İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

“Arkadaşlar” olmasaydı ne yapardık?..

“Arkadaşlar” olmasaydı ne yapardık?..

Sennur SEZER

Öyküleri kadar çizimleriyle de dünyaca tanınan, bol ödüllü gezgin yazar Helme Heine’ın Arkadaşlar adlı kitabı, herkesin yer bulabileceği kadar büyük ama bir çocuğun kalbine dahi sığabilecek denli küçük bir çiftlikte, birbirine hiç benzemeyen hayvanların dostluğunu anlatıyor.

Bence dünyanın zor işlerinden biri çocuklar için yazmaktır. Çocuk edebiyatından bahsediyorum elbet. Oysa çocuk kitaplarının çok azı edebiyat kapsamındadır. Ben öğretici kitapların da edebiyat tadı olsun isterim. Bu tat tuz bu tür kitaplarda daha çok resimlerle tamamlanır. Kitabı yazan resimliyorsa, metinde yazmadığı şakaları resme taşır, renklere sığdırır. Bu elbette kitaba bir bütünlük sağlar. Ressamı/ çizeri ayrı, yazarı ayrı kitaplarda bazen resimler göz alıcıdır ama yazarın anlattığı dünya ile hiç akrabalığı yoktur. Ressam-yazar uyumunun olmayışı çocuk kitaplarında önemli bir engeldir.

Ya anlatımı kusurlu kitaplar. Yanlışsız ama takır tukur cümlelerle yazılmış metinler? Çocuk kitaplarını tanıtmak da bence çocuk kitabı yazmak kadar zor iştir. Böyle bir yazıyı bir çocuğun da okuyabileceğini de düşünmek sizi sınırlandıracaktır. Bir çocuğun kitap eleştirisini doğru kavraması sizin sorumluluğunuzdadır.

Bu giriş Helme Heine’ın Arkadaşlar kitabı için. Kelime Yayınları’nın bastığı Arkadaşlar’ın hem resimleri hem de metni Helme Heine’a ait. Kitap bir çiftlikteki birbirine hiç benzemeyen üç arkadaşın (horoz, domuz, fare) yaşadıklarıyla ilgili öykücüklerden oluşuyor. “Arkadaşlar” sözü hem üç arkadaşı kastediyor hem de arkadaşlık kavramını. Bu ima alt başlıkla vurgulanmış: “Ne kadar şanslıyız ki onlar var”. Metni Türkçeye Eda Çizioğlu çevirmiş.

Bülent Avcı’nın hazırladığı, “Anımsayalım, Düşünelim, Paylaşalım” bölümleri, okurun kitapla ilgili saptamalarını irdeliyor. “Anımsayalım” kısmında öykücük adları sayılıyor. “Düşünelim” kısmında öykücükler değerlendiriliyor: “Bölümlerden bir olay seçin? Bu bölümde sorunu olan birileri var mı? Eğer öyküdeki yerde yaşıyor olsaydınız ne gibi sorunlarınız olurdu? Yaşamınız nasıl değişirdi?” “Paylaşalım” bölümüyse kitabı ve soruları bir büyükle paylaşmaya dayanıyor. Kimi değerlendirmelerde çocuğun kendisinin kahramanı olduğu bir öykü yazması da isteniyor.

KİMSENİN OLMAYAN ÇİFTLİK
Öykümüz, anlatılan çiftliğin özelliklerini anlatarak başlıyor. Anlatılan çiftlik benzersizdir. Kimsenin değildir ama herkesindir. O kadar büyüktür ki herkese yer vardır, o kadar küçüktür ki bir çocuk kalbine bile sığar. Bu çiftlikteki Süslü Horoz, Tüysüz Fare ve Tombalak Domuz’un günleri çiftliktekileri uyandırarak başlar. (Bu iş horozun olmalı diyorsanız yanılırsınız: “Çünkü gerçek arkadaşlar birbirlerine hep yardım eder!”) Sonra bisikletlerini alır ve gün doğarken yola çıkarlar. (Bence bu sabah işe gitme programı.)

Birbirine benzemeyen üç arkadaşın resimlerde alışıldık davranışlarına ters şeyler yapması olağan. Bu durum eğlenceli de olabiliyor. Tüysüz Fare’nin ebe olduğu bir saklambaç sahnesinde Süslü Horoz ördeklerin arasına girip yüzüyor saklanmak için.

Süslü, tüylerinden soyunup yüzüyor kendi arkadaşlarıyla… Bu da horozu bir çocukla eşleştirmenin yolu. Kültür ayrılıklarının ana babalara açıklama yapmasını zorlaştırdığı yerlerden biri domuzun yaşama biçimiyse (çamurda yuvarlanma vb.), ötekisi de masalsı “Paskalya Tavşanı”.

HANGİSİ DOĞRU?
Kitapta beni zorlayanlarsa bazı söyleyiş biçimleri. Sizce hangisi doğru: “Suda kaydıracağınız çakıl taşlarının olduğu ve harika saklambaç oynayabileceğiniz gölcükte mola verirlerdi” mi; yoksa “Suda kaydırılacak çakıl taşlarının olduğu ve harika saklambaç oynanabilecek gölcükte mola verirlerdi” mi? Korsan “deniz haydutu” demek. “Deniz korsanı” denir mi? “Eski püskü, moloz dolu” tanımı da beni düşündürdü… “Kış kapıda” mı denir; “Kış ahırın kapısına dayandı” mı? Çekçek dört tekerlekli el arabasıdır. El arabası denemeyecek bir ot arabası resimdeki. Peki, kabul “çekçekli araba” diyelim bu taşıta. Ama arabanın okuna, okun ucundaki boyunduruğuna nasıl direksiyon diyeceğiz? Tombalak’ın tencereden kaskının esprisine uygun olsun diyeyse mesele yok.

Arkadaşlar’da ölüm, aşk, kıskançlık; yaşadığımız, yaşayacağımız her tür olayın bir yansıması var. Velilerin kitabı çocuklarıyla tartışabilmeleri için mutlaka okumaları gerekecek.

Arkadaşlar
Helme Heine
Çeviren: Eda Çizioğlu
Kelime Yayınları, 184 sayfa
Show More