İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Göçene okyanus dayanmaz

Dünyadaki on bin kuş türünün yaklaşık iki bini göçmen. Göçler çeşit çeşit… En kısası bir dağın yükseklerinden eteklerine inerek gerçekleştiriliyor.

Yazan: Toprak Işık

Fleur Daugey’in yazdığı Dünya Gezgin Kuşlar’ı, Sandrine Thommen resimlemiş. Türkiye’deki yayıncı Kuraldışı Çocuk… Çevirmen Ayşe Güren temiz iş çıkarmış; kitapta kulağı tırmalayan ya da kusurlu cümle yok denecek kadar az.
İnsanlar, yüz yıllar önce fark ediyorlar birçok kuşun soğuklar gelmeden kaybolduğunu. Aristoteles diyor ki, “Bunlar kışın uykuya yatıyorlar. Bu yüzden kar mevsiminde ne ayı görebiliyoruz ne de leylek.”
Bir delinin kuyuya attığı taş onlarca akıllıya kök söktürüyorsa, bir dehanınkini kim, nasıl çıkarsın? İsveçli başpiskopos Olaus Magnus, 1555 yılında bir kitap yazmış ve benzersiz bir açıklamayla çıkmış Aristoteles’in karşısına. Bazı kuşlar, kanatlarıyla ve ayakları ile birbirlerine dolanıp gölün dibine çökerek kışı orada geçiriyorlarmış. Teorinin zayıf tarafı: Kuşlar suyun altında nasıl nefes alıyorlar?
Pierre Belon “bu işi çok gezen çözer,” diyerek kışları Akdeniz ülkelerine gitmiş. Bir de ne görsün, Mısır’ın çayırlarında leylekler fink atıyor. Afrika’ya ve Arabistan kıyılarına göç etmekte olan kırlangıçlar ile kumrulara da rastlamış. Yediği, içtiği kendisinin olmuş, gördüklerini anlatmak için 1553’te, bu kuşların kışın uykuya dalmadıklarını, sıcak diyarlara göçtüklerini ilan eden bir kitap yazmış. Kendisi bir Aristoteles olmadığından, ona hemen inanmamışlar ve 19. yüzyıla kadar bilginler, acaba kimin söylediği doğru diye tartışmaya devam etmişler.
Pierre Belon’un haklı olduğu anlaşılınca hikâye sonlanmış mı? Hayır. Göçmen kuşların göç maceralarına ait bir dolu soru dökülmüş bilim insanlarının önüne. Göç hazırlığı… Göç sırasında yapılması gerekenler… Menzile ulaşınca, yeni yurtta yeni bir hayat… Peşinden, tersine göç… Her sene 50 milyar göçmen kuş, aynı döngüyü tekrarlıyor.
Dünyadaki on bin kuş türünün yaklaşık iki bini göçmen. Göçler çeşit çeşit… En kısası bir dağın yükseklerinden eteklerine inerek gerçekleştiriliyor. Kıyı çamurçulluğu, yazı Alaska’da geçirdikten sonra, kış yaklaşırken Yeni Zellanda’ya gitmek üzere yola çıkıyor. Bir haftada, Pasifik Okyanusu’nu tam ortasından keserek, dile kolay, on bir bin kilometre yol kat ediyor.
Uzun yolculukta yakıt çok önemli. Gerekli yağı depolayabilmek için vücut ağırlığını iki katına çıkaranlara rastlanıyor. Boz ötleğen, hiç yemek seçmeden börtü böceği midesine indiriyor yolculuk öncesinde; on sekizden otuz altı grama çıkıyor. Menzile ulaştığında ise tüm yakıtı tüketmiş ve eski fit görünümüne dönmüş oluyor. Tombik bir bedenle uçmak da ayrı bir dert. Bu derdi, yakıt olarak faydasız ağırlıklardan kurtulup hafifletenlerin sayısı az değil. Ağırlıklarını kontrol altında tutmak için kendilerini susuz bırakanlar çok. Uçuş rekortmeni kıyı çamurçulluğu, karaciğerini, böbreklerini ve taşlığını küçültüyor. Yolculuk bittiğinde ise bu organlar normal boyutlarına dönüyor.
Harap olmuş tüylerle yola çıkmayı uygun bulmayanlara ne demeli? Yolculuktan haftalar evvel eski tüyler dökülüyor ve yeni tüylerle çıkılıyor sefere.
Göç, yaban ortamındakilerin tutsak türdeşlerini de etkiliyor. Yolculuk yaklaştıkça onları kafeste bir heyecan bastığı gözlemleniyor. Uykusuzluk hastalığına tutulup gece boyunca kanat çırpıyorlar.
Göç uçuşları genellikle cümbür cemaat gerçekleştiriliyor; tehlike ve zorluklara hep birlikte göğüs geriliyor. Uçuşun bir düzeni var. Öyle saf tutuluyor ki belli konumlardakiler diğerlerini hava direncinden koruyor. Gövdesini rüzgâra siper edenler, yorulduklarında yer değiştirerek dinleniyorlar.
Kimi gece uçuyor, gündüz besleniyor, kimi tam tersini yapıyor. Ebabiller ve kırlangıçlar ise yemek için konmaya gerek duymayıp uçan böcekleri midelerine indirerek devam ediyorlar yola. Hatta ebabillerin havadayken uyudukları da düşünülüyor.
Göçmen kuşları tanıyan, kafasını bozana kuş beyinli demeden önce iki kere düşünür. Hava akımlarından yararlanarak rüzgârın itiş gücünü arkasına alıp hızlanan, Kuzey Yıldızı ile yönünü bulan bir canlının zihinsel kapasitesi hiç de fena olmasa gerek. Buradaki tadımlık bilgilerin çok daha fazlası Dünya Gezgini Kuşlar’da… Kuşlara ilgi duyanlar kitabı seveceklerdir. Şimdiye kadar kanatlılarla işi olmayanlar ise okuduktan sonra belki yeni bir ilgi alanı kazanacaklardır.

 

 

 

Dünya Gezgini Kuşlar
Fleur Daugey
Resimleyen: Sandrine Thommen
Türkçeleştiren: Ayşe Güren
Kuraldışı Çocuk, 52 sayfa
Show More