İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çocukluğunuz kimle konuşur?

Çocukluğunuz kimle konuşur?

Şeref BİLSEL

“Ateş içinde köz vardır, söz içinde söz vardır,” diyen usta şairlerimizden Refik Durbaş ile “Kuşlar binlerce; ötüş ötüş, en güzelce,” diyen Adil İzci birer şiir kitabıyla konuk oluyorlar çocuklarımızın evrenine. Şiirin resimle kardeşlik yaptığı bu kitaplar hem bakılası hem okunası…

Günümüz şiirinin ustalarından Refik Durbaş’ın çocuklar için yazdığı Nar Düştü Kar Üstüne adlı şiir kitabı, “Ateş içinde köz vardır, söz içinde söz vardır. Benim yüreğimde sevinç vardır, özgürlük vardır, çocukluğum vardır,” cümlelerinin de yer aldığı “Çocukluğum En Temel Hakkımdır” adını taşıyan bir giriş yazısıyla 22 şiirden oluşuyor.

İlk şiir, “Arkadaş” adını taşıyor. Kitabı okuyacak olan çocukları şiirli bir oyuna çağırmak için önce arkadaşlığa davet ediyor. Kitabı oluşturan şiirlerin tamamında yalın, duru ve akıcı bir söyleyiş egemen. Bazı şiirlerde ses ve anlam bir “mani”den çıkıp gelmiş gibi kulağımızı okşuyor: “Üç taş beş taş yedi taş / İzmir’de Saat Kulesi / İstanbul’da Dikilitaş”. Fakat bu söyleyişi ortaya çıkaran sözcükler tesadüfen yan yana gelmiş değil, her biri özenle ve belli bir düzen içinde yerini almış.

Kitapta yer alan ilginç şiirlerden biri “Konak”. Pek çoğumuzun bildiği tekerlemeleri yeniden üretiyor şair: Zaman, masal, deve, pire, beşik, kartal, konak, kilit, sandık… gibi tanış olduğumuz birçok sözcük taze bir dokunuşla yerlerini alıyor. Kitabı meydana getiren şiirlerin çoğunda ahenk, bir ölçü ve kafiye eşliğinde sağlanmış. Bu durum, şiirlerin ezberde kalmasını da kolaylaştırıyor. Kitabın isminde geçen “Nar” bazı şiirlerde “Nar bebek” olarak karşımıza çıkıyor. “Pencereden kuş uçtu / gölgesi düştü göle / Nar bebek kuşlar ile / gökyüzünde el ele”. Kitapta yer alan bazı şiirler sadece çocuklara değil, yetişkinlere de seslenen bir derinlik taşıyor. Sözgelimi “Bereket” adlı şiir hem çocuklar tarafından hem de yetişkinler tarafından keyifle okunacak nitelikte. Refik Durbaş, çocukluk hayatını doğrudan
ilgilendiren sözcüklerden hareketle pek çok kavramı yeni bir mekân ve algılayış içinden şiire taşıyor. Yaşama sevincini yerleştiriyor sözcüklerin birbirine değdiği yerlere.

YAĞMURA AÇILAN ŞİİRLER
Şair Adil İzci, nitelikli şiir ve denemelerinin yanı sıra dil kirliliği üzerine kaleme aldığı yazılarıyla da edebiyatımızda önemli bir boşluğu dolduruyor. Çocuklar için yazdığı şiirlerini topladığı kitabın adı Deniz Olsun Adı. 41 şiirden oluşan kitap Sadi Güran tarafından resimlenmiş. Her gün yeni bir şeyle tanışarak, yeni bir kelimeye rastlayarak hayatı öğrenen çocukların peşinde sevinçle, huzurla dolaşan şiirler. Öğretirken, öğrettiğini belli etmeyen; kırlara, ovalara, ağaçlara, meyvelere, kedilere, yağmura merak içinde açılan, tertemiz, sımsıcak şiirler. Her şiirin içinde küçük de olsa, anlatılanları takip etmemizi kolaylaştıran hikâyeler var. Ama hiçbir şiirde insan sözcüklerin arkasında kalmıyor; insanın yapıp ettikleri, tanıştığı yeni kavramlar önümüze çıkıyor.

Adil İzci, doğanın bize sunduğu birbirinden güzel ve güzel olduğu kadar şaşırtıcı görünümleri ustalıkla dizelerine yerleştiriyor. Seçtiği sözcüklerden hiçbiri bizi bulanıklığa, anlam taşmasına götürmüyor. Yalın ve açık bir söyleyişin izi var bu şiirlerde. Özellikle “görme” ve “işitme” duyusuna bağlı çağrışımlar öne çıkıyor: “Kuşlar binlerce; ötüş ötüş, en güzelce / Ağaçlar binlerce; dal dal, gökyüzünce / Çiçekler binlerce; renk renk, yeryüzünce”. Kitabı oluşturan şiirlerin en temel özelliklerinden biri, yazarın, çocukların hizasından dünyaya kararlı, meraklı bakabilmesi. Bu şiirlerde yer alan sözcüklerin hiçbiri “yapıştırma” gibi durmuyor, çocukluk hayatından akıp gelmiş, doğal bir seyir içinde şiire yürümüş tadı bırakıyor sözcükler. Şairin göğsünde açık unutulmuş çocukluk penceresinden içeri dolan rüzgâr, güneş ve yağmurla serpilmiş sözcüklerin kendi aralarında içli bir konuşması.

Kitap, İpek ve Günizi’ne ithaf edilmiş, bu iki güzel isim birçok şiirde bize eşlik ediyor. Konuşuyor, gösteriyor, soruyor, açıklıyorlar. Şiirleri durağanlıktan kurtarıp hareket ettiriyorlar. Biz onlara kitabın “güzel özneleri” diyelim. Şiirler modern şiirin yapı özelliklerinden yararlanmış, serbest ve rahat bir söyleyişe yaslanıyor. Bazı şiirlerde çok zekice ve göze sokmadan dilbilgisine dair uyarılarda da bulunuyor şair. Kitabı okuyanlar şiirlerde yer alan sözcük kadrosunun genişliğine de dikkat edecektir. Güzel taşınmış ve bugüne devredilmiş bir çocukluk yaşıyor bu kitapta: “Babamın ıslığında saka, iskete / Çocukluğundan alıp bugüne getirdiği.”

Nar Düştü Kar Üstüne
Refik Durbaş
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Can Çocuk Yayınları, 48 sayfa
Deniz Olsun Adı
Adil İzci
Resimleyen: Sadi Güran
Günışığı Kitaplığı, 112 sayfa
Show More