İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Duyarlı bir centilmen: Kemal Özer

Duyarlı bir centilmen: Kemal Özer

Simla SUNAY

Şair Kemal Özer’i yitirdik. Özer’in çocuk yazınına olan katkıları azımsanamayacak kadar büyüktü. Ders verme iddiası taşımamasına rağmen, onun eserlerini okuyan çocuklar dünyaya farklı bir pencereden bakmayı öğrendiler…

Kemal Özer’i yitirdik. Bu yitirişten önce En İyi Arkadaşım adlı eseriyle tanımıştım onu. Çok sevmiştim öykülerini. Daha sonra, diğer altı çocuk kitabını da bir çırpıda okudum. Şair, yazar, yayıncı Kemal Özer’in çocuk kitaplarının hepsinde karşılaştığım huzur dolu anlatım, detaylı betimlemeler, duyarlı gözlemler içimi ısıttı. Son dönemde okuduklarımla zihnimde oluşan pasları söktü attı, beni yumuşattı…

GERÇEKLER VE HAYALLER
Kemal Özer’in cümleleri beyninizde anlama dönüşürken, kuş tüyü gibi hafifçe dokunur kulağınıza. Sessiz bir sesleniştir Kemal Özer’in çocuk kitapları. Gündelik hayatımızda unutulmaya yüz tutmuş bir kibarlık bakidir dilinde. Şairliğinden olacak, sonsuz bir adalet vardır kelimelerinde. Kulağı önemser, müzikaldir dizilişleri kelimelerin. Yapay bir şiirsellik yoktur. Su gibi akar anlatıları. İçsel olanla ilgilidir daha çok metinleri, maceralar, olaylar zinciri yoktur… Mesela, bir öyküsünde sadece bir at ve bir çocuk vardır. Öyle bir betimler ki atı, yanınızdan geçti sanırsınız. Öykünün kahramanı çocuk anlattıkça gerçek ile hayal birbirine girer ve siz ne zaman gerçekten hayale geçilmiş anlamazsınız. Tudem Yayınları’ndan yeni çıkan Dünya Onlarla Daha Güzel adlı hayvanlara değinen öykü kitabının ilk öyküsüdür bu. İlk Arkadaşım adlı bu öykü, hayvan sevgisinin ne denli kısa ve sade anlatılabileceğine örnektir.

“İstemezse ne okşarım, ne üstüne binerim. Yalnızca göreyim, yeter!” der çocuk kızıla çalan koyu kahverengi, beneksiz at için. Güneşte pırıl pırıl yanmaktadır at. Kuyruğu kabarmış, yelesi dik, gözleri iri.

Şair, Dünya Onlarla Daha Renkli başlıklı öykü kitabında ise yeşil dünyayı kahraman seçer. Ağaçlar, bitkiler ve çiçekler için, “Oyun arkadaşlarım arasında onlar da vardı,” diyerek yaşamın ne denli önemli bir parçası olduklarını anlatır çocuklara bu kitabında. Fesleğeni ve kayısı ağacını betimlediği öyküsünde, saksı bitkilerinin bile nasıl anıların parçası haline gelebileceğini örnekler. Yeşil çevreyi betimlerken çocuğa mekân duygusunu verir. Bir mekânı anlatmak için onun taştan mı betondan mı yapıldığı kadar, yanında hangi ağacın olduğunun da çok önemli olduğunu kanıtlar.

DÜNYAYI CANLI GÖRMEK
“Çiçek dürbününden bakmak, bana bir yolculuk gibi görünürdü. Yeni renklere, yeni biçimlere doğru bir yolculuk.” Ölümünden sonra yeniden yayımlanan bir diğer çocuk kitabı da gezi yazılarını içeren Çiçek Dürbünü adlı öykü kitabı… “Ve anladım ki, bir zamanlar çiçek dürbününde tanıştığımız renkler, biçimler, dünyanın herhangi bir köşesinde çıkabilir karşımıza. Tasarlayamadığımız, göremediğimiz, duyamadığımız, tadamadığımız şeylerle aslında iç içeyiz.”

Kemal Özer’in çocuklara katacağı çok şeyden biridir; dünyayı canlı olarak görmek. Bitkileri,hayvanları ve insan yapısı ülkeleri, gelenekleri, lezzetleri ile yaşayan bir varlık dünya… Ve hep dünyayı bir bütün olarak görmek. Dikenli tellerle bölünmemiş… Sanki açık, tek bir mekân dünya. Çiçek Dürbünü adlı öykü kitabı bu duyguyu veriyor okudukça. Hollanda ile başlıyor anlatılar. Ve Hollanda’yı anlatırken anlıyorsunuz, ancak bir şair, yağmuru öykünün baş kahramanı seçer.

