kahramanlarının zamansız karnavalı

Pelin ÖZER

Şiirin ve masalın en çok yaraştığı diyarlardan, İran’dan geliyor ve 2500 yıllık arkaik bir efsaneden besleniyor Hurma Ağacı ve Keçicik Efsanesi. Dünya çapında alkış alan, efsaneli-şiirli-bol esinli çizgi ve masal dünyasının yaratıcısı Can Göknil ise Zilli Tilki ile Çanlı Goncoloz’la selamlıyor sizleri.

Zamanların birinde, bir insanın şarkılı dilinden, hayvanların suretinde, rüzgârların dilinde, rengârenk dalların bereketiyle, maharetli-mucizeli hayvanların büyüsüyle, kafiyeli, sihirli bir masal anlatılmış. Çınlamış köşe bucak bu masal, yankılanmış kovuklarda, mağaraların örümcek ağlarına, dağların zirvelerine, evlerin çocuk odalarının uyku kovan köşelerine uğramış, gezmiş gönlü yol verdiğince. Öyle çok gezmiş, öyle çok görmüş, öyle çok dillendirilmiş ki kahramanları ölmüş gitmiş, ilk anlatan unutulmuş, yazıldığı sayfalar solmuş, sözcükler şekil değiştirip mevsimler, çağlar aşmış da bizim masal yine sapasağlam yerinde durmuş.

MASALIN GÖNLÜ GENİŞ KAPISI
Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan iki yeni kitap, işte böyle yolculuklardan geçip de şu pek bol sıfırlı çağımızın köşesine kıvrılmış, zamanlara tazeliğiyle meydan okuyan türden masallardan. İnsanın çocuk olup dinleyesi, büyük olup dillendiresi geliyor. İlk kitabımız şiirin ve masalın en çok yaraştığı diyarlardan, İran’dan: Hurma Ağacı ve Keçicik Efsanesi. Bu masalı can kulağıyla dinleyen çocukların düşlerinde ya da gerçekte dikeceği hurma ağacı hayat boyu meyve verir, keçileri hep şen meler. Muhammed Hadi Muhammedi’nin derleyip yeniden yazdığı masal, Asurig ağacının iki bin beş yüz yılı devirmiş arkaik efsanesinden köklenmiş. İran’ın en eski çocuk metniymiş bu efsane. Öylesine yeni ve sağlam ki eskiliği buradan belli. Bu efsanenin hücrelerine şarkı-ezgi öyle bir yerleşmiş ki çağlar boyunca hep manzum çınlamış. Haşim Hüsrevşahi’nin Türkçeye ezgili bir dille çevirdiği kitabın muhteşem resimleri de Ali Amme Ken imzası taşıyor. Minimal bir stilizasyonla yaratılmış hurma ağacının gölgesinde, Fırat’ın kıyısında, insanın dünyayı bir de o “kınalı sakallı / siyah boynuzlu / kısa kuyruklu / sevimli ve de içten” keçinin hayretle açılmış gözlerinden göresi geliyor. Hurma ağacı ile keçiciğin suya yansıyan gölgelerin ilhamıyla bir söz düellosuna tutuştuğu masalda, her birinin kendini hiç yalana başvurmadan anlatması sonucu, sadece dinleyenler değil, anlatanlar da doğanın gizemli dünyasındaki kat kat zenginliğin önlerine serilişinin hayretine dalıyorlar.

Bir hurma ağacı (“adım benim hurma, dedi / başım dolu rüzgâr, dedi / meyvem sarı altın, dedi / dallarım meyvemle dolunca / güzelleşirim bahar olunca”) sadece bir hurma ağacı değildir ve “haylaz mı haylaz / pehlivan, savaşçı / yalnız, yapayalnız / boynuzuyla taş gibi, yenilmeyi ar bilen” bir keçicik de sadece dağ bayır gezinen bir keçicik değildir. Onların kaç marifetten müteşekkil canlılar olduğunu öğrenmek için bu masalın gönlü geniş kapısından içeri adım atmak yetecektir.

ÇINGIRAKLI BİR MASAL
Hurma ağacı ile keçiciğin kolayca arkadaşlık edebileceği iki yaramaz kahramanımız daha var: Zilli Tilki ile Çanlı Goncoloz. Can Göknil’in dünya çapında alkış alan, efsaneli-şiirli-bol esinli çizgi ve masal dünyası ne mutlu ki çocukların odalarına da uğrayıp ışık dağıtıyor. Can Göknil, bir anonim masalı çıngıraklı bir dille bugüne taşımakla kalmamış, onu eşsiz bir suluboya dünyaya yerleştirmeyi de ihmal etmemiş. Bulutlara yuva yapmış kuşları ihmal etmeden, renkleri şiir mayasıyla ebrulaştırarak… Anne babaların hafızasında yer etmiş, “Kara kedi nerede? / Dağa kaçtı / Dağ nerede? / Balta kesti / Balta nerede? / Suya düştü / Su nerede?” diye devam eden tekerlemenin mantığıyla yazılmış masalda “burnu kirli / ağzı dilli / kuyruğu zilli / aklı sivri” bir tilkinin zillerini ağaca takıp av peşine düşmesiyle başlayan macerasına konuk oluyoruz. Öyle ki, tatlı dilli yumağımız önce çözülüyor, sonra toplanıyor. Zillerini dolandığı ağaçtan bir türlü geri alamayan tilkinin peşinde dağ tepe dolaşıp; tavuklara, baltaya, kocanineye, ateşe, dereye, ineğe, çobana, farelere, kediye ve elbette zilli-deli tuhaf varlığıyla masala renk katan Goncoloz’a uğruyoruz.

Takmış takıştırmış süslü bir canavarın galip gelip gelmeyeceğini öğrenmek için “Öylesi, şöylesi / Görülmüş mü böylesi / Benden söylemesi / Masaldır bunun adı / Söylemekle çıkar tadı,” diyen kitabın çıngıraklı kapısından içeri girmek gerekecek. Bu Şaman kökenli çıngıraklı kahramanın gelecekte neler yapacağının cevabını ise merakla okuyan-dinleyen çocukların ve masalcı anne babaların hayalgücü verecek.

Zilli Tilki ile
Çanlı Goncoloz
Can Göknil
Can Çocuk Yayınları
32 sayfa
Hurma Ağacı ve
Keçicik Efsanesi
Muhammed Hadi Muhammedi
Resimleyen: Ali Amme Ken
Çeviren: Haşim Hüsrevşahi
Can Çocuk Yayınları
36 sayfa

 

Show More