İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Engeli gör, üzerinden atla, sonra çak bir beşlik!

Engeli gör, üzerinden atla, sonra çak bir beşlik!

Şiirsel TAŞ

Çocukların yetişkinlik yolunda karşılaştıkları kaygı, korku ve travma gibi kökleri gerçek sorunlara dayanan psikolojik sorunlarının üstesinden gelme yöntemlerini aktaran başvuru kitapları, bu korkuları ve olguları tümden ortadan kaldıramasa da onlarla başa çıkmanın yollarını öğretiyor.

Çocuğun fiziksel, bilişsel, psikolojik gelişimiyle ilgili yayınlara başvurmak isteyen bir anne baba ya da eğitimci, konuyla ilgili epeyce kaynak olduğunu fark edecektir. Bu kaynak bolluğunun çok da eski bir geçmişi olmadığını biliyoruz. Alandaki yayın patlaması, her ne kadar erişkinin çocuğu anlamak için gösterdiği çabanın meyvesi gibi gözükse de, kanımca ‘mükemmel çocuk yetiştirme’ çılgınlığına kapılan çağımız ana babalarının artan talebine de bir yanıttır aynı zamanda. Yine de nereden bakarsak bakalım, kendini ve çocuğu daha iyi anlayabilmeyi, sorunların çözümünde gereken desteği verebilmeyi, sağlıklı bir ebeveyn-eğitimci-çocuk ilişkisi kurmayı hedefleyen erişkinin, kafasına takılan sorulara yanıt bulabileceği yazılı kaynaklara ulaşabilmesi olumlu bir gelişmedir kuşkusuz.

Ancak, söz konusu kaynaklarda, çocuğa genel anlamda erişkin üzerinden
ulaşılır. Zira yazılı kaynağı erişkin kendi kendine okur. Dolayısıyla, erişkinin kaynaktaki öneriler doğrultusunda kendi yaşamında oturtacağı tutum ve davranış değişikliklerini bir kenara bırakırsak, çocuğun soruna ve olası çözümlere dair algısında sağlanabilecek değişim de bütünüyle erişkin üzerinden yürür. Sözünü ettiğimiz kaynakları çocuğun, erişkinle birlikte okuma şansı yoktur. Oysa ki çocuğa kendi algısına uygun dille, doğrudan seslenebilecek bir kaynak, çok daha farklı bir işlev üstlenebilir. Sorun şu ki, bu tür yayınlar Türkçe’de yok denecek kadar az.

ÇOCUĞA SESLENMEK
Genç Turkuvaz Yayınları’nın Ne Yapmalı? dizisi, çocuğu, sorunun çözümünün etkin parçası haline getirmek için doğrudan çocuğa seslenen kitaplara iyi bir örnek oluşturuyor. Çocuk ve ebeveyn tedavisi konusundan uzmanlaşmış bir klinik psikolog olan Dr. Dawn Heubner tarafından yazılmış olan Çok Kaygılanınca Ne Yapmalı? (Çocuklar İçin Kaygıların Üstesinden Gelme Rehberi) ve Çok Mızmızlanınca Ne Yapmalı?’ya (Çocuklar İçin Olumsuz Düşünmenin Üstesinden Gelme Rehberi) göz atalım.

Öncelikle şunu vurgulamak doğru olur: Bu iki kitap her ne kadar doğrudan sorunu yaşayan çocuğa hitap edecek şekilde hazırlanmış olsa da, etkin çözüm için kitabın ebeveyn-eğitimci tarafından da okunması, hatta tercihen çocukla birlikte okunması gerekiyor (Yani kitabı çocuğun eline tutuşturdum, görevimi ifa ettim yaklaşımının sonuç vermesini beklemeyin).
Zira kitabın amacı, yemeği tek başına pişirmesi için çocuğun eline yemek tarifi kitabı tutuşturmak değil, erişkinle çocuğu birlikte mutfağa sokmak. Bunun yolu da ortak okumadan geçiyor ki, adı geçen kaynakların belki de en önemli ayrıcalığı, bu ortak okumaya zemin hazırlaması. Hemen Çok Kaygılanınca Ne Yapmalı?’dan örnekleyelim:

“Eğer domates bitkine bakmaz, ona su vermez ve nasıl olduğunu kontrol etmezsen, önce solmaya başlar ve bir süre sonra da ölür. Aynı şey kaygılar için de geçerlidir. Eğer onlara zaman ayırmazsan küçülüp yavaş yavaş yok olurlar,” (Kaygının ortadan nasıl kaldırılabileceğinin, çocuğun kolayca anlayabileceği bir örnekle aktarımı). “Eğer bir sürü küçük şey konusunda kaygılanan biriysen kendine bir kaygılanma zamanı ayırmayı deneyebilirsin,” (çözüm önerisi).

“Annen ya da baban, her gün belli bir süreyi kaygılanma zamanı olarak seçmene yardım edebilir. Bu zaman 15 dakika kadar sürmelidir. (…) Kaygılanma zamanı kaygıların hakkında söylemek istediğin şeyleri dile getirme zamanıdır. Bu özel zamanda anne ya da baban seni dinleyecek ve yardımcı olmaya çalışacaklar,” (ebeveynin etkin katılımı). “Ancak, ‘Kaygılanma Zamanı’yla ilgili önemli bir kural var: Eğer kaygılarından biri günün herhangi bir saatinde seni rahatsız ederse, ‘Kaygılanma Zamanı’na kadar o konuda düşünmek ya da konuşmak yasak,” (yöntem konusunda
çocuğu açık ve net bir ifadeyle bilgilendirme, sınır çizme).