En çok etkilendiğim kitaplarından biridir En İyi Arkadaşım. Çocuklar için arkadaş olmanın manifestosunu çıkarmıştır yazar. Hani kitap en iyi arkadaştır, deriz. Peki, o güzel kitapları yazan yazarlar nedir bizim için? Özer, birinci tekil şahısla anlattığı öykülerinde okura birer mektup yazarmışçasına samimi bir dil kullanır. İşte bu mektup dili yazarı okurun en iyi arkadaşı yapar! “Umarım bu öyküyü okuyanlar, insanların arkadaşlık için aynı ülkeden, aynı yaşta olmaları gerekmediğini anlar,” diyor En İyi Arkadaşım adlı öyküde. Yetişkin Hüseyin ile küçük Danimarkalı Rasmus’un arkadaşlık öyküsü Özer’in dileğini yerine getirecek kadar güçlü. Meraklı Olmak İyi Mi? adlı öyküde ise tanışmadan kurulan arkadaşlıklara değiniyor şair. Parkta aynı bankta, otobüste aynı koltukta ya da banka
sırasında kurulan geçici sırdaşlıklara dikkat çekiyor.

BİR ÇOCUĞUN GÖZÜNDEN…
Trenler Ne Güzeldir, Kemal Özer’in kendi yerli ‘temel eser’ listemde yer alan kitabıdır. Özer’in anlatımında bugün önemsemediğimiz, küçüm sediğimiz değerler yeniden can bulur. Çağdaş diliyle eski zamanları ne güzel anlatır Kemal Özer. Yaşayan varlıklarla yaşamayan varlıkların ilişkilerine tatlı bir dokunuştur bu kitap, şairin tek çocuk romanıdır aynı zamanda. Öykülerindeki anlatıma benzer, ama roman türünü de duyumsatır. Bir çocuğun gözünden makinist olan babasının
trenlerle, mesleğiyle kurduğu ilişki ve bu ilişkinin babanın emekli olması ile çevresine etkilerini konu edinen roman eski İstanbul’u mekan seçmiş. “Trenler yalnız insanları taşımıyor, onları düşlerle zenginleştiriyor aynı zamanda. Ve bu düşleri yaratan yalnız lokomotifler değil, derileri yaz kış o dayanılmaz sıcakla kavrulan, yanakları rüzgarla kırbaçlanan sürücüler ve ateşçilerdi.” Biz biliyoruz ki, bu romanda Kemal Özer aslında babasını anlatmıştır. Özer’in çocuklar için yazdıklarında yaşadıklarının yeri büyüktür. Eserlerinin hemen hepsi birer anı izlenimini verir. Bu nedenle okudukça yazarı daha iyi tanıdığını düşünecektir çocuk okur.

İDDİASIZ BİR YAZAR
Kemal Özer’in çocuk yazınına bir diğer katkısı Nasrettin Hoca, Ezop Masalları ve Andersen Masalları derlemeleridir. Yine Tudem Yayınları’ndan çıkan bu üç güzel kitap Ferit Avcı’nın canlı renklerle bezeli resimleri ile hoş bir bütünlük oluşturmuş. Ferit Avcı’nın ünlü kırmızısı ve turkuvazı Kemal Özer’in duru Türkçesi ile harika bir ekip olmuş. Özellikle piyasadaki kötü Nasrettin Hoca uyarlamaları düşünüldüğünde, Kemal Özer’in bu derlemeleri önemli bir görev üstleniyor. Usta şairliğinin izlerini taşıyan bu derlemelerin okullarda okutulması kesinlikle gerekmektedir.

İşte, Kemal Özer’in bu eserleri bize keşke bütün şairler çocuk kitabı yazsa, dedirtir. Türk çocuk yazınında ne kadar azdır, imgeye, sese ve yalnızca bir şeyi ‘anlatmaya’ verilen önem. Çocuklar için yazmak öğretmekten ibarettir çoğunlukla. Kimse konu edinmese sanki çocuklar diş fırçalamaz, odasını toplamaz, yalan söyler, kumar oynar, içkiye yönelir, bilgisayar oyunlarına dalar, adam olamaz. Çocuk yazını çocuğu ‘adam’ etmek için vardır.

Şair Kemal Özer’in çocuk kitapları bize, çocuk yazınının gerçekte nasıl olması gerektiğini öğretir. Üstelik bunu rastlantısal bir şekilde yapar, çünkü şair Özer’in çocuk yazını adına bir iddiası yoktur. O sadece gördüğünü, duyumsadığını, hayal ettiğini güzel anlatan bir adamdır. Duru Türkçesi bir okul gibidir. Kemal Özer okuyan çocuklar kelime dağarcıklarını fark etmeden geliştirecektir. Bir öykünün içinde kelimenin önemini bilecektir. Cümleyi kavrayacaktır. Bütüne öyle varacaktır çocuklar. O zaman okumak da haz verecektir.

Duyarlı bir centilmendi Kemal Özer. Ama onu yitirdik. Geriye çocuktan yetişkine insanlık için yazdıkları kaldı. Dünya Kemal Özer ile daha renkli ve daha güzeldi hiç şüphesiz.

Şiirlerle Nasrettin Hoca
Kemal Özer
Resimleyen: Ferit Avcı
Tudem Yayınları / 56 sayfa
En İyi Arkadaşım
Kemal Özer
Resimleyen: Reha Barış
Tudem Yayınları / 61 sayfa
Trenler Ne Güzeldir
Kemal Özer
Resimleyen: Mümin Durmaz
Tudem Yayınları / 72 sayfa
Show More