İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Dedektif Fındıkkıran’la tanışın

“Bir şeyler uydurmakta benim üstüme yoktur!”

Yazan: Tülin Kozikoğlu

Bir kitabın kapağında kazağını beline dolamış, kocaman gözlüklerinin ardından koskocaman gülümseyerek bakan, ayakkabısını bağlamaya tenezzül etmemiş ve hiçbir gün asla tenezzül etmeyeceği her hâlinden belli olan bir kahramanla karşılaştıysanız, o kitabın sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını bilirsiniz. Hele bir de o kahraman, kitabın ikinci sayfasında “Bir şeyler uydurmakta benim üstüme yoktur!” diyorsa! Zizi, dedektiflik öyküleri yazan bir kız. Onları sadece en yakın arkadaşı Bo’ya okutuyor. Bo ormanda yaşayan bir bozayı. Evet, bildiğiniz ayı. Fakat ormanda yaşayan diğer ayılardan farklı olarak Bo, günlerini roman okuyup yulaflı çörekler yiyerek geçiriyor.

Zizi’nin yazdığı öykülere bayılıyor bayılmasına ama Bo’nun beğenisi Zizi’ye yetmiyor. O, öykülerine güvenmiyor. Güvense, yeteri kadar iyi olduklarını düşünse, en sevdiği dedektiflik öyküleri dergisi Trençkot’a postalardı yayımlanmaları için. Neyse ki Zizi’nin evcil örümceği Ballı var. Ve neyse ki Ballı, Zizi kadar mütevazı ve çekingen değil. Hem kendi becerileri konusunda hem de Zizi’nin öyküleri konusunda… Bir öyküyü gizlice dergiye postalayacak kadar da becerikli Ballı. Başka becerileri de var bu evcil örümceğin. Dantel masa örtüleri örebiliyor, soyut resimler çizebiliyor, Zizi’nin sökük çoraplarına yama yapabiliyor. Öykülere kahraman olabilecek kadar ilginç bir kişilik örümcek Ballı anlayacağınız. Zizi de her yazar gibi kendi yakın çevresinden ilham alıyor elbette. Öykülerinin başkahramanı Dedektif Fındıkkıran’ın asistanı da tıpkı kendi evcil hayvanı gibi bir örümcek! Üstelik dedektife yardımcı olabilmek için suçluların arasına karışarak casusluk yapan bir örümcek!

Gerçekten de bir şeyler uydurmakta Zizi’nin üstüne yok! Dedektif Fındıkkıran’ın, Düşünen Papağan heykelini çalmaya çalışanların üzerlerine, annesinin elleriyle ördüğü dantel bir fiskos masa örtüsü atarak kıskıvrak yakalaması; hırsızların hapisten kaçarak bu kez de İnci Küpeli Papağan tablosunu çalmaya çalışmaları; Kuğu Gölü Balesi’nin kostümlerinde sökükler açılması; orkestra şefinin değneklerinin kırılması… Gerçi söz konusu olan bir şeyler uydurmak olduğunda evcil örümceği Ballı, yetenekli kahramanımız Zizi ile yarışabilir. Bir görüşte âşık olduğu örümcek Papatya’ya kendisini beğendirmek için sayıp döktüklerine bakarsanız, Ballı’nın müthiş bir yüzücü, ev tozundan yaptığı heykelleri dünyanın en önemli müzelerinde sergilenen bir heykeltraş, leziz turtalar pişiren bir aşçı, sekiz bacağıyla piyanoda Rahmaninov’un eserlerini gözü kapalı çalabilen bir piyanist olduğuna inanabilirsiniz.

Ya da hem Zizi’yi hem de Ballı’yı bir kenara bırakıp “bir şeyler uydurmakta üstüne yok” ünvanının gerçek sahibi Zeynep Alpaslan’ı alkışlayabilirsiniz. Çünkü kitap boyunca kendi yaşadıklarının içine Zizi’nin yaşadıklarını, Zizi’nin yaşadıklarının içine de Dedektif Fındıkkıran’ın yaşadıklarını öyle tatlı bir ustalıkla yerleştirmiş ki kitapta ilerlerken bir süre sonra sayfaları tıpkı Matruşka bebeklerini açar gibi çeviriyorsunuz. Hatta yazarın kendi yaşamından alıp satır aralarına gizlediği esinlenmeleri arayıp bulmak minik bir oyuna dönüşüyor. Mesela Haiku seven bir yan kahramanla karşılaşınca Zeynep Alpaslan’ın Haiku kitabını hatırlamak yüzünüze bir tebessüm konduruyor.

Zizi’nin doğum günü kutlamasından bahsederken, “Bütün gün Zizi’nin ne kadar muhteşem olduğundan söz edilecek, Zizi’nin her istediği yapılacak, Zizi’nin büyük bir başarı göstererek doğmuş olması kutlanacak ve Zizi’ye birbirinden güzel hediyeler verilecekti,” diyor Zeynep Alpaslan. Evet, gerçekten de Zizi’nin doğmuş olması, okurla buluşmuş olması büyük bir başarı… tıpkı Zeynep Alpaslan’ın diğer kitapları gibi! Kitabın ismindeki “Dedektif Öyküleri Yazıyor” ibaresi, Zizi’nin devam edebileceğinin müjdecisi gibi. Umarız öyle olur. Umarız Zizi, Ballı ve Bo ile Matruşka bebekleri açmaya devam ederiz. Çünkü en minik bebeğe kadar kendini açtıracak ilginçlikte detaylarla ince ince örülmüş öykülerle dolu Zizi. İlginç, komik, eğlenceli detaylar… Hem metinde hem de öykülerin tadına özel dikim elbise gibi oturmuş çizimlerde. Şeytan detaylarda mı saklı bilemeyiz ama Zizi’nin tadının bu detaylarda saklı olduğu kesin!

Zizi Dedektif Öyküleri Yazıyor
Zeynep Alpaslan
Resimleyen: Gökçe Yavaş Önal
Final Kültür Sanat Yayınları, 104 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More