İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kadınlar, erkekler ve ejderhalar

Kadınlar, erkekler ve ejderhalar

Zeynep ALPASLAN

SineKitap’ta bu ay, sadık fantazi okuyucularının belki çoktan keşfettiği bir animasyon var: Goro Miyazaki’den Yerdeniz Öyküleri. Miyazaki’nin usta yazar Ursula K. LeGuin’in gölgesinde kalıp kalmadığına siz karar verin.

Bilimkurgunun aksine, fantazinin, kendini inandırıcı kılmak için bilimsel açıklamalara ihtiyacı yoktur. Onun gücü, ‘gerçekmiş gibi’ yapmasında değil, imkansız olanı olağan kılabilmesindedir. Aristoteles, ‘iyi’ sanatı tam da böyle tanımlar. Sıradışı olan, burada kendine son derece sıradan bir yer edinir. Asıl garip olan ise gerçeğin ta kendisidir. Yaşam ve ölüm gibi. Çocukluk, ergenlik, cinsellik ve bilgelik gibi…

ÇEVİK ATMACA’NIN İZİNDE
Ülkemizde politik bilimkurgularıyla da tanınan ve sık sık Tolkien’le kıyaslanan Ursula K. LeGuin’in fantastik serisi Yerdeniz, büyücülük okuluna giden bir çocuğun olgunlaşıp bir başbüyücüye dönüşmesini, doğumla başlayan, ölümle sonlanan(?) büyük yolculuğu üzerinden anlatır. Yerdeniz, fantazinin sadece çocuklar için olmadığını iyi bilen yetişkinlere ve hevesli Harry Potter kuşağına, Yerdeniz’deki Roke Adası’nda, sonunda başbüyücü Ged’e dönüşecek olan Çevik Atmaca ismindeki çocuğun izinde, kadınlar, erkekler, büyüler ve ejderhalarla ilgili, bambaşka bir deneyim vaat ediyor.

Hiç varolmamış bu dünyanın, ‘gerçekçi’ olduğu iddia edilen yapıtlardan daha inandırıcı olması, Ursula K. LeGuin’in insan ruhunun derinliklerine inmekteki cesaretinden kaynaklanıyor. İnsanın karanlık tarafı, hep en dibe itilmeye çalışılan ama varlığı her daim hissedilen ‘gölge’si, Yerdeniz adalarının üzerinde özgürce dolaşıyor. Yüzleşme kaçınılmaz. Savaş da öyle. Ged’le bu kadar özdeşleşebilmemizin sebebi de bu. Yerdeniz’i okurken, ‘gölge’mizi daha fazla görmezden gelemeyeceğimizin farkına varıyoruz. Şanslı olanlarımız onunla barışıyor. Birçoğumuz ise Yerdeniz serisini dönüp dolaşıp tekrar tekrar okuyarak, onu alt edebilmek için bir şans daha yakalamayı umuyor. Yerdeniz’in fantastik dünyasının büyücüleri ve ejderhaları aslında tam da, ‘şimdide ve ‘burada’ olan bizleri, insanları anlatıyor. Ursula K. LeGuin, yaşama ve ölüme dair tüm ‘gerçekleri’ Yerdeniz’e aynalamadan, pat diye yüzümüze vursaydı, onu hangimiz dinlerdik ki?

GÖLGEYLE YÜZLEŞMEK
Ged’in izinden giden bir çocuk, nihayet büyüdü ve gölgesiyle yüzleşmeye karar verdi: Dünya üzerindeki en tapılası Japonlardan biri olan Hayao Miyazaki’nin oğlu Goro Miyazaki, hayatı boyunca animasyonla ilgili her şeyden köşe bucak kaçtıktan sonra, babasıyla kıyaslanma korkusunu alt edip 2006 yılında, çok sevdiği Yerdeniz Öyküleri’ni sinemaya uyarlamaya karar verdi. Filmde Ged, Prens Arren ile birlik olarak, yerle bir olmak üzere olan Yerdeniz’i kurtarmaya çalışıyor.

Yerdeniz’in gösterime gireceğini duyan birçok kişi, Miyazaki ismiyle heyecanlanmış, ama yönetmen olarak Hayao’nun yerine Goro’nun ismini görünce filme önyargıyla yaklaşmıştı. Ortalama bir animasyon filminin çok çok üzerinde olan ve her karesinde derin bir sevgi, cesaret ve bağlılık sezilen Gedo Senki, kendine has tarzıyla ve renkli, büyülü dünyasıyla, Japon animasyon sanatının Yerdeniz evrenine çok uyduğunu kanıtlıyor. Yine de Ursula K. LeGuin’in hayal gücünün yanında biraz sönük ve yetersiz kalıyor. Babasının izinden yürümeye karar verirse Goro Miyazaki’nin ileride çok başarılı işlerle karşımıza çıkacağına şüphe yok. Tabii, Gedo Senki, Hayao Miyazaki’nin elinde nasıl bir şahesere dönüşürdü, bunu asla bilemeyeceğiz.  Anlaşılan ‘gölge’yle bir kere yüzleşmek, onu alt etmek için yeterli değil. Ama sadık Yerdeniz okuyucuları bunu zaten çok iyi biliyorlar.

Yerdeniz Büyücüsü
Ursula K. Le Guin
Resimleyen: Deniz Bilgin
Çev: Çiğdem Erkal İpek
Metis Kitap
188 sayfa
Show More