İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kurmacaya dair

Kurmaca bir eserin başarısını ölçmenin en önemli yollarından biri de yarattığı karakterlerin derinliği ve inandırıcılığıdır. Karakter yeterince iyi inşa edilememişse anlatının tamamını etkileyen bir sorun ortaya çıkar.

Yazan: Ramazan Güngör

On iki yaşındaki Çiçek’in gözünden okuduğumuz Mor Yelekli Mucize, çocukluktan ergenliğe geçişi, arkadaş ve aile ilişkileri üzerinden anlatan bir eser. Sosyal medyadan cep telefonu kullanımına, çevre sorunundan genç insanların doğadan kopuk yaşamasına kadar pek çok soruna dikkat çekiyor. Bunu yaparken de gençlerin bakış açısına yaklaştırmaya çalışıyor bizi. Bunda yer yer başarılı olduğuna da kuşku yok.

Romanın çatısı üç ana olay üzerine kurulmuş: Hemen ilk sayfalarda sözü edilen okul gezisi, yıkılıp yerine AVM yapılacağı anlaşılan mahalle parkının kurtarılması, Çetin’e ve onunla bağlantılı olarak tiyatroya duyulan ilgi. Zaman zaman birbiriyle kesişen bu üç öğe, romanın akışı içinde biraz dağınık olarak kurgulanmış. Başlarda parkla ilgili sorun, romanın akışında önemli bir yer tutarken uzun bir süre unutulmaya yüz tutuyor ve sonlara doğru yeniden hatırlanıyor. Bu ve buna benzer kopukluklar romanın genel kurgusunda bir zayıflık oluşturuyor.

Yeşil alanların ortadan kaldırılıp yerine AVM dikilmesi, kötü fikirlere önce alıştırılan toplumun zamanla bunlara boyun eğer hâle getirilmesi gibi sosyal ve politik mesajlar verilmeye çalışılmış, ancak iç konuşmalarda veya diyaloglarda değinilerek kurguya yedirilmeden ve derinleştirilmeden bırakılmış. Dar bir kurguda her şeyi anlatmaya çalışan eserlerde sıkça rastlanan bir durumdur aslında bu. Mesaj vermek amacıyla kurgunun gereklerinin dışına çıkıldığında eserin edebi yanının sakatlanması çok mümkündür. Bu da hem mesajın hem de anlatının gücünün azalmasına neden olur.

Kurmaca bir eserin başarısını ölçmenin en önemli yollarından biri de yarattığı karakterlerin derinliği ve inandırıcılığıdır. Karakter yeterince iyi inşa edilememişse anlatının tamamını etkileyen bir sorun ortaya çıkar. Adalet teyze karakterinde de karşılaştığımız durum budur. Yazar onu huysuz, cimri ama sevecen biri olarak tasarlamış ama bunu yeterince başarılı işlediğini söylemek zor. Zaman zaman son derece kaba, kırıcı ve saygısız bir tipe dönüşen bu karakterle yazarın istediği türden bir ilişki kuramıyor okuyucu. Öte yandan roman boyunca sıklıkla karakterlerin eğitim durumları, toplumsal statüleri, yaşlarıyla ilgili de çelişkiye düşüyoruz. On iki yaşındaki biri (Çiçek), yaşından çok daha büyük cümleler kurabiliyor ya da ilkokuldan sonra okula devam edememiş Adalet teyzenin bazen bir entelektüele dönüşüvermesi de onunla ilgili sürekli kafa karışıklığı yaşamamıza neden oluyor. Yazar sırası geldikçe karakterlerle ilgili teker teker bilgi vermiş olsa da bir karakteri gerçek kılan bu biyografik bilgiler değil bütün akış boyunca ortaya koydukları davranışlar ve niteliklerin tutarlığıdır.

Karakter sorunuyla bağlantılı olarak romandaki diyaloglar da sıklıkla yapaylaşıyor. Bütün karakterlerin arkasından yazarın sesini duyuyoruz. Oysa kurmaca eserde yazar görünmez olmalıdır. Karakterler yazardan bağımsızlaştığı ölçüde gerçeklik ve değer kazanırlar; tersi durumda çizgileri belirsizleşip karikatüre dönüşürler. Kendi yapı ve bütünlüklerine uymayan cümleleri söyletmeye çalışmak onları inandırıcı olmaktan uzaklaştırır.

Kurguda oluşan boşluklar ve tutarsızlıklar bir başka sorun. Bahçede ailesiyle kahvaltı yapan Çiçek’in üst katlardan kendisine seslenen komşusu Semiha teyzenin saçlarının dip boyasına ihtiyacı olduğunu fark etmesi olanaklı değil. Ya da Adalet teyzenin, Çiçeklerin evinde kalmasının gerekçesi ikna edicilikten uzak. Yaşadığımız hayatta mümkün olan kimi şeyler bile kurgunun gerçekliğine uymayabilir. Romanda geçen herhangi bir unsuru yeterince gerekçelendiremez ya da derinleştiremezsek bulundukları yerde eğreti görüneceklerdir.

Kuşkusuz özellikle çocuk romanlarında heyecanın sürekli diri tutulması önemlidir. Bunun en bilindik yöntemlerinden biri de karakterler arasında çatışmalar yaratmaktır. Mor Yelekli Mucize’de buna sık sık başvurulmuş, ancak bu çatışmalar da yeterince derinleştirilmeden bırakılmış. Bazen paragrafın başında ortaya çıkan çatışma henüz paragraf bitmeden sonlandırılmış. Gerektiği gibi işlenmemiş, üzerinde iyice düşünülmemiş yapay çatışmaların kurguya hiçbir yararı olmadığı gibi yaratılmaya çalışılan kurgusal gerçekliğe de zarar verir.

 

 

 

Mor Yelekli Mucize
Nehir Yarar
Elma Yayınevi, 208 sayfa
Show More