İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Âşık bir fare ya da Deparo Tilling

Âşık bir fare ya da Deparo Tilling

Burcu AKTAŞ

Deparo bir farenin ilgi duyması gereken hiçbir şeye ilgi duymaz. Kardeşleri onu kâğıt kemirmeye götürdüklerinde, o, kitabı kemirmek yerine kitaptaki öyküleri okumayı tercih eder. Deparo, fare toplumundaki her farenin kınayan bakışları altında, hayatı kendi bildiği gibi yaşamaya cesaret eder.

Kimileri için karşılaşıldığında tek hamlede tabureye sıçramayı gerektirir bir fare, kimileri içinse bir çocukluk yadigârıdır. Peki ya Deparo? Ah, âşık Deparo. Daha doğarken hayata kafa tutar Deparo Tilling. Doğduğu andan itibaren fare toplumunda büyük çalkantılara yol açan bir faredir o.

Bildiğimiz bütün farelerden farklı doğar Deparo Tilling. Herkesin gördüğü ve görebileceği en küçük faredir. Minicik, ufacık Deparo’nun kulakları kocamandır. Çevresindeki herkes kulaklarını eşek kulaklarına benzetir. Kral Phillip’in sarayının duvar deliklerinde yaşayan bütün fareleri hayrete düşüren en önemli özelliği ise gözleri açık olarak doğmasıdır. Oysa hiçbir fare gözleri açık doğamaz. Hastalıkları yüzünden pençesinden mendilini düşürmez.

Kalenin duvarları arasında yaşam geçip giderken ağabeyleri onu eğitmeye başlarlar. Etraftaki kırıntı parçaları için oradan oraya koşuşturmak, kâğıt kemirmek gibi fareleri fare yapan şeyleri öğretmeye çalışır ailesi ona. Ama Deparo bir farenin ilgi duyması gereken hiçbir şeye ilgi duymaz. Aklı fikri yiyecekte değildir, etraftaki hiçbir kırıntı (büyük bir parça olsa bile) onun dikkatini çekmez. Kardeşleri onu kâğıt kemirmeye götürdüklerinde, o, kitabı kemirmek yerine kitaptaki öyküleri okumayı ve hayal dünyasına gitmeyi tercih eder. Çok geçmeden Deparo, Tilling ailesi için tam bir hayal kırıklığı olur.Deparo Tilling fare toplumundaki
her farenin kınayan bakışları altında, hayatı kendi bildiği gibi yaşamaya başlar. Kalenin pencerelerinden içeri sızan ışığı fark edip bu umut dolu şeye tutulur. Kalenin vitraylı camlarından sızan ışıkları izleyip durur. Adına müzik denen şeyi keşfeder bir gün. Prenses Pea’nın, babası Kral Phillip ile söylediği şarkıları duyunca, ‘bal gibi tatlı ses’ dediği müziğin müptelası olur. Prensesin odasındaki bir duvar deliğinde saklanarak dinlemeye başlar onları.

Deparo’nun kendini müziğe kaptırdığı günlerden birinde kral ve prenses onu fark eder. Deparo prensesin gözleriyle karşılaşınca ona âşık olmaktan kendini alamaz. Kaderi de bu aşkla değişir. Farelerin en eski kurallarından birini bozar ve bir insanla –prensesle– konuşur.

İşin kötü tarafı bütün bunlar olurken kardeşi Furlog onu görür. Haber tabii ki çabuk yayılır. Deparo, fareler konseyi tarafından yargılanarak sıçanlarla dolu zindana gönderilir. Zindana götürülürken aklındaki tek şey elbette Prenses Pea’dır. O zor zamanlarda titrer, sarsılır, hapşırır, dişleri birbirine çarpar. Tutunacak
bir şey olsun diye kuyruğunu alır eline. Birden, cesur olmaktan başka yapacak bir şeyi olmadığını fark eder. Aşkından utanmaz, sıkılmaz.

Kate Dicamillo’nun yazdığı “Deparo’nun Öyküsü” adlı kitap aslında sadece Deparo Tilling’in öyküsünü barındırmıyor içinde. Kitapta fare Deparo dışında üç kahramanın daha hikâyeleri ayrıntılı bir şekilde yer alıyor: sıçan Saroskuro, Miggery Sow ve Prenses Pea. Onlar da Deparo kadar tanınmaya değer karakterler.

Deparo karakterinin başarısı, mükemmel bir görünüşünün olmamasından kaynaklanıyor. O, kusurlu bir kahraman. Korkmasını bilen, hata yapmaktan çekinmeyen, farklılıklarından utanmak yerine onları sahiplenmeyi seçen bir karakter. Kitabın diğer kahramanları düşünüldüğünde “Deparo’nun Öyküsü”nün farklılıkları sevmenin hikâyesi olduğu söylenebilir. Yazar özellikle her şeyin her zaman bizim istediğimiz gibi gitmeyeceğinin altını çiziyor. Deparo’nun hikâyesi içinde zalimlik ve şiddet de barındırıyor. Ve bütün bunların ne demek olduğu mükemmel bir üslup ile anlatılıyor. Kitabın en önemli özelliklerinden biri de
hikâyenin sonunda ‘önyargı’ların gereksiz ve çöpe atılabilir olduğunu kanıtlaması. Kral Phillip’in inandığı gibi bütün kemirgenler yalancı ve hırsız değil. Bunu krala Deparo kanıtlıyor.

Romanın başkahramanı Deparo bu yıl beyazperde de hayat buldu. Ayrıca film en iyi animasyon dalında Oscar’a da aday.

Deparo’nun Öyküsü
Kate DiCamillo
Resimleyen: Timothy Basil Ering
Çeviren: Duygu Kayadelen
Arkadaş Yayınevi
224 sayfa
Show More