KABUL MEKANİZMALARI
Çok Mızmızlanınca Ne Yapmalı?, olumsuz düşünce tarzına takılıp kalan
çocuklara yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış bir rehber. “Olumlu ya da olumsuz olmanın, başına gelenlerle pek bir ilgisi yoktur. Aslında, bu, başına gelenler hakkında ne düşündüğünle ilişkilidir.”

Sürekli olumsuzluklara odaklanma eğiliminde olan bir zihni olumluyu görebilmek üzere “esneme egzersizi”ne davet eden kitapta, engelli koşuya benzetilen olumsuz düşünce tarzından kurtulmada atılacak ilk adım için dört aşama tanımlanmış: “1- Engeli gör. 2- Üzerinden atlamaya karar ver. 3- Bunu nasıl yapacağını düşün. 4- Atla!”

İş burada bitmiyor elbet. Geçmişi geride bırakmak, zihni tersyüz etmek, çak bir beşlik oyununu oynamak, en sevilen anılar dosyasını hazırlamak… Bütün bunları başlıklar halinde sıralayınca, ifadeyi yadırgayabilirsiniz ama kitaptaki açıklamalar, aslında her birinin, sıralı bir yöntemin ardışık ve birbirini bütünleyen parçaları olduğunu kavramamızı sağlıyor.

Her iki kitapta da analojiler önemli yer tutuyor: beslenip bakıldıkça, bir domates bitkisi gibi serpilip gelişen kaygı örneği, aşılması gereken olumsuz düşünce yapısını yansıtan engelli koşu örneği, geride bırakılması gereken geçmişin simgesi olarak giderek ağırlaşan sırt çantası gibi. Bu tür analojiler soyut kavramların zorladığı ifadeyi çocuk açısından çok daha kolay anlaşılabilir hale getiriyor.

Ne Yapmalı? dizisinin bir özelliği de, kitapların okuma kitabından çok alıştırma kitabını andırması; sorunların belirlenmesi ve çözüm arayışı sırasında, çocuğun düşünmesine ve yazıp çizerek düşüncesini ifade etmesine olanak tanıyan sayfalara yer verilmesi.

TRAVMATİK DÖNÜŞÜM
Çocukların hayatını önemli ölçüde etkileyen ve en az travmayla nasıl atlatabilecekleri konusunda uzun uzun kafa yorduğumuz bir konu boşanma. Annemle Babamın Boşanmasıyla Nasıl Baş Etsem? adlı kitap, anne babası boşanan bir çocuğun aklına takılabilecek pek çok soruyu yanıtlamaya çalışıyor. Bu soruları yanıtlarken iki temel gerçeği esas alıyor: “Boşanma her zaman, eskiden birbirini sevmiş olan ama artık birbirlerini eskisi kadar sevmeyen bir kadın ve bir erkeğin hikâyesidir…” ve “Annenle babanın birbirlerinden ayrılma hakları var, ama seni yetiştirme yükümlülükleri hâlâ devam ediyor.”

Boşanma gerçeğinin açıklanması ve çocuğun boşanma sonrası yeni yaşama ayak uydurmada yaşayabileceği güçlüklere dair pek çok önemli nokta kapsanmış kitapta: anne baba arasında boşanma öncesinde/sırasında/sonrasında yaşanan gerginlik, iki ev arasında mekik dokuyarak sürdürülen yaşam, iki anneli/iki babalı yaşam, öz ya da üvey anne/babayla yaşanabilecek sorunlar…

Kitabın en çarpıcı özelliği ve başarılı yönü ise, anlatımındaki içtenlik ve
sohbet havası. Her soruna ayrılan iki üç sayfalık bölümde, öncelikle sorun ortaya konup açıklanıyor; sonrasında “Oyun sende!” başlığı altında çocuğun sorunu çözmek için neler yapabileceği konusunda ipuçları veriliyor.

Her bölümün sonunda yer alan “Altın Kural” ile özlü, net bir mesaj veriliyor. Espri dozu yer yer hayli yükselen karikatürlerle metin görsel açıdan desteklenmiş. Bu tür kitaplarda, yazar(lar)ın kısa bir biyografisine yer vermenin gerekliliğine değinmeden geçemeyeceğim. Kitabın kapağında adını gördüğümüz Stéphane Clerget ve Bernadette Costa-Prades ile ilgili kısa da olsa bir bilgi aradı gözlerim. Clerget’nin çocuk psikiyatristi, Costa- Prades’in gazeteci-yazar olduğunu öğrenmek için internet başına oturması gerekmemeli okurun.

Çok Mızmızlanınca Ne Yapmalı?
Çok Kaygılanınca Ne Yapmalı?
Dawn Heubner
Resimleyen: Bonnie Matthews
Çeviren: Hülya Balcı
Genç Turkuvaz Yayınları
Annemle Babamın Boşanmasıyla
Nasıl Baş Etsem?
Stéphane Clerget ve
Bernadette Costa-Prades
Resimleyen: Jacques Azam
Çeviren: Feyza Zaim
Can Çocuk / 184 sayfa

 

Show